Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/2093 E. 2022/1518 K. 28.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2093
KARAR NO: 2022/1518
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/08/2022 (Ek Karar)
NUMARASI: 2022/178 D.İş – 2022/195 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
İhtiyati hacz e itirazın kabulüne ilişkin 18/08/2022 tarihli ek kararın alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, Federal Almanya Cumhuriyeti Zweibrücken Asliye Mahkemesinin 128/14 numaralı dosyasından verilen 17/09/2015 ve 28/07/2016 tarihli ilamlarına istinaden İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/05/2019 tarihli ve 2018/397 esas 2019/509 karar sayılı dosyasında tenfiz talebinde bulunulduğunu belirterek anılan ilam üzerinden ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur.
D.İŞ KARARI: Mahkemece; 13.06.2022 tarihli ve 2022/178 D. İş sayılı kararı ile alacağın ilama dayanması nedeniyle takdiren teminatsız olarak İİK’nın 257. ve devamı maddeleri uyarınca ilamda yazılı alacak kadar ihtiyati haciz kararı verilmiştir.
İTİRAZ : İhtiyati hacze itiraz eden karşı taraf vekili, söz konusu ilamın henüz kesinleşmediğini belirterek mahkememizin yetkisine ve ihtiyati haciz kararının esasına karşı itiraz etmiştir.
EK KARAR: Mahkemece, karşı yanın itirazı üzerine tenfize konu ilamın kesinleşip kesinleşmediğinin mahkemesinden sorulduğu, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 18.08.2022 tarihli cevabi yazıda anılan tenfiz kararının henüz kesinleşmediği bildirildiği, bu durum, alacaklının ihtiyati haciz talebinde bulunmasına engel teşkil etmediği,ancak, ihtiyati haciz talebi değerlendirilirken artık ilamların icrasına ilişkin değil genel alacak iddiasına ilişkin bir değerlendirme yapılması gerektiği, ihtiyati haciz talebinin henüz kesinleşmemiş ve kesinleşmeden icraya konu edilemeyen bir ilama dayalı olarak talep edilmesi karşısında yetkili mahkemenin de genel hükümlere göre değerlendirilmesi gerektiği, ihtiyati hacze itiraz eden şirketin merkezinin İstanbul Adliyesi yargı sınırları dışında kalması nedeniyle yetki itirazı yerinde görülmüş; diğer hususlar incelenmeksizin yetkisizlik nedeniyle mahkememizin daha önceki ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ve talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili; mahkemenin vermiş olduğu ihtiyati haciz kararının dayanağı müvekkili şirket lehine kesinleşen Federal Almanya Cumhuriyeti Zweibrücken Asliye Mahkemesi tarafından 1O 128/14 numaralı dosyada verilen 17.09.2015 ve 28.07.2016 tarihli ilamlarının tenfizine dair İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/397 esas ve 2019/509 karar numaralı ve dosyada mübrez ilamı olduğunu, ilama dayalı alacaklar için Türkiye’nin her yerindeki mahkemelerden ihtiyati haciz istenebileceğini ve Türkiye’nin her yerindeki icra dairelerinde ilamlı icra takibi başlatılabileceğini, bu hususun Yargıtay içtihatları ve doktrinle sabit olduğunu, ayrıca Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca yabancı mahkeme kararlarına dayanılarak Türkiye’de ihtiyati haciz talep edilebilmesi için bu kararların Türkiye’de tenfiz edilmeleri de zorunlu olmadığını, kaldı ki olayda tenfize dair karar da mevcut olduğunu ileri sürerek itirazın kabulüne ilişkin ek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: İİK’nın 258. maddesinde ihtiyati hacze İİK 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği belirtilmiş, İİK 50.madde de ise ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesi hususunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıfta bulunulmuştur. MÖHUK 51″ (2) Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye’deki yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye’de yerleşim yeri veya sâkin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.”şeklindedir. Somut olayda alacaklının talebi yabancı mahkeme ilamına dayalı olup ilamın tenfizine ilişkin davanın davalının ikametgahı olan İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinde görülerek karara bağlandığı ancak kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk Kanunu’nun MADDE 50 – (1) Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye’de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. MADDE 57 – (1) Tenfizine karar verilen yabancı ilâmlar Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmlar gibi icra olunur. (2) Tenfiz isteminin kabul veya reddi hususunda verilen kararların temyizi genel hükümlere tâbidir. Temyiz, yerine getirmeyi durdurur.” denilmektedir. Yasal düzenlemelere göre alacaklı dayanağı yabancı mahkeme ilamının icrası için tenfiz edilerek tenfiz kararının kesinleşmesi gerekmektedir. Aksi yöndeki itirazların yasal dayanağı yoktur. Alacağın varlığı hususunda yaklaşık ispat düzeyinde belge sayılan henüz tenfiz kararı kesinleşmeyen yabancı ilam, henüz ilam niteliğini kazanmadığından Türkiyenin her yerinde icraya konulması ve ihtiyati haciz talep edilmesi mümkün bulunmamaktadır. MÖHUK 51″ (2) maddesi ve HMK nun 6 vd. maddeleri uyarınca karşı yan borçlunun Türkiye’deki yerleşim yeri yetkili bulunduğundan ihtiyati haciz kararına mahkemenin yetkisi bakımından yapılan itiraz yerinde olup, mahkemece itirazın kabulü ile verilen 13/06/2022 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebinin mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; istinaf nedenleri yerinde olmayan ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/10/2022