Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1762 E. 2022/1420 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1762
KARAR NO: 2022/1420
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/07/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/1048 Esas
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/10/2022
İhtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 21/07/2022 tarihli ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili; mahkemece alınan bilirkişi raporunda davaya konu faturaların ödenmediğinin tespit edildiğini, davalı ayıp iddiasını ileri sürmüş olsa da ayıp ihbarı sürecini işletmediğini, davalının sunmuş olduğu yazışmalarında da ayıplı maldan bahsedilmediğini, davalının 11.900-Euro tutarlı iade faturasının bu dosyaya ilişkin olmayıp başka bir takipteki alacağa ilişkin olduğunu, müvekkilinin ambalaj malzemesi satışından kaynaklanan 27.940-Euro alacağının bulunduğunu, faturalardan kaynaklanan borcun vadesinin geçtiğini, ihtiyati haciz için yaklaşık ispat şartının da gerçekleştiğini belirterek, davalının menkul ve gayri menkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; alınan bilirkişi raporuna davalı tarafın itiraz süresinin dolmadığı, bu aşamada alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle, ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran ihtiyati haciz talep eden davacı vekili; bilirkişi raporunda davalının müvekkiline olan borcunu ödemediğinin tespit edildiğini, alacağın dosya kapsamında ispat edildiğini, davalının ticari defterleriyle yaklaşık ispat şartının gerçekleştiğini, davalının rapora itiraz süresinin dolmadığı yönündeki gerekçenin hukuki dayanağının bulunmadığını, davalının 11.900-Euro tutarlı iade faturasının bu dava konusu ile ilgisinin bulunmadığını, mevcut ekonomik koşullarda müvekkilinin alacağını tahsil kabiliyetinin gün geçtikçe tehlikeye düştüğünü belirterek, ara kararın kaldırılarak ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Talep, fatura alacağına dayalı olarak başlatılan takibe yönelik itirazın iptali davasında, İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. İİK’nın 257/1. maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Aynı yasanın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre ise; “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Belirtilen madde hükümleri uyarınca ihtiyati haciz talep eden, bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. İİK’nın 257. maddesi hükmü uyarınca, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel bir para alacağının bulunması ön koşul olup, varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. Somut olayda; davacı tarafça ihtiyati hacze dayanak olarak, müvekkili tarafından düzenlenmiş olan faturalara dayanılmış, ayrıca alacağın varlığının bilirkişi raporuyla tespit edildiği ileri sürülmüştür. HMK’nın 282. maddesinde, hakimin bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendireceği düzenlenmiş olup, buna göre bilirkişi raporu kesin delil olmayıp, takdiri delildir. Hakim, hüküm aşamasında bilirkişi raporunu toplanan tüm diğer delillerle birlikte değerlendirecektir. Ayrıca borç davalının kabulünde olmayıp, davalı tarafça fatura konusu malların ayıplı olduğu ileri sürülmüştür. Bu durumda davacının iddialarının doğruluğu ve haklılığının yapılacak tahkikat neticesi delillerin değerlendirilmesi sonucunda anlaşılacağı, davacının ileri sürdüğü muaccel alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği, mevcut durumda muaccel bir alacağın varlığının yaklaşık ispat ölçüsünde ispatlanamadığı sonuç ve kanaatine varılmış olup, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz isteminin reddine yönelik ara kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz talep eden/davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/10/2022