Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/2038 E. 2022/1721 K. 05.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2038
KARAR NO: 2022/1721
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/03/2019
NUMARASI: 2019/61 Esas -2019/365 Karar
DAVA: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/12/2022
Davanın usulden reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; müvekkil şirketin davaya konu çeki zayi ettiğini, Bakırköy 4 ATM nin 2019/55 esas sayılı dosyasında zayi nedeniyle iptal davası açtıklarını ,çekdeki imzanın müvekkiline ait olmadığını zayi olan çekini elinde bulunduran davalı hamile keşideci imzası da tarafımıza olmayan dava konusu çek sebebi ile borçlu olmadığımızın tespitine, çek yaprağının tarafımıza iadesi, haciz baskısı ile ödeme yapılmak zorunda kalınırsa ödenen bedelin ticari reeskont faizleri ile davalıdan alınarak tarafımıza ödenmesi, davalının asıl alacaktan %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, 19/12/2018 günü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile 6102 Sayıl TTK’nın 5. Maddesine eklenen 5/A maddesi uyarınca ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olması nedeni ile davacı vekiline 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A (2) Maddesi gereğince; Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda bulunması nedeni ile bu tutanak aslını sunmak üzere kesin süre verildiği ve bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye davacı vekiline gönderildiği, ancak; davacı vekili tarafından mahkemeye sunulan cevab-i yazının tetkiki ile davadan önce zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmadığı anlaşıldığı, Arabuluculuk yasasının 18/A maddesi gereğince ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir, düzenlemesi kapsamında arabulucuya başvurulmadan mahkemeye davacının zayi olduğunu iddia ettiği çekten dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemi ile dava açıldığının anlaşılması ve davacı isteminin esasa geçilerek incelenmesi halinde menfi anlamda alacak borç ilişki doğuracağının anlaşılması nedeni ile herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEBLERİ: Davacı vekili; Müvekkiline ait çeklerin çalındığını bu konuda Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/55 Esas sayılı dosya ile çek iptali davası açıldığını, bu çalınan çeklerden birinin davalı tarafından bankaya ibraz edildiğini ve istirdat davası açılması için süre verdiklerini, süresinde istirdat davası açıldığını, davaya konu çek üzerinde ki imzanın müvekkiline ait olmadığını, mahkemeye başvurulmadan önce arabulucuya başvurulduğunu, sistem hata verdiğinden arabuluculuğa gidilemediğini, ertesi gün güncelleme geldikten sonra arabuluculuğa tekrar gidildiğini bu sefer başvurunun kabul edildiğini dolayısıyla usuli olarak yapılması gereken tüm işlemlerin gerçekleştirildiğini, mahkeme dosyasında tensip dahi tutulmadığını ve dosyada gerekli incelemeler yapılmadan apar topar karara çıkıldığını, bu sebeplerle kararının kaldırılarak davanın kabulünü talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 792. maddesi kapsamında açılan çek istirdadı ve dava konusu çek nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davanın 7155 sayılı Yasa’nın 20. maddesi ile TTK’nın 5. maddesine eklenen 5/A maddesinin yürürlüğe girmesinden sonra açıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Bahse konu maddeye göre TTK’nin 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. TTK’nin 792. maddesi “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür” şeklindedir. Anılan madde hükmüne göre açılan davada davacının talebi, bir miktar paranın ödenmesi, alacak veya tazminat değil kıymetli evrak olarak çeki haksız olarak elinde bulundurduğu iddia edilen hamilden çekin iadesidir. Bu itibarla TTK’nin 792. maddesi kapsamında açılan çek istirdadı davasında arabulucuya başvurmak dava şartı değildir. Yine diğer talep olan menfi tesbit istemi de alacak veya tazminat istemine ilişkin olmadığından arabuluculuk dava şartına tâbi değildir. Açıklanan nedenlerle, mahkemece işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılarak dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/03/2019 Tarih 2019/61 Esas – 2019/365 Karar sayılı kararın HMK’nun 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/12/2022