Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1884 E. 2022/1561 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1884
KARAR NO: 2022/1561
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/06/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/535 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir – İhtiyati Tedbire İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/11/2022
Genel kurulun 2,3,5 ve 6 nolu maddelerinin durdurulma talebinin reddine, 4 nolu maddenin tedbiren yürütülmesinin geri bırakılmasına dair davalı itirazının reddine ilişkin 30/06/2022 tarihli ara kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacılar vekili, … AŞ nin 07/04/2021 tarihinde yapılan 2020 mali yılı Olağan Genel Kurulunda, azınlık pay sahipleri sıfatıyla müvekkillerinin vekillerinin 6102 sayılı TTK nun 420’nci maddesi uyarınca finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konuların görüşülmesinin ertelenmesi talebinde bulunması üzerine ertelendiğini, toplantının ertelenmesine itiraz edilen konuların açıklığa kavuşturulması amacıyla müvekkilleri vekillerince şirket yönetimine bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında Beşiktaş … Noterliğinin 08/06/2021 tarih ve … yevmiye no.lu ve ve Beyoğlu … Noterliğinin 18/05/2021 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnameleri ile 2017 mali yılı, 2018 mali yılı ve 2019 mali yılı otağan genel kurul toplantılarında ilgili dönemlerin finansallarına ilişkin soruların yöneltildiğini, sorularına yetersiz, sözde cevaplar verilerek bilgi alma haklarının engellendiğini belirterek, haklarının saklı kalması kaydıyla 21 Haziran 2021 genel kurul toplantısında alınan 3 no.lu kararın, 4 no.lu kararın …’ın ibra edilmemesine ilişkin kısmı hariç kalmak üzere diğer yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmesine ilişkin kısmının, 5 no.lu kararın ve 6 no.lu kararın iptal edilmesine karar verilmesini, yapılacak inceleme sonucunda gerektirici sebeplerin varlığının anlaşılması halinde mahkemece re’sen ilgili genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun veya butlanının tespitine, anılan kararların TTK’nın 449 uncu ve HMK’nın 389 ve devamı maddeleri uyarınca yürütmelerinin geri bırakılmasını, TTK’nın 448 inci maddesi uyarınca davanın açıldığının TTSG ve şirketin internet sitesi ve tirajı yüksek günlük bir gazetede ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI VE SÜREÇ: Mahkemece 01/12/2022 tarihli ara karar ile; “Davacı tarafın, Genel Kurulun 2,3,5 ve 6 nolu gündem maddesine ilişkin yürütmeyi durdurma talebi yerinde olmadığından ve bir zarar ihtimali de görünmediğinden reddine, Gündemin 4 no.lu maddesi olan ibra kararında, TTK’nun 436/2 maddesi uyarınca yönetim kurulu üyelerinin birbirinin ibrasında kendi paylarından doğan oy haklarını kullanması yasağının ihlal edildiği yönünde yaklaşık ispat şartının gerçekleştiği görülmekle, davalı … Holding AŞ’nin 21/06/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan gündemin 4 nolu kararının tedbiren yürütmesinin geri bırakılmasına,” karar verilmiştir. Tedbir talebinin reddine dair mahkemece verilen kararın istinaf edilmesi üzerine dosya Dairemize gelerek; mahkemece kabul edilen karar yönünden davalı itirazının da birlikte değerlendirilerek istinafa gönderilemesi gerektiğinden dosya mahkemesine iade edilmiştir. Mahkemece 30/06/2022 tarihli ara karar ile; davalının tedbir kararına itirazı üzerine duruşmada taraf beyanları dinlendiği, davacının dava konusu genel kurulun 2,3,5 ve 6 nolu kararlarının yürütülmesinin isteminde bulunulmuş ise de ,bu maddelerin finansal tabloların oylanması, yeni yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi ve yönetim kurulu üyelerine TTK’nun 395 ve 396. Maddeleri uyarınca izin verilmesine ilişkin olduğu, bunların yerine getirilmesinin telafisi olanaksız zararlar doğurmayacağından talep yerinde görülmediği, bu kararların infazının iptal karar ile birlikte geriye dönülerek kaldırılması mümkün olduğu anlaşıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin 2,3,5 ve 6 nolu gündem maddesine ilişkin yürütmeyi durdurma talebinin reddine, 4 nolu gündem maddesine konu edilen kararın yönetim kurulunun ibrasına ilişkin olduğu, yönetim kurulunun kendi ibrasında oy kullanamayacağından iptale ilişkin yaklaşık ispat şartının gerçekleştiği, davalı …’nin 21/06/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan gündemin 4 nolu kararının tedbiren yürütmesinin geri bırakılmasına dair karara karşı davalı vekilinin itirazının reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece, 21 Haziran 2021 GK Toplantısı’nın 4 no.lu gündem maddesi uyarınca ibra oylamalarının TTK’nın 436 ncı maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olduğuna ilişkin yaklaşık ispatın gerçekleştiğinden bahisle yürütmesi geri bırakılmasına rağmen, 6 no.lu gündem maddesi uyarınca yönetim kurulu üyelerine izinler verilmesi oylamalarının TTK’nın 436/1 maddesine aykırı olduğu da açık seçik ortada olmasına rağmen bu hususta yürütmenin geri bırakılması taleplerinin reddi gerekçesinin anlaşılamadığını, iddialarının tamamını kanıtlayan delilleri dava dosyası kapsamında sunulduğunu, ihtiyati tedbire karar verilebilmesi için aranan yaklaşık ispat ölçütü karşılandığını, Şirket’in 2020 mali yılı içerisinde birtakım şüpheli işlemlerle zarara uğratıldığını ve bunun gizlendiğini ancak çoğunluğun tahakkümü kurulması suretiyle bu hukuka aykırı genel kurul kararlarının bile bile aldırılması yoluyla da zarara uğratıldığını, davanın tamamen ispat edildiği halde yürütmenin geri bırakılmaması halinde, zaten zorlaşmış olan haklarının elde edilmesinin imkansız hale geleceğini ve gecikilen her an gecikme sebebiyle daha da ciddi zararlar doğacağını, bu nedenlerle davalı Şirket’in 21 Haziran 2021 tarihli genel kurul toplantısı’nda alınan tüm kararların yürütmesinin geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; gündemin 4 nolu ara kararında oydan yoksunluk söz konusu olmadığını ve bu konuda gerekli inceleme yapılmadan verilen tedbir kararının haksız olduğunu, tedbir talebinin kabulü için kanunen gerekli şartların mevcut olmadığını, kararda somut bir gerekçe sunulmadığını, tedbir verilmese dahi alınan bu ibra kararı ile davacıların ya da şirketin önlenemeyecek bir zararı olmadığını, kararda teminata hükmedilmediğini ve buna ilişkin bir gerekçede sunulmadığını, derdest olan bir davada davanın hukuken ve fiilen sona erdirilmesini doğuracak şekilde tedbir kararı verilemeyeceğini, bu nedenlerle …’nin 21/06/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan gündemin 4 nolu kararının tedbiren yürütmesinin geri bırakılmasına ilişkin kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, TTK’nın 449. maddesi uyarınca genel kurul kararının iptali istemli davada, sermaye artırımına ilişkin kararın icrasının geri bırakılması istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın Kararın Yürütülmesinin Geri Bırakılması başlıklı 449. maddesinde; genel kurul kararları aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkemenin, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebileceği, bu hükme göre yapılacak değerlendirmede HMK’nın 389/(1). maddesindeki; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği kıstası göze alınacaktır. TTK nun 449. maddesi ”Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkeme, YK üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir” hükmünü içermektedir. Anılan madde de hangi hallerde bu geçici hukuki koruma kararı verileceği özel olarak düzenlenmediğinden, tamamlayıcı yorum kuralı olarak HMK’nın ihtiyati tedbire ilişkin hükümlerinden yararlanılabilir Somut olayda; icrasının durdurulması talebinin reddine karar verilen kararların niteliği itibariyle tedbir kararı verilmemesi halinde davacıların hakkını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden bahsedilmesinin dosyanın bulunduğu aşama itibarıyla mümkün olmadığı, tedbir kararı verilmemesi halinde ciddi bir zararın doğacağına dair emarelerin de bulunmadığı, iptal kararı verilmesi halinde alınan kararların geçmişe yönelik olarak etkilerinin ortadan kaldırılabileceği ,iddiaların yargılamayı gerektirip yaklaşık ispat ölçüsünde delil sunulmadığından 2,3,5 ve 6 nolu gündem maddesine ilişkin yürütmenin durdurulması talebinin reddine dair ara kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. 4 nolu karar ise yönetim kurulunun ibrasına ilişkin olup; davalı vekili yönetim kurulu üyelerinin birbirlerinin ibrasında oy kullanabileceğini ileri sürerek icranın durdurulması kararına itiraz ettiği anlaşılmaktadır. 4 nolu madde yönünden ihtiyati tedbir kararı için yaklaşık ispatın sağlandığı ,davanın geldiği aşama itibariyle davacıların zarara uğrama ihtimalinin mevcut olduğunun kabulünü gerektirmektedir.Davalı şirketin yönetim kurulu üyelerinden biri için ibra kararı verilmemiş olup,diğer üyeler bakımından ibra kararının icrasının durdurulması halinde bir zarara uğrayacağının kanıtlanamamış olması nedeniyle teminata ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.İtirazın reddine ilişkin ara kararında isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle,istinaf nedenleri yerinde görülmeyen taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından davacılar tarafından peşin yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davacılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı tarafından yatırılan peşin harcın karar harcına mahsubuna, fazla yatırılan 80,70-TL istinaf karar harcı ile 220,70-TL istinaf başvuru harcının davalı tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/11/2022