Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1933 E. 2022/1392 K. 10.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1933
KARAR NO: 2022/1392
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/07/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/523 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/10/2022
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 26/07/2022 tarihli ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA VE TALEP: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili; kurumlarında açık teklif açık artırma yöntemiyle 18.11.2020 tarihinde düzenlenen ihale sonucunda, İstanbul-, Beşiktaş ilçesi, … ada, … no.lu parselde kayıtlı … kat … bağımsız bölüm no.lu taşınmazın,davalıya, 17.050.000-TL bedel ile satıldığı alıcıya satış bedelini ödemek üzere, 19.12.2020 tarihine kadar süre verildiğini,davalı tarafından vadelendirme talebi üzerine, 17.12.2020 tarihli yazı ile, satış bedelinin %50’sinin, satış bedeli bakiye tutarına avans faizi oranı üzerinden gecikme faizi ile birlikte 17.01.2021 tarihine kadar, kalan %50 satış bedelinin ise peşinatın yatırıldığı güne en yakın tarihte yapılan Hazine ihalelerinde oluşan yıllık faiz oranı üzerinden hesaplanarak 6 ay içinde ödenmesinin uygun bulunduğunun davalıya bildirildiğini, verilen 30 günlük ek sürede, satış bedeli 17.050.000-TL üzerinden faiz işletilmesi gerekirken, satış bedelinin %50”sine tekabül eden 8.525.000-TL üzerinden faiz hesaplanarak, 18.01.2021 tarihinde davalı tarafından müvekkilinin hesabına 8.646.276,88-TL yatırıldığını bu suretle, 18.01.2021 tarihi itibariyle, 121.276.88-TL eksik ödeme yapıldığını,21.01.2021 tarihli protokolde ödeme tutarı, zamanı ve faiz oranlarına göre ödenecek faiz tutarları düzenlenmiş olup; hesaplamada yapılan maddi hata nedeniyle eksik ödenen 121.276,88-TLnin nazara alınmadığını, protokol tutarı sehven eksik bir şekilde hesaplandığını, protokole konu borç ödendiğinden teminat mektubunun da iade edildiğini ve tapu devrinin yapıldığını, ancak hatanın anlaşılması üzerine,Beyoğlu … Noterliğinin 31.12.2021 tarihli ihtarname ile, eksik ödemenin ödenmesinin ihtar edildiğini,davalı tarafça ilave ödeme yapılmayacağının bildirildiğini, taşınmazın 3. kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına,eksik ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili protokolde hesaplanan borcun tamamının ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece, TMSF tarafından ihale yolu ile satılan taşınmazın,protokol gereği ödenmeyen kısmın davalıdan tahsili talebine ilişkin olduğu , para alacağına ilişkin bu davada davalıya ait taşınmazın dava konusu olmadığı, uyuşmazlık konusu şey hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, dolayısıyla ihtiyati tedbir konulması istenen malların eldeki davada uyuşmazlık konusu olmadığı anlaşıldığından kanuni şartları taşımayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili;verilen 30 günlük ek sürede, satış bedeli 17.050.000-TL üzerinden faiz işletilmesi gerekirken, satış bedelinin %50”sine tekabül eden 8.525.000 TL üzerinden faiz hesaplandığını, 18.01.2021 tarihinde davalı tarafından 8.646.276,88-TL yatırıldığını,121.276.88-TL eksik ödendiğini,protokolde ödeme tutarı, zamanı ve ödenecek faiz yazılı olup; söz konusu tutar hesaplanırken yapılan maddi hata nedeniyle 121.276,88-TLnin hesaplamada nazara alınmadığını, teminat mektubunun iade edildiğini, tapu devrinin yapıldığını belirterek, kararın kaldırılmasını ve eksik ödenen alacak için satılan taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Eldeki davada talep; protokol ile hesaplanan bedelin hatalı olduğu ileri sürülerek eksik faiz tutarının ödenmesi ve satılan taşınmaza ihtiyati tedbir konulmasıdır. Dosyaya sunulan protokole göre; gayrimenkulün peşin satış bedelinin 17.050.000-TL olduğu, alıcının 19.12.2020 tarihinde ödeyeceği peşin satış bedelinin %50 sine tekabül eden 8.525.000-TL’sine avans faiz oranı üzerinden hesaplanan gecikme faizi ile birlikte 8.646.276-TL ödediği, bakiye bedel 17.07.2021 tarihinde ödeneceği, taşınmazın vadeli satış bedelinin 17.659.863-TL olduğu, kalan borcun 9.134.863-TL olduğu yazılıdır. Protokol gereği kararlaştırılan vadelerde ödemenin yapıldığı, bu sebeble kalan borç için alınan teminat mektubunun iade edildiği ve taşınmazın tapusunun davalıya devir edildiği anlaşılmaktadır. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” düzenlemesini içermektedir. Somut olayda, davalının davacı tarafından davalıya satılıp tapusu verilen taşınmazın, iş bu davanın konusunu teşkil etmediği açıktır. HMK.nun 389 maddesinin açık hükmü gereği ihtiyati tedbire ancak davalının uyuşmazlık konusu olan mal varlığı değerleri bakımından karar verilebileceği, para alacağı talepli davalarda koşulları varsa İİK hükümlerine göre ihtiyati haciz kararı verilebileceği, somut uyuşmazlıktaki gibi konusu para alacağı olan davalarda ihtiyati tedbir kararı verilmesi imkanı bulunmadığı yargı kararları ile sabittir. Bu kapsamda dava konusu olmadığından, HMK’nın 389. maddesi kapsamında uyuşmazlık konusu olmayan taşınmaza ihtiyati tedbir konulmasına yönelik talep yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle; istinaf nedeni yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusuunn esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davacı taraf harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/10/2022