Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1795 E. 2022/1338 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1795
KARAR NO: 2022/1338
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/06/2022
NUMARASI: 2022/133 Esas – 2022/416 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Mümessillik Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2022
Davanın, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine ilişkin kararın taraf vekilleri tarafından istinafı üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasındaki ortaklık ilişkisi sebebiyle müvekkili şirketin davalıdan alacağı bulunduğunu, bu alacak sebebiyle İst. Anadolu … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu,arabuluculukda anlaşmaya varılamadığını, itirazın iptaline davalının icra inkâr tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, alacağın 5 yıllık zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin davacı şirkette 1982-05.10.2020 tarihleri arasında çalıştığını, ticari ilişki iddiasını kabul etmediklerini, yapılan ödemelerin, müvekkilin aylık ücret ödemesi olup, düzenli maaş ödenmediğinden halen davacıdan alacaklı olduğunu, İst.Anadolu 14. İş Mahkemesinin 2021/213 esas sayılı dosyasında davanın devam ettiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece,davalının davacı şirketteki SGK kaydının 2009 yılında sonlandığı, İst.Anadolu 14. İş Mahkemesinin 2021/213 esas sayılı dosyasında da kaydın sonlandığı 2009 yılına kadar değerlendirme yapıldığı,davaya konu ödemelerin 2011 yılından itibaren başladığından İş Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin itirazın yerinde olmadığı,ancak, davalının davacı şirkette ortak ise de alacak kalemleri incelendiğindedavalının konut kredisi ve kredi kartı borçlarını ödendiği, davalı ve kızının hesabına para gönderildiği iddia edildiği,ödemelerin ortaklık ilişkisi nedeniyle yapılmadığı, davalıya verilen borç ve şahsi harcamaların talep edildiği, TTK 553 vd. maddelerine dayanılmadığı, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanabileceği davaya bakmaya asliye hukuk mahkemesi görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:1- Davalı vekili; ödemelerin her ay düzenli yapılmasının ödemelerin maaş ödemesi olduğunu kanıtladığını, müvekkilinin 1982-2020 yılları arasında çalışmış olup,şirket yetkililerine güvenerek, ödemelerin yapılacağı düşündüğünü,2020 yılında çıkarılana kadar düzenli bir maaş almamış, bunun yerine kredi kartı harcamalarını ve konut kredisini yatırdığını, bazı dönemlerde çocukların dershane ücretlerinin ödendiğini,ödemelerin tamamının aylık ücret/ maaş ödemelerine istinaden yapıldığını, müvekkilinin halen 400.000-TL’nin üzerinde ücret alacağı olduğunu, kıdem tazminatı, yıllık izin, vs. alacaklarına ilişkin davanın İst.Anadolu 14. İş Mahkemesinin 2021/213 esas sayılı dosyasında devam ettiğini,kararın kaldırılarak dosyanın görevli iş mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir. 2-Davacı vekili; davalının müvekkil şirketin eski ortağı ve YK üyesi olduğu, TTK nun 358. maddesininin “Pay sahipleri, sermaye taahhüdünden doğan vadesi gelmiş borçlarını ifa etmedikçe ve şirketin serbest yedek akçelerle birlikte kârı geçmiş yıl zararlarını karşılayacak düzeyde olmadıkça şirkete borçlanamaz.” hükmünü haiz olduğu, şirket ortağının şirkete borçlanma durumunun TTK’da düzenlendiğini ileri sürerek görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; şirket ortağına verildiği ileri sürülen borcun iadesi istemine ilişkindir. Ortağın şirkete borçlanması, yine pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyesinin şirkete borçlanma yasağı TTK’nın 358. ve 395. maddelerinde düzenlenmiştir. Davalının, İstanbul 14. İş Mahkemesinin 2021/213 esas sayılı dosyasında davacı şirkette 2020 yılına kadar işçi olarak çalıştığını ileri sürerek işçilik alacakları için dava açmış ise de mahkemece alınan bilirkişi raporlarında, davacının SGK kaydının 2009 sona erdiği, bu tarih fesih tarihi kabul edilerek hesaplama yapıldığı, talep olunan alacakların ise ortaklar cari hesabına 2011 yılından itibaren kayıt edilmeye başlandığı anlaşılmaktadır. Davalının 2010 yılından itibaren davalı şirketin ortağı olduğu ve SGK kaydı bulunmadığı anlaşılmaktadır.Davalı vekilinin iş mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Mahkemece, yapılan ödemelerin konut kredisi, kredi kartı ödemeleri olduğu ortaklık ilişkileriyle ilişkili olmadığı ,davanın hukuksal nedeninin sebebsiz zenginleşmeye dayalı olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de şirket ve ortağı arasındaki borç ilişkileri TTK’da düzenlenmiştir. Talep olunan alacak, ortaklık cari hesabında görünen borca ilişkindir. Şirket tarafından ortak adına yapılan ödemenin konut kredisi vs.olması bu ilişkiyi etkilemez.Şirket ile ortağı arasında ki uyuşmazlığın ticari dava olarak kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle, uyuşmazlığın şirket ve ortağı arasında var olduğu ileri sürülen borç ilişkisine ilişkin olduğu anlaşılmakla mahkemenin görevli olduğu halde görevsizlik kararı verilmesi yerinde görülmemiş davalı vekilinin görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğuna yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiş ancak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmek üzere kararı veren mahkemeye iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/06/2022 Tarih 2022/133 Esas – 2022/416 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davalı tarafından yatırılan peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafça yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/09/2022