Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1767 E. 2022/1350 K. 03.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1767
KARAR NO: 2022/1350
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/06/2022
NUMARASI: 2022/361 Esas – 2022/533 Karar
DAVA: Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/10/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müteveffa …’in 10.03.2022 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçıları davacı … ve davalı …’in kaldığını, murisin tek ortağı ve yetkilisi olduğu şirketin 10.000.000- TL’lik (%50) payının, murisin vefatından önce muvazaalı olarak … tarafından kendi üzerine alınması ve kendisini müdür tayin ettirmesi sebebiyle İstanbul Anadolu 13. ATM’sinin 2022/291 Esas sayılı dosyası ile mirasçı … ve şirkete karşı hisse devir işleminin muvazaa sebebiyle iptali, devre konu sermaye payının tereke’ye iadesi/ tescili, pay defterine tescili ile davalının müdür tayin edilmesine dair kararların geçersizliğinin tespitine karar verilmesi talepli dava açıldığını,tensip zaptının 1 numaralı ara kararı uyarınca, davalı şirketin davada temsili yönünden, temsil kayyımı atanması için dava ikame etmek üzere taraflarına süre verildiğini beyanla, davada davalı tüzel kişilik yönünden taraf teşkilinin sağlanması adına şirkete temsil kayyımı atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili, TMK 426- 427. maddeleri uyarınca temsil kayyımı atanabilmesi için menfaat çatışması, kişinin kendisini temsil edemeyecek ve temsilci atayamayacak durumda olması veya yasal temsilcinin görevini yerine getirmesinde bir engel olması gerektiğini,şirket kurulduktan sonra tek pay sahibinin muris olduğunu,01.12.2021 tarihinde Şile Noterliği’nin … yevmiye sayılı limited şirket pay devri sözleşmesi ile şirketin 1.000 pay kabul edilerek 500 payının müvekkili …e devredildiğini,davalı …in diğer davalı şirketin %50 pay sahibi olduğunu, aynı zamanda müvekkili …’in halen 10.12.2021 tarihli Ortaklar Kurulu Kararı ile müdür olarak atandığını, atama kararının iptal edilmemesi, davalı şirketin yönetim organının mevcut olması nedeniyle şirkete temsil kayyımı atanması gerekmediğini,şirketin zorunlu organı olan müdürünün mevcut olduğunu,temsile münferiden yetkili olduğunu,şirketin terekeye intikal eden %50 payı hakkında, alınan veraset ilamına göre 2 mirasçı olduğuna göre kalan %50 payı yarı yarıya paylaşacaklarını ortaklar arası uyuşmazlıkların kayyım tayini gerektirmediğini,müvekkil şirketin temsilcisi (müdürü) mevcut olduğundan temsil görevini ifa etmesine yasal hiç bir engel bulunmadığından davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, ortaklar arası uyuşmazlıklar veya farklı ilişkilerden doğan anlaşmazlıkların hiçbir şekilde kayyım tayinini gerektirmediği, şirketin yönetimi ve temsilinin müdürlere ait olduğu, ortaklar bu yönetim ve temsilden mutlu olmadıklarında TTK nun gerekli çareleri öngördüğü, müdürler azledilerek yerlerine yenileri seçilebilir ve koşulları varsa müdürlerin sorumluluğuna gidilebileceği, “yöntem beceriksizliği”nin kayyım atanması için haklı neden oluşturmayacağı, açılan davada davalı şirketin temsilcisi olan … de davalı olduğundan ve dava nedenine göre davalılar arasında çıkar çatışması olduğu gerekçesiyle, davalı şirkete temsil kayyımı atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili, İstanbul Anadolu 13. ATM’nin 27.04.2022 tarihli tensip zaptı ile “C) Ortaklar Kurul Kararının iptali davası nedeni ile davalının şirketin tek temsilcisi olması dikkate alınarak şirkete temsil kayyımı atanması ve taraf teşkilinin sağlanması gerekli olduğundan,” denildiğini, kayyım atamasının ortaklar kurulu kararının iptali için istendiğini, davaya konu kararın 10.12.2021 tarihinde alındığını ve 24.12.2021 tarihinde tescil edildiğini, tüzel kişilerin yetkili organları tarafından temsil edildiğini,şirketin yetkili organının, müdür sıfatıyla davalı … olduğunu, aksine yeni bir karar verilinceye kadar şirketi temsile de yetkili olduğunu, genel kurul kararlarının iptalinde davalı taraf şirket tüzel kişiliği olduğunu, davada şirketi müdürün temsil edeceğini müdür … ile diğer davalı şirket arasında herhangi bir menfaat çatışması söz konusu olmadığını, olayda TMK 426/3 uyarınca yasal temsilci ya da şirket için yetkili organ olan müdürün görevini yerine getirmesinde herhangi bir engel bulunmadığını; ortaklar arası uyuşmazlıklar veya farklı ilişkilerden doğan uyuşmazlıkların kayyım tayinini gerektirmeyeceğini, ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davalı şirketin ortaklarının 10.000.000-TL sermaye ile … ve 10.000.000-TL sermaye ile …’den oluştuğu, şirket yetkililerinin münferiden muris ve … olduğu;murisin, 10.03.2022 tarihinde vefat ettiği şirketin yetkilisi … olup, davacı ile gerçek kişi davalı murisin eşit oranda mirasçılarıdır. İstanbul Anadolu 13. ATM’nin 2022/291 Esas sayılı dosyasında davacı tarafından davalılar aleyhine “muris ile davalı … arasında akdedilen hisse devir işleminin muvazaa sebebiyle iptali, pay defterine tescili ile davalı …’in müdür tayinine ilişkin kararın iptali” istemli dava açılmış, mahkemece verilen ara karar ile; “Ortaklar kurulu kararının iptali davası nedeni ile davalının şirketin tek temsilcisi olması dikkate alınarak davalı şirkete temsil kayyımı atanması ve buna göre taraf teşkilinin sağlanması gerekli olduğundan; davacı vekiline temsil kayyımı atanması hususunda dava açması için 2 haftalık kesin süre verilmesine…” karar verilmesi üzerine eldeki dava açılmıştır. Dosya davacısı yönetim yetkisi bulunmayan davacı mirasçı paydaş, diğer davalı şirket müdürü ve paydaşı davalıya muris tarafından devir edilen şirket paylarının devrine ilişkin işlemin muvaza nedeniyle iptali ve terekeye iadesi; davalı şirket kayıtlarına kaydı ile birlikte davalı şirket müdürü ortağın -şirket müdürü- olarak seçilmesine ilişkin kararın da iptali davası açılmıştır. Davada davalı şirketi temsilen kayyım atanmış ise de; davanın davalıları arasında çıkar çatışması olması eldeki davada şirketin temsil edilmemesine yol açmamaktadır. Şirket müdürü seçimi kararı henüz iptal edilmemiş, şirket müdürünün temsil yetkisi bir ihtiyati tedbir kararı ile kısıtlanmamıştır. Davalı şirket müdürünün bir süre ile sınırlı olmaksızın münferit yetkili seçildiği ve şirketi halen temsile yetkili olduğu gözetildiğinde, dosya davacısı ile davalı ortağın çıkar çatışması içinde olması davanın doğası gereği olup, organları tamam bir şirkete kayyım atanması doğru görülmemiştir. Ancak şirketi münferit yetkili olarak temsil eden müdürün şirkete karşı açtığı bir dava sözkonusu olsaydı şirket ve temsilcisi arasında çıkar çatışması olduğundan söz edilebilirdi. Organsızlık nedeniyle temsil/veya yönetim kayyımı atanması sözkonusu olabilirse de, somut olayda bu koşulların mevcut olmadığı açıktır. Öte yandan şirkete temsil kayyımı atanmasına ilişkin dava da şirket taraf olduğundan, diğer ortağın davalı olarak bulunması gerekmediği halde adı geçen davalının pasif husumete ehil bulunduğunun kabulü doğru görülmemiş ise de bu husus istinaf edilmediğinden bu hususa işaret edilmekle yetinilmiştir. Açıklanan nedenlerle; istinaf nedeni yerinde görülen davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, anılan hata/ eksiklik nedeniyle yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden kararın kaldırılarak yeniden hüküm verilmesine, şirkete temsil kayyımı atanması talebine ilişkin davanın reddine , Yargıtay 11.HD’nin 2020/871 esas ,2021/1558 karar sayılı ve 22.02.2021 tarihli ilamında açıklandığı üzere; temsil veya yönetim kayyımı atanmasına ilişkin dava ve talepler çekişmesiz yargı işi olduğu, temyiz yolu açık olmadığından kesin olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/06/2022 Tarih 2022/361 Esas – 2022/533 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın Reddine”İlk derece mahkemesine ilişkin olarak ; Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan yargı giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Davalılar vekili için takdir olunan 9.200-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,”İstinaf yoluna başvuran davalılar tarafından yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine, Davalılar tarafından yapılan 52-TL istinaf yargı giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/10/2022