Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1803 E. 2022/1434 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1803
KARAR NO: 2022/1434
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/06/2022
NUMARASI: 2022/290 Esas – 2022/478 Karar
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/10/2022
Zamanaşımı nedeniyle davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından Nakliyat Abonman/Emtia Sigorta Poliçesi ile sigortalı … A.Ş.’nin ilgili bulunduğu, emtianın, davalı taşıyıcıya tam ve hasarsız olarak teslim edildiğini, emtianın Mersin Limanı’ndan Mersin’de bulunan alıcısına sevki esnasında, aracın kusuruyla meydana gelen trafik kazası sonucu hasara uğradığını, müvekkili şirkete yapılan hasar ihbarına müteakip inceleme sonucunda hasarın nevi ve miktarının kesin olarak belirlendiğini ve müvekkili şirketçe sigortalısına tazminat ödendiğini, müvekkilinin TTK m.1472 vd. gereğince sigortalının haklarına halef olduğunu, dava açılmadan önce davalılar aleyhine İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve davalılar tarafından haksız olarak itiraz edildiğini, belirterek 66.401,68-USD’nin hasar bedelinin ödenme tarihi olan 18.12.2019 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, icra takibinde borçlulardan … Sigorta A.Ş. nin yasal süresi içerisinde borca ve yetkiye itiraz ederek yetkili icra dairelerinin İstanbul Anadolu İcra Daireleri olduğunu beyan ettiği, bu borçlu yönünden takibin durduğu, diğer borçlu …Ltd.Şti. nin de süresinde İcra Dairesinin yetkisine ve icra takibine konan borca itiraz ettiği, ancak yetki itirazında yetkili icra müdürlüğünü bildirmediği için usulüne uygun bir yetki itirazının olmadığı gerekçesiyle icra müdürlüğünde usulüne uygun yetki itirazında bulunan davalı … Sigorta yönünden davanın tefriki ile mahkemenin 2022/290 esasına kaydı yapılmıştır.
CEVAP: Davalı vekili, davacının hasar tarihini bildirmediği bir nakliyat hasarı sebebi ile 18.12.2019 tarihinde sigortalısına yaptığı bir ödeme için taşıyana ve taşıyan sigortacısı olarak müvekkiline 18.06.2021 tarihinde bu davayı açtığını, hasar tarihinin davacının sigortalısına ödeme yaptığı 18.12.2019 tarihinden daha önce olduğunu, halbuki ister TTK hükümlerine ister se de CMR konvansiyonu hükümlerine tabi bir taşıma olsun, davanın hasar tarihinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde açılmış olması gerektiğini, davacının ise ödeme yaptığı tarihten itibaren 1,5 yıl geçtikten sonra bu davayı açtığını, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, taşıma sigortasında ödeyen sigortacının dava açma hakkının ödeme ile ilgili değil halef olduğu sigortalının başvuru hakkının oluştuğu tarihte başlayacağı, davacı sigortacının sigortalısına 18/12/2019 tarihinde ödeme yaptığı, hasarın ise bu tarihten de önce oluştuğu, buna göre alacak davası olarak açılan bu davanın 1 yıllık zaman aşımı geçtikten sonra açıldığı, davacı tarafından icra takibi yapılması nedeniyle zamanaşımı süresinin kesildiği ileri sürülmüş ise de davalı borçlunun icra takibinde yasal sürede usulüne uygun yetki itirazında bulunduğu, İstanbul İcra dairelerinin takipte yetkisiz olduğu, yetki itirazına rağmen davacı tarafından icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesi için başvuru yapılmadığı, takibin durduğu ve halen işlemsiz kaldığı, borçlunun yetki itirazına rağmen dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinin talep edilmemesi halinde İİK.nun 50 ve 6100 sayılı HMK’nun 20.maddesi uyarınca takibin yapılmamış hale geleceğini ve takibin zamanaşımını kesici etkisinin ortadan kalkacağı, yetki itirazı sonrasında davacının icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesi yönünde bir başvurusu olmadığı, itirazın iptali yada itirazın kaldırılması davası açmadığı, davacının davalı aleyhine yaptığı icra takibi ile kesilen zamanaşımının hükümsüz hale geldiği, bu nedenle alacak davası olarak açılan bu davada süresinde ileri sürülen zamanaşımı def’inin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; icra takibinin başlatılması ile zamanaşımının kesileceğinin TBK’da açıkça düzenlendiğini, davalı sigorta şirketine rücu için 20/03/2020 tarihinde e-posta ile müracaat edildiğini, CMR m.32/2 uyarınca başvurunun reddedildiğinin müvekkiline yazı ile bildirilinceye kadar zamanaşımının işlemesinin durduğunu, ayrıca arabuluculuk sürecinde geçen sürede de zamanaşımının işlemeyeceğini, bunun dışında hasarın davalının sigortalısının uygun araç seçmemesi nedeniyle ağır kusurundan kaynaklandığını ve olaya 3 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini, yetkiye ilişkin itirazın tebliğ edilmeden yetki itirazına ilişkin işlem yapma sürelerinin başlamadığını, bu nedenle takibin yapılmamış sayılması gerekçe gösterilerek zamanaşımının kesilmeyeceğine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, nakliyat emtia sigortası kapsamında dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı sigorta şirketi davadan tefrik edilerek davalı sigorta şirketi yönünden davanın zamanaşımı süresinin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda; Tayvan’dan Mersin Limanı’na deniz yolu ile gelen, Mersin Limanı’ndan yine Mersindeki alıcısına teslim edilmek üzere kara yolu ile taşıması yapılan emtianın yurt içi nakliyesi davalı …Ltd Şti tarafından üstlenilmiştir. Emtianın kara yolu taşıması sırasında tek taraflı kaza sonucunda hasar gördüğü anlaşılmaktadır. Bu itibarla TTK m.902 ve 903 hükümleri uyarınca somut olayda TTK’nda düzenlenen taşıma hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. 6102 sayılı TTK’nun 855. maddesine göre somut olayda uygulanması gereken zamanaşımı süresi bir yıl olup, dava sigortalıya yapılan ödeme nedeniyle halefiyete dayalı olarak açıldığından zamanaşımı süresi sigortalının başvuru hakkının oluştuğu tarihten itibaren başlayacaktır. Emtianın hasarlandığı trafik kazasının 18/07/2019 tarihinde meydana geldiği, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalıya 18/12/2019 tarihinde 12.500-USD, 20/03/2020 tarihinde 73.901,68-USD ödendiği, karayolu taşımacısı ve davalı sigorta şirketi hakkında 22/06/2020 tarihinde icra takibi başlatıldığı, 15/10/2020 – 10/11/2020 tarihleri arasında arabuluculuk sürecinin gerçekleştiği, davanın ise 18/06/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalı sigorta şirketi tarafından icra dairesinin yetkisine yapılan itirazının usulüne uygun olduğu halde dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesinin sağlanmaması nedeniyle İİK m.50 ve HMK m.20 uyarınca icra takibinin zamanaşımını kesici etkisinin ortadan kalkması ve hasarın meydana geldiği tarihten iş bu davanın açıldığı tarihe kadar zamanaşımını kesen başkaca bir hal bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki; davacı tarafından başlatılan İstanbul …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasında davalı süresinde borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise de icra dosyasında davacı alacaklının davalının yetki itirazını kabul ettiğine ilişkin beyanı bulunmamaktadır. Kaldıki yetki itirazının mutlaka alacaklı tarafından kabulü de gerekmemektedir.Diğer taraftan davalının borca veya yetkiye ilişkin itirazlarının iptali (veya kaldırılması) davasının açılabilmesi için kanunda düzenlenen sürelerin itirazın tebliği tarihinden başlayacağı da dikkate alındığında yetki itirazı kesinleşmeden İİK m.50/1 ve HMK m.20/1’de belirtilen iki haftalık süresinin başlaması söz konusu olmayacaktır. İcra dosyasında borçlulardan …Ltd Şti’nin itirazı, davacı alacaklıya tebliğ edilmiş ise de davalı sigorta şirketinin itirazının tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda davanın açıldığı tarih itibariyle davalı sigorta şirketinin yetki itirazı, icra dairesinin ise yetkisizliği kesinleşmediğinden HMK m.20’de düzenlenen iki haftalık sürenin dolduğundan ve takibin yapılmamış sayıldığından söz edilemez. Sonuç olarak, hasarın 18/07/2019 tarihinde meydana geldiği, bu tarihden sonra 1 yıllık süre dolmadan 22/06/2020 tarihinde icra takibinin başlatıldığı,zamanaşımı süresinin kesilerek yeniden 1 yıllık sürenin işlemeye başladığı, arabuluculukta geçen 15/10/2020 – 10/11/2020 tarihleri arasında zamanaşımının işlemediği, davanın ise zamanaşımı süresinin yeniden işlemeye başladığı takip tarihinden itibaren bir yıllık süre içerisinde 18/06/2021 tarihinde açıldığı anlaşıldığından mahkemece yazılı gerekçe ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmekle başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılarak, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/06/2022 Tarih 2022/290 Esas 2022/478 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 13/10/2022