Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1742
KARAR NO: 2022/1411
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/07/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/811 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbire İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/10/2022
İhtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili;Bakırköy 6. ATM’nin 2019/562 esas 2020/455 karar sayılı kararına rağmen pay defterinde %16,5 payın gösterilmediğini hukuka aykırı sermaye artırımı kararına karşı da Bakırköy 5. ATM’nin 2021/368 esas sayılı dosyasında ihtiyati tedbir konulduğunu, işbu dava konusu genel kurulda alınan kararların tescil talebinin sicil tarafından reddedildiğini, …’nın müvekkilinden devralmış göründüğü % 16,50 payın müvekkili adına tescili istemiyle Bakırköy 6. ATM’nin 2019/562 esas sayılı dosyasında açtıkları davada, mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini,verilen kararın nisabı etkileyeceğini, TTK’nın 420. maddesi kapsamında erteleme talep ettiklerini, erteleme talebinin kabulüne rağmen bağlantılı konularda hukuka aykırı karar alındığını belirterek, davalı şirketin 09/07/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan 7, 8, 9 ve 10 numaralı kararların yoklukla malul olduğunun tespitine, aksi halde iptaline kararların icrasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece;dosyaya sunulan belgeler, Bakırköy 5. ATMnin 2021/368 esas sayılı dosyası, Bakırköy 6. ATMnin 2019/562 esas ve 2020/7 esas sayılı dosyaları dikkate alınarak HMK. 398/1 maddesi gereğince davacı yönünden ileride telafisi imkansız zararların doğma ihtimali bulunduğu gerekçesiyle, ihtiyati tedbir isteminin kabulüne kararların icrasının durdurulmasına karar verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili; mahkemece, tebligata rağmen yönetim kurulu üyelerinin ihtiyati tedbir talebine ilişkin bir beyanda bulunmadıkları gerekçesiyle ihtiyati tedbir kararı verildiğini, oysa yönetim kurulu üyelerinin yasal süresinde beyanda bulunduklarını,hissenin tesciline ilişkin kararın kesinleşmediğini belirterek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
ARA KARAR: Mahkemece; İstanbul BAMi 12. HDnin 31/03/2022 gün ve 2022/510 esas 2022/510 karar sayılı ilamı gereğince, YK üyelerinin görüşünün alınarak tedbir talebinin değerlendirildiği, ihtiyati tedbir kararından sonra değişen delil durumu olmadığı, İstanbul Ticaret Sicili taarfından 09/07/2021 tarihli genel kurul kararının tescil edildiğine dair dosyasına intikal eden sicil kaydının bulunmadığının bildirildiği, tedbirin kaldırılması durumunda davacı yönünden ileride telafisi imkansız zararların doğma ihtimali bulunduğu, gerekçesiyle, ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili; mahkemece YK üyelerinin beyanlarının dikkate alınmadığını, salt pay defterinin düzeltilmesine ilişkin davada alınan yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak ihtiyati tedbir kararı verildiğini,kararın kesinleşmediğini, … devir sözleşmesinden kaynaklı bedeli ödemekle pay sahipliği sıfatına hak kazandığını,genel kuruldaki toplantı ve karar nisabının hukuka uygun olduğunu, şirket hisselerinin hamiline yazılı hale getirilmesi ve sermaye artışına ilişkin kararların, gelecekte halka arz ve vergisel nedenlerle alındığını, alınan kararların TTK’nın 420. maddesine aykırı olmadığını, somut olayda ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığını belirterek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, TTK’nın 449. maddesi uyarınca genel kurul kararının iptali istemli davada, genel kurul kararlarının yürütmesinin geri bırakılması istemine ilişkindir. TTK’nın 449. maddesi ”Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkeme, YK üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir” hükmünü haizdir.Hükümde hangi hallerde geçici hukuki koruma kararı verileceği özel olarak düzenlenmediğinden, tamamlayıcı yorum kuralı olarak HMK’nın ihtiyati tedbire ilişkin hükümlerinden yararlanılacaktır. HMK’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. Somut olayda; Dava konusu genel kurulun 7 no.lu kararı YK üye seçimi, 8 no.lu karar YK üyelerine yapılacak ödemeler, 9 no.lu karar TTK’nın 395 ve 396 maddeleri kapsamında izin verilmesi ve 10 no.lu karar ise şirket sermayesinin artırılmasına ilişkindir. Davacı tarafça diğer ortak aleyhine açılan davada Bakırköy 6. ATM’nin 2019/562 esas sayılı dosyasında davanın kabulüne karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği,kararın kesinleşmesi halinde karar nisabını etkileyebilecek niteliktedir. Hissenin mülkiyetine ilişkin verilen karar kesinleşmeden kararların uygulanması halinde,davacı bakımından hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı veya imkansız hale gelebileceği, telafisi imkansız zarara neden olabileceği ihtiyati tedbir koşullarının mevcut olduğunun kabulü gerekmektedir.Mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından ,davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiş istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/10/2022