Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/2083 E. 2022/1526 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2083
KARAR NO: 2022/1526
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/12/2021
NUMARASI: 2021/455 Esas – 2021/983 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/10/2022
Dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalı ile icra takibinin diğer borçlusu … Ür. A.Ş nin farklı tüzel kişilik olmalarına karşın aralarında organik bağ olduğunu, davalının müvekkili firmadan geniş kapsamlı yangın paket katılım sigorta poliçesi tanzim edilmesini istediklerini beyan ettiğini, 27.10.2020 tarihinde müvekkili tarafından, davalı şirkete mail ile teklif sunulduğunu,28.10.2020 ve 13.11.2020 tarihinde yenilenen fiyat teklifinin davalıya iletildiğini, müvekkili firmaya poliçe tanzim edilmesi amacı ile geri gönderildiğini, 17.11.2020 tarihinde ise davalı yetkililerinin, müvekkili firmaya kesilen poliçenin taraflarına ulaşmadığını bildirdiğini, müvekkili tarafından gönderilen cevabi yazıda ise mail ekinde poliçenin gönderildiğini bildirdiklerini, … Sigorta A.Ş 17.11.2020 -2021 başlangıç- bitiş tarihli Geniş Kapsamlı Yangın Paket Katılım Poliçesi 6.177,78-USD prim bedeli ile tanzim edildiğini, ancak firma yetkilileri bugün yarın ödeyeceğiz diyerek müvekkili firmayı oyaladığını, poliçe prim bedelini ödemediklerini, poliçenin prim bedelinin … Sigorta A.Ş tarafından müvekkili hakedişinden kesildiğini, müvekkilinin, 24.03.2021 tarihinde poliçeyi,primin ödenmemesi nedeniyle iptal ettiğini, 16.527,69-TL zarara uğrayan müvekkilinin, davalılar hakkında Kayseri Genel İcra Dairesi … esas saylılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlattığını, borçluların ayrı ayrı yetki ve borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, tahsilde tekerrür olmamak üzere İstanbul Anadolu … İcra dairesinin … E. Sayılı dosyaya davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacı ile müvekkili şirket arasında kurulmuş geçerli bir sigorta sözleşmesi veya başkaca bir ilişki olmadığını, davacıya, müvekkili şirketten yapılan bir talep ve ödeme bulunmadığını, müvekkili adına sözde poliçe düzenlendiği ve sonrasında bu poliçenin iptal edildiği iddiasıyla zarara uğradığı iddiasının dinlenebilir olmadığını, davacının dava dilekçesinde atıfta bulunduğu belgelerin müvekkiline tebliğ edilmediğini, müvekkilinin uğradığı ve uğrayacağı tüm zararlarını ve başkaca hak ve taleplerini ileri sürme hak ve yetkisi saklı kalmak kaydıyla davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, somut olayda yetkisizlik itirazı ve alacaklı vekilinin talebi üzerine dosyanın geldiği İstanbul Anadolu Dairesince davalı borçluya davadan önce ödeme emri çıkarılmadığı, itirazın iptali davalarında HMK 114/2 gereği usulüne uygun gönderilmiş ödeme emri ve bu ödeme emrine karşı süresinde itiraz edilmiş olmasının dava şartı olduğu ve bu dava şartı giderilebilir bir dava şartı olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, İstanbul Anadolu İcra Dairesi’ne yapılan itirazın her ne kadar işbu dava açıldıktan sonra olsa bile Kayseri İcra Dairelerine ve arabulucu anlaşamama tutanağındaki anlaşmama ve borca itiraz etme iradelerini ikrar niteliğinde olduğunu, usul ekonomisi gereği sonradan tamamlanan bu usuli işlemin, mahkemenin sonradan tamamlanamaz usuli işlem olarak addederek; davanın esasına girilmesi gerekirken davayı reddetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra takiplerinde, borca itirazın amacı borçlunun işbu borcu kabul etmediğine ilişkin açıkladığı irade beyanı olduğunu, hali hazırda davalı- borçlu defalarca beyan etmesine rağmen, mahkemenin yetkili icra dairesine dava sonrası yapılan itirazı kabul etmeyerek davanın reddine karar vermesinin usul ekonomisi ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını, davanın esasına girilerek kabulünü talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK.nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Somut olayda; İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında devam eden takibin ilk olarak Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nde başlatıldığı, davalı borçlu vekiline ödeme emri tebliği üzerine borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edilmesi sonucunda ,alacaklı vekilinin yetki itirazını kabul etmesi sonucu dosyanın yetkili olan İstanbul Anadolu … İcra Dairesine gönderildiği, icra dosyasında ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edilmediği,dosya esasa kayıt edildikten sonra icra müdürü tarafından ödoeme emri isteminin red edildiği ,bu aşamada itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için ödeme emrinin tebliği üzerine borca itiraz edilmesidir.Yetki itirazı ve alacaklı vekilinin talebi üzerine dosyanın geldiği İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü’nce davalı borçluya davadan önce ödeme emri çıkarılması talebinin red edildiği anlaşılmakta ise de ,yetkisiz icra dairesinde tebliğ edilen ödeme emrine borca itirazda bulunmanın bir hükmü bulunmamaktadır.Yetkili icra dairesinde ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine borca itiraz edilmesi gerekir. Davanın açıldığı aşamada iptaline karar verilecek bir itirazın da mevcut olmadığı anlaşılmaktadır.Borçlunun ,borca itiraz edip etmeyeceği belli olmayan bir evrede itirazın iptali davası açılması halinde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir.Zira ,borçlunun borca itiraz etmemesi de ihtimal olarak mevcuttur. Ancak geçerli bir itirazın varlığı halinde itirazın iptali istenebilir. Bu dava şartı sonradan tamamlanabilecek bir dava şartı değildir. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/10/2022