Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1780 E. 2022/1556 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1780
KARAR NO: 2022/1556
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/06/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/81Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/11/2022
İhtiyati tedbirin reddine ilişkin 20/06/2022 tarihli ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili, davalı şirketin 14.01.2016 tarihinden bu yana İstanbul Ticaret Odasına … sicil numarası ile kayıtlı olarak ticari faaliyette bulunduğunu, davacının davalı şirketin % 45 hisse sahibi olduğunu, davalı şirket yönetim kurulu üyeliği ve başkanlığı görevi şirketin kuruluşundan bu yana diğer hissedar … tarafından yürütüldüğünü, Davalı şirketin 2019 ve 2020 yıllarına ait genel kurulları 01.10.2021 tarihinde yapılmış olup, TTK m. 420 kapsamında genel kuruldaki bazı maddelerin görüşülmesi ve karar 1 ay süre ile ertelendiğini, 05.11.2021 tarihinde Davalı şirketin 2019 ve 2020 yılı olağan genel kurulları şirket merkezinde yapıldığını, 05.11.2021 tarihli 2019 ve 2020 yıllarına ait genel kurulda ile şirketin esas sermayesinin 1.500.000-TL den 5.000.000- TL ye çıkarılmakla alınan sermaye artırım kararı alınan karar TTK 376. Maddesi hükümlerine açıkça aykırı olduğunu, Davalı şirketin sermaye artırımından önceki sermaye tutarı 1.500.000-TL olup, davalı şirket sermayesinin 2/3’ünü yitirdiğini, Davalı şirket, sermaye azaltılması sureti ile 1/3 sermaye ile yetinme kararı alıp, ancak sermayenin 1.500.000-TL’ye tamamlanmasına karar alabileceğini, Davalı şirket bunu yapmaksızın sermayenin 5.000.000-TL’ye yükseltilmesi kararını alamayacağını, davacının tazmini imkansız zararlara uğramasının önlenmesi için ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile 05.11.2021 tarihli genel kurulun 7. Maddesinde alınan sermaye arttırım kararının yürürlüğünün durdurulmasını, davanın kabulü ile 05.11.2021 tarihli genel kurulun 7. Maddesinde alınan sermaye arttırım kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece; genel kurulun 7. Maddesinde alınan sermaye arttırım kararının yürürlüğünün durdurulması talebinin yargılamayı gerektirdiği, ihtiyati tedbir koşullarının somut olayda oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, yapılan sermaye arttırım kararının davalı şirketin mali durumunu düzeltmek amacı ile değil sadece azınlık pay sahibi müvekkilin hisse oranını azaltmaya yönelik olduğunu, davalı yanca ticari defterlerde yapılan kayıtlar usulsüz olduğunu, sermaye arttırım kararının şirketin ihtiyaçları doğrultusunda ve samimi olarak alınmadığını, davalı şirket tarafından sürekli olarak şirketin mali Bilanço, Faaliyet raporu, Kar zarar cetvelleri gibi mali durumu hakkında bilgi verilmediğini, yapılan sermaye arttırımının olağan nedenlerle yapılmadığını bu nedenlerle kararın kaldırılarak 05.11.2021 tarihli genel kurulda alınan sermaye arttırım kararının yürürlüğünün durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, TTK’nın 449. maddesi uyarınca genel kurul kararının iptali istemli davada, sermaye artırımına ilişkin kararın icrasının geri bırakılması istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın Kararın Yürütülmesinin Geri Bırakılması başlıklı 449. maddesinde; genel kurul kararları aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkemenin, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebileceği, bu hükme göre yapılacak değerlendirmede HMK’nın 389/(1). maddesindeki; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği kıstası göze alınacaktır. TTK nun 449. maddesi ”Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkeme, YK üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir” hükmünü içermektedir. Anılan madde de hangi hallerde bu geçici hukuki koruma kararı verileceği özel olarak düzenlenmediğinden, tamamlayıcı yorum kuralı olarak HMK’nın ihtiyati tedbire ilişkin hükümlerinden yararlanılabilir.Mahkemece; sorulmasına karşın yönetim kurulu üyesi tarafından görüş bildirilmemiştir. Somut olayda; davacı vekili , davalı şirketin borca batık durumda olduğu esas sermayenin azaltılmasına yada ortaklar tarafından eksilen sermaye tamamlanmadan sermaye artırımı yapılmasının hükümsüz olduğunu ileri sürerek sermaye artırımına ilişkin kararın icrasının durdurulmasını talep etmiştir. Mevcut durumda şirketin sermayesini 2/3 oranında kaybettiği, borca batık olduğu belirlenmediği gibi yönetim kurulu faaliyet raporunda davacı dışındaki diğer ortağın 3.750.000-TL alacağından şirket lehine feragat ettiği ,bu miktarın sermaye yedeği olarak ayrılmasına rıza gösterdiğinin yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre TTK nun 376(3) maddesinin dikkate alınması gerekir.Alınan sermaye artırımı kararı ile davacı ortağın rüçhan hakkının da kısıtlanmadığı anlaşılmakla davalı şirketin sermaye artırımının davacıyı zararlandırma kasdı ile alındığı hususunda yaklaşık ispat düzeyinde sayılabilecek delil bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/11/2022