Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1914 E. 2023/13 K. 02.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1914
KARAR NO: 2023/13
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/05/2022
NUMARASI: 2022/142 Esas – 2022/569 Karar
DAVA: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/01/2023
Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın davalı 2 ve 3 nolu şirketler vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davacı müvekkili ile davalı … Tic. A.Ş. arasında, davalı tarafın yüklenicisi olduğu İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, … … ada, … parselde kayıtlı taşınmaz üzerine inşa olunan … Alışveriş Merkezi projesinin … blok … kat, … numaralı 178,47 m2 brüt alanlı bağımsız bölümünün davacıya satışına ilişkin Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereğince 01/06/2012 tarihinde teslimi gereken bağımsız bölümün dava tarihi olan 07/10/2013 tarihine kadar teslim edilmediğini beyanla müvekkilinin 01/06/2012 tarihinden dava tarihine kadar mahrum kaldığı kira kaybına ilişkin 100.000-TL tutarındaki tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Tic. A.Ş. vekili; taşınmazın teslim edilmediği iddialarının doğru olmadığını, kararlaştırılan tarihte taşınmazın teslime hazır olduğunu, davacının kasıtlı olarak teslim almadığını, kira kaybına ilişkin tazminat koşullarının oluşmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: İlk Olarak Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/10/2016 tarih 2013/874-2016/411 sayılı kararıyla 87.364,40-TL alacak yönünden davanın kabulüne ilişkin karara karşı yapılan istinaf başvurusu sonucunda İstanbul BAM 16. H.D.’nin 16/11/2018 tarih 2017/731-3481 sayılı kararıyla davada asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasından sonra görevli Bakırköy 3. ATM’nin 01/02/2019 tarih 2018/609-2019/111 sayılı kararıyla taraflar arasındaki sözleşmenin kanunda öngörülen şekil şartlarına uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararın istinafı üzerine Dairemiz’in 30/12/2021 tarihli 2019/1759-2021/1949 sayılı kararıyla davalının sahip olduğu devir ve tescil etme hakkının bir şahsi hak olarak davacıya devredildiği, böyle bir devir sözleşmesinin şekil şartına bağlı olmaması nedeniyle taraflar arasındaki yazılı sözleşmenin geçerli olduğu; sözleşmenin 5.1 maddesinde teslimin “… (natamam) teslim” olarak yapılacağının kararlaştırıldığı, davalının teslim davet mektubunun davacıya gönderildiğini ancak davacının buna uymadığını savunduğu, mahkemece taşınmazın teslim şekli ve teslime hazır edildiği tarih hakkında sözleşme hükmüne uygun olarak bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı, teslime davet mektubunun tebliğ şerhi istenilerek sözleşmenin 5. maddesinde yazılı teslim şekline uygun olarak teslimin ne zaman yapıldığının belirlenmesi gerektiği, bunun dışında taşınmazın kullanılabilmesi ve kiraya verilebilmesi için eksikliklerin tamamlanması ve alışveriş merkezinin faaliyete geçmesi gerektiği, bu sürelerin tazminat hesabında dikkate alınmayacağı, buna göre, taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olduğunun kabulü ile kararda belirtilen hususlar doğrultusunda inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın kaldırılmasına davanın yeniden görülmek üzere dosyanın mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.Mahkemece 23/05/2022 tarih 2022/142-569 sayılı kararıyla, taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olduğu, davalının taşınmazın davacıya zamanında teslim edememesinin elinde olmayan nedenlerden kaynaklandığı yönündeki savunmasının yerinde olmadığı, davalının bağımsız bölümün natamam biçimde 01/06/2012 tarihinde teslim etmeyi taahhüt ettiğinden söz konusu tarih itibari ile davacının kira kaybını isteme hakkı bulunduğu ve bilirkişiler tarafından 08/09/2016 tarihli raporda emsal sözleşmeler ve emsal kararlar dikkate alınarak 01/06/2012 tarihinden dava tarihi olan 07/10/2013 tarihine kadar tespit edilen 87.264,40 TL tazminata hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 87.264,40-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Bölünme sonrası oluşan 2 ve 3 nolu davalı şirketler vekili;Müvekkili şirketin geç teslim nedeniyle herhangi bir kusurunun bulunmadığını, tapu devrine ve tefrişe davet mektubunun davalıya tebliğ edilmiş olmasının teslim için yeterli olduğunu, dolayısıyla aleyhe hüküm kurulması halinde dahi davet yazısının tebliğ tarihinin esas alınması gerektiğini, 15/08/2012 tarihinde bağımsız bölümlerin tefrişi ve OTM’nin açılış ve kiralamaları hakkında gönderilen … nolu mektubun davacıya 16/08/2012 tarihinde tebliğ edildiğini, taşınmazın … (natamam) teslim şartına uygun bir şekilde hazır hale getirildiğini, yine davacı yana 13/09/2013 tarihinde tapu devir, bağımsız bölümlerin tefrişi ile ilgili … nolu mektubun gönderildiğini, Yargıtay 19. HD’nin 2018/687-5908 sayılı kararında da davet tebliğinin teslim için yeterli kabul edileceğinin belirtildiğini, ayrıca davacının bağımsız bölümü teslim alırken bu konudaki haklarını saklı tutmadığını bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, kira bedelinin fahiş olarak hesaplandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; taraflar arasında imzalanan adi yazılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca satışı vaad edilen bağımsız bölümün sözleşmenin 5.2 maddesi gereğince 01.06.2012 tarihinde sözleşmenin 5.1 maddesi gereğince … (natamam) teslim edilmemesi nedeniyle, gecikme bedeli olan (taşınmazın teslim edilmesi gereken tarihten dava tarihine kadar) rayiç kira bedeli üzerinden doğan zararın tazmini talebine ilişkindir. Daha önce mahkemece sözleşmenin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen 01/02/2019 tarihli karar, Dairemizin 30/12/2021 tarihli kararıyla, davalının tarafı olduğu kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan devir ve tescil etmeye ilişkin şahsi hakkının davacıya devrine ilişkin sözleşmenin geçerli olduğu, mahkemece taşınmazın teslim şekli ve teslime hazır edildiği tarih hakkında sözleşme hükmüne uygun olarak bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı gerekçesiyle kaldırılmıştır. Dairemizin anılan kararında, teslime davet mektubunun tebliğ şerhi istenilmek suretiyle sözleşmenin 5. maddesinde belirtilen teslim şekline uygun olarak teslimin ne zaman yapıldığının belirlenmesi; taraflar arasında taşınmazın natamam (…) teslimi kararlaştırıldığından bahse konu taşınmazın davacıya tesliminden sonra kullanılabilmesi ve kiraya verilebilmesi için eksikliklerin tamamlanmasının alacağı sürenin, sözleşme konusu taşınmazın yönetim planına tabi olarak faaliyet gösteren alışveriş merkezinde yer alması ve bu taşınmazın kullanılabilmesi ve kiralanabilmesinin alışveriş merkezinin faaliyete geçmesine bağlı olduğundan bu sürelerin tazminat hesabında dışlanması gerektiği belirtildiği halde mahkemece bu hususlarda hiç bir inceleme yapılmadan karar verildiği anlaşılmaktadır.Bu durumda mahkemece Dairemizin 30/12/2021 tarihli kararında belirtilen hususlarda inceleme yapılarak karar verilmesi gerekmekte olup, bu yönde inceleme yapılmadan karar verilmesi doğru olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılarak, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı 2 ve 3 nolu şirketler vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/05/2022 Tarih 2022/142 Esas – 2022/569 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davalı 2 ve 3 nolu şirketler tarafından yatırılan 1.490,26-TL peşin istinaf karar harcının iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/01/2023