Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1880 E. 2022/1749 K. 09.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1880
KARAR NO: 2022/1749
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/08/2022
NUMARASI: 2022/740 Esas – 2022/658 Karar
DAVA: Tespit
Davanın usulden reddine ilişkin kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili …’in , doğumu akabinde davalı …Ltd Şti’nin işlettiği ünvanı … Hastanesi olan hastanede prametüre bebek olarak yoğun bakımda tedavi gördüğünü bu tedavi sürecinde gözleri için ROP muayenesine götürülmediği için görme yetisini kaybederek kör olduğunu,iş bu eksik ve hatalı tedaviden dolayı taraflarınca GOP 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/231 esas sayılı dosyada dava açıldığını,30.9.,2020 tarihli ilam ile tedavide kusur olduğuna ve tedaviyi yürüten hekim … ve davalı hastanenin tazminat ödemesine karar verildiğini ,dava sürecinde davalı şirketin,ilk olarak hastanenin isimini … olarak değiştirerek akabinde kapattığını , hastane ruhsatını sattığını,bu süreçte hastane çalışanlarının bir kısmı da davalı diğer şirketlerin hastanelerine geçtiğini ,her ne kadar davalı …’in hastane işletme faaliyetine son vermiş ise de diğer şirketler ile olan organik bağı devam ettiğini,Bu konuda ticaret sicil kayıtları, hastanelerin ortak yapısı, web sitesindeki paylaşımlar vs şirketler arasında organik bağ olduğunu, mali yönden de birliktelik olduğunu, sırf tazminatı ödememek için faaliyetine son verildiğini,öncelikle …’in tasfiyesi için ilan yapıldığını, bu nedenle öncelikle iş bu davalının tasfiye sürecinin durdurulmasına, davalılar arasındaki organik bağın ve bu nedenle farklı tüzel kişiklileri olsa da davacıların alacağı yönünden müteselsilen sorumlu olduklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, HMK nun dava şartları başlıklı 114/1 maddesi h bendinde; “Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması” olduğu, iş bu davanın tespit davası olup, tespit davasının düzenlendiği HMK’nın 106. Maddesine göre; (1) Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. (2) Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır.” şeklinde düzenlendiği, davacılar vekilince,şirketin tasfiye sürecinin durdurulması, davalılar arasındaki organik bağın tespiti ile davacıların alacağından tüm davalıların müteselsilen sorumlu olduğu hususlarının tespit edilmesinin talep edildiği, davacı tarafından talep edilen hususların eda davasına konu edilebilecek nitelikte olduğu gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili, Yargıtay yerleşik içtihatları gözetildiğinde şirketler arasında “tescil adreslerinin, sorumlu ortaklarının, faaliyet konularından herhangi birisinin ortak olması halinde şirketler arasında organik bağ olduğu kabul edildiği, bu kapsamda davalı şirketlerin sorumlu ortağının hepsinde … olduğu,aynı web sitesinden sağlık grubu bilgilerinin verilmesinin ve hepsinin hastane işletmekte olmasının davalı şirketler arasında organik bağ olduğunun kanıtı olduğunu, davacılar lehine hükmedilen tazminatın tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, ancak şirketin 10 yıllık dava sürecinin sonuna doğru içinin boşaltıldığını, hastane ruhsatının satılmasına kadar mali bir kaynak bırakılmadığının tespit edildiğini, organik yapıdaki diğer şirketlerden … haciz için gidildiğini ancak sonuç alınamadığını, ilam borçlusu şirketin tüm makine ve personellerinin çoğunun diğer şirketlere devredildiğini, bu konuda ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde şirketler arasındaki organik bağa dayanan ticari birlikteliğin tespit edileceğini,bu tespitten dolayı davacıların hukuki yararı bulunduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Eldeki dava; davacılar tarafından açılan davanın davalı aleyhine sonuçlandığı, ancak davalı şirketin içinin boşaltıldığını, davalı şirketlerin dosya borçlusu ile organik bağ içinde olduğunun ve davacıların alacağından müteselsilen sorumlu olduğunun tesbitini talep etmiştir. Hukuki yarar dava şartıdır. … ve … davalarda hukuki yararın bulunduğu varsayılır. Tespit davalarında ise her olayın özelliğine göre davacının tespit davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı değerlendirilmeli, özellikle eda davası açılması mümkün olan hallerde olumlu tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmelidir. Somut olayda, hukuki yarar öncelikle incelenmesi gerekmekte olup; davacılar tarafından davalılar ile icra dosya borçlusu şirket arasında organik bağ bulunduğu ileri sürülerek alacak talebi yöneltilmesi mümkündür. Açılmış ve görülmekte olan ya da açılacak bir davada iddia ve savunma olarak ileri sürülebilecek konular için ayrı bir saptama (tesbit) davası açmakta hukuksal bir yarar bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri yerinde olmayan davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacılar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 09/12/2022