Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1766 E. 2022/1728 K. 05.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1766
KARAR NO: 2022/1728
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/02/2022
NUMARASI: 2021/831 Esas – 2022/99 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
Davanın hak düşürücü süre yönünden reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, ; müvekkili kurum sigortalısı …’ın Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 30/07/2018 tarihli ve 05663 sayılı sağlık kurulu kararı ile meslek hastalığı olduğunun tespit edildiğini ve malul kaldığını, bu nedenle müvekkili kurum tarafından kurum zararının tahsili amacıyla … San. ve Tic. A.Ş.’ye karşı rücuen tazminat davası açıldığını, yargılama sırasında davalı şirketin 14.04.2014 tarihinde sicilden re’sen silindiğinin anlaşıldığını ve rücuen alacak davalarında taraf teşkilinin sağlanamadığını, şirketin, kurum alacağı gözetilmeden ve usulüne uyulmadan tasfiye edildiğini, müvekkili kurumun şirketten alacaklı bulunduğunu, davanın görüldüğü Eskişehir 3. İş Mahkemesi’nin 2021/56 esas sayılı dosyasında Mahkeme tarafından, kendilerine ihya davası açmak için 2 haftalık süre verildiğini, tüm bu nedenlerle … San. ve Tic. A.Ş.’nin ihyasını ve tasfiye memuru tayinini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … Sicili Müdürlüğü vekili,ihyası istenen Tasfiye Halinde … Sanayi Ve Ticaret A.Ş.’nin son beş yıla ait olağan genel kurul toplantısının yapılmaması nedenleriyle re’sen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 14.04.2015 tarihinde sicil kaydının resen terkin edildiğini, ancak İst. Anadolu 11. ATM’nin 2020/381 esas, 2020/321 karar sayılı ilâmıyla Bozüyük AHM’nin 2019/120 esas sayılı dosyasındaki dava ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verildiğini, tasfiye memurunun şirket terkin edildikten sonra TTK’nin geçici 7. Maddesi uyarınca iki ay içerisinde resen terkin edilen şirketin davacı ya da davalı sıfatıyla sürmekte olan davasının bulunduğunu bildirmediği, bu nedenle şirketin sicil kaydının silinmesinin hukuka uygun olduğu, TTK’nin geçici 7. Maddesi kapsamında ihya istemi için davanın açılmasına davalı müvekkilinin sebep olmadığını, bu nedenle aleyhine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, tüm bu nedenlerle müvvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece ;ihya istemine konu Eskişehir 3. İş Mahkemesi’nin 2021/56 Esas sayılı dosyasında, davacı SGK Başkanlığı tarafından davalı … San. Ve Tic. A.Ş. İle başka davalı şirketlere karşı 16.03.2021 tarihinde belirsiz alacak ve tespit davası açıldığı,buna göre, her ne kadar davacının Eskişehir 3. İş Mahkemesi’nin 2021/56 Esas sayılı dosyası üzerinden verilen yetki ve kesin süre nedeniyle ihya davası açmakta hukuki menfaati bulunuyor ise de, işbu ihya davası 31/08/2021 tarihinde açılmış olup, şirketin sicil kaydının silindiği 14.04.2014 tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra bu davanın açıldığı ,ancak, TTK’nin geçici 7. Maddesinin 2. fıkrasında geçici 7. Maddenin uygulanmayacağı hallerin düzenlendiği,hükme göre davacı veya davalı olarak devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatif hakkında geçici 7. Madde uygulanamayacağı,ihyası istenen şirketin sicilden terkin edildiği tarihte hakkında davacı veya davalı sıfatıyla açılan bir dava bulunup bulunmadığı hususunda davacı vekiline ihtar gönderildiği, davacı vekili ihtara cevap vermemiş, ancak duruşma günü yanında getirdiği listede de ihyası istenen şirketle ilgili şirketin ticaret sicilinden terkin edildiği tarihte hakkında devam eden dava bulunmadığının belirtildiği anlaşıldığından resen yapılan araştırmada da terkin tarihinde devam eden bir dava tespit edilemediğinden davanın, 6102 Sayılı TTK’nin geçici 7. Maddesinin 15. Bendi uyarınca hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEBLERİ: Davacı vekili ; Mahkeme tarafından TTK uyarınca ihtar ve ilanların usulüne uygun şekilde yapılıp yapılmadığı , tasfiyede hangi usulün izlendiği, terkinin hangi yasal sebebe dayandırıldığı, 6102 sayılı TTK nun geçici 7’nci maddesinin açık hükmüne rağmen şirket ile ilgili olarak açılmış davaların olup olmadığı araştırılmadan hüküm tesis edildiğini, Ayrıca İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/381 esas 2020/321 karar sayılı dosyası ile şirket hakkında verilen ihya kararı gözardı edildiğini ,ayrıca davalı tarafın yasal hasım olduğu ve müvekkil tarafından kanuni zorunluluk nedeni ile taraf gösterilmiş olması ve davalı tarafın talebi olmamasına rağmen müvekkil kurum aleyhine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin de yasaya aykırı düştüğünü ,mahkeme tarafından yanılgılı bir hukuki değerlendirme ve eksik inceleme ile davanın süre aşımı nedeni ile reddine dair verilen karar açıklanan nedenlerle hukuki dayanaktan yoksun olup usul ve yasaya aykırı olduğundan kaldırılması gerektiği ileri sürmüştür.
GEREKÇE: İlk derece mahkemesince sicilden re’sen terkin edilen şirket aleyhinde açılan davanın TTK’nin geçici 7. Maddesinin 15. Bendi uyarınca hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir. Ancak; mahkemece sicil dosyasının incelenmediği anlaşılmaktadır.Şirketin halen tasfiye halinde sicilde kayıtlı bulunduğu ,yine davacı SGK tarafından açılmış olan İstanbul Anadolu 11 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/381 esas, 2020/321 karar sayılı 23.9.2020 tarihli ilam ile ” … şirketinin 14.4.2015 tarihinde sicil tarafından re’sen terkin edildiği ,davalı … tarafından gerekli ilanlar yapıldıktan sonra usulüne uygun olarak dava dışı anonim şirketin sicilden re’sen terkin edildiği anlaşılmakla davalının yargı gideriyle sorumlu tutulamayacağı ggerekçesiyle İstanbul Ticaret Sicilinin … sicil numarasında kayıtlı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin Bozüyük 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/120 esas sayılı dosyasının görülmesi ile sınırlı olarak ihyasına,mali müşavir …’nun tasfiye memuru atanmasına ,tasfiye memuruna aylık 500-TL ücret takdirine ,takdir edilen ücretin ihya edilen şirketten karşılanmasına karar verilmiş,iş bu kararın 26.11.2020 tarihinde kesinleştiği ve şirketin ihyası hususu 13.8.2021 tarihinde ticaret sicilinde re’sen tescil edildiği anlaşılmaktadır.Anlatılanlara göre ;yine aynı dosya davacısı SGK tarafından açılan dava neticesinde şirketin tüzel kişiliği ihya edilmiştir. Elde ki davanın açıldığı tarihde şirket ihya edilmiş bulunduğundan elde ki davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi doğru olmamıştır. Davacı SGK tarafından Eskişehir 3. İş Mahkemesi’nin 2021/56 esas sayılı dosyasında … hakkında 16.03.2021 tarihinde rücuan tazminat davası açıldığı anlaşılmakla davacının anılan ihya dosyasında Bozüyük 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/120 esas sayılı dosyasının görülmesi ile sınırlı olarak ihyasına karar verildiğinden eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu,eldeki davanın sonuçlandırılmasının da ek tasfiye kapsamına alınması gerektiği kabul edilmelidir. Açıklanan nedenlerle; ihyası istenilen şirketin halen sınırlı olarak ek tasfiye halinde, tasfiye memuru atanmış olduğu,daha evvel aynı şirket için açılan davada davalının ihya işlemlerinde kusuru bulunmadığı kabul edilerek davanın yargı giderinden sorumlu tutulmadığı dikkate alınarak ihya kararı verilmesi gerektiği dikkate alınmadan, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş ,davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ,görevde bulunan tasfiye memurunun ve tasfiyenin Eskişehir 3. İş Mahkemesi’nin 2021/56 esas sayılı dosyasında yapılan işlemler için de geçerli olmasına, ek tasfiyenin kapsamı içine alınmasına ,kesinleşen karar gereği, davalının terkin işlemlerini usulüne uygun yaptığının kabulü ile yargı giderinden sorumlu tutulmamasına, davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesine, atanan tasfiye memuru için ilave olarak aylık 1000-TL ücret takdirine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul Anadolu 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/831 Esas – 2022/99 Karar sayılı 16/02/2022 tarihli kararının HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA,yeniden hüküm verilmesine, İstanbul Ticaret Odasının 320417-0 sicil numarasında kayıtlı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin Eskişehir 3. İş Mahkemesinin 2021/56 esas sayılı dosyasına münhasıran yargılama ile icra ve infaz işlemleri tamamlanana kadar TTK’nın 547. maddesi uyarınca İHYASINA, keyfiyetin ticaret siciline kayıt ve tesciline, Daha evvel atanan Tasfiye Memuru … .’nun anılan dosya ile yapılacak tasfiye işlemleri ile de sınırlı olmak üzere Tasfiye Memuru olarak görevlendirilmesine, Aylık 1000-TL ücret takdirine ,ücretin ihya olunan şirketten karşılanmasına, İlk derece yargılamasına ilişkin olarak;Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesine, Kullanılmayan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca talep halinde yatırana iadesine,” Davacı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/12/2022