Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1650 E. 2022/1180 K. 09.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1650
KARAR NO: 2022/1180
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/07/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/617 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/09/2022
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: Davacı vekili, taraflar arasında 29/09/2020 tarihli Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirket tarafından haklı sebeple feshedildiğini, ödenmeyen faturalara ilişkin icra takipleri başlatıldığını, yine bayilik sözleşmesinin 12.3 maddesi uyarınca sözleşmenin feshi halinde davalının elinde kalan ürünlerin 60 gün daha satışını yapabileceğini, davalının bu 60 günlük süre sonunda iadesini yapması gerekirken, müvekkiline ait ürünleri deposunda tuttuğunu, satış ve ticaretini yapmaya devam ettiğini, ayrıca davalı şirketin web sitesinde müvekkiline ait ürünlerin yer almaya devam ettiğini, davalıya ait olmak üzere davalının yetkisiz ve hukuka aykırı şekilde yedinde bulundurduğu Müvekkile ait … Marka ürünlerin yediemine tevdi edilmesine ve müvekkile ait bu ürünlerin ticaretini yapmaktan alıkoyulmasına, ve ayrıca Davalı websitesinde yer alan müvekkile ait ürünlerin yer aldığı https://…/… adresine erişimin dava süresince engellenmesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalıların fiillerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, fiile konu websitesi içeriklerinin yayımının durdurulmasına ve tespit hükmünün Davalıya ait websitesinde yayımlanmasına, söz konusu websitesindeki yayımlarına ve ürün reklamının yayının yapıldığı diğer yerlerin tespiti halinde reklamın yapıldığı bu yerlerde eşdeğer bir şekilde masrafları davalıya ait olmak üzere yayımlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının iddia ettiği gibi davacıya ait ürünlerin davalıda bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında bunun haklı olup olmadığı, yine internet sitesinde ürünlerin bulunup bulunmadığı hususlarının yargılamaya muhtaç olduğu , davacının hakkını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağına dair mahkemede kanaat oluşmadığı, dosyaya henüz bilirkişi raporu alınmadığı ve tarafların iddiaları hususlarında sistemlerinde bir inceleme yapılmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davalının bayilik sözleşmesi feshedilmesine karşın elinde kalan ürünleri müvekkili şirkete iade etmediğini, yetkisiz ve hukuka aykırı bir şekilde bu ürünlerin satış ve ticaretini yapmaya devam ettiğini, bayilik sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini, kaldı ki bayilik sözleşmesinde kararlaştırılan 60 günlük vadede ödeme yapmadığından temerrüde düştüğünü ve bu durum 30 günden fazla sürdüğünden bayilik sözleşmesinin 11.6 maddesi uyarınca, bayilik sözleşmesinin herhangi bir ihtara ve ihbara gerek kalmaksızın 03/02/2021 tarihinde kendiliğinden sona erdiğini, davalı şirketin bedelini ödemediği ürünlerin satış ve ticaretine devam ederek haksız kazanç elde ettiğini, kararın hukuka aykırı olup kaldırılarak ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Talep haksız rekabet fiillerinin tespiti, haksız rekabetin men’i ve ref’i ile davacı şirkete ait tescilli markanın davalı şirketin web sitesinden kaldırılması, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhası veya tarafımıza iadesi ile tespit hükmünün Davalıya ait websitesinde ve ürün reklamının yayının yapıldığı yerlerin tespiti halinde reklamın yapıldığı yerlerde eş değer şekilde masrafları davalıya ait olmak üzere yayımlanmasına karar verilmesine ilişkindir. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Somut olayda; taraflar arasında bayilik ilişkisinin fesih edildiği ileri sürüldüğü ,sözleşmenin feshi nedeniyle tazminat davasına ilişkin yargılamanın devam ettiği ,Dairemizin 2022/1346 esas sayılı dosyasından belirlendiği üzere başkaca bir dava dosyası bulunmakta olup, davacı bayilik sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini ileri sürmüş ise de ,feshin haklı bulunup bulunmadığı anılan dosyada belirlenecektir. Davalının davacıya ait ürünleri iade etmeyerek satış ve ticaretini yapmaya devam ettiğini, internet sitesinde ürünlerin yer almaya devam ettiği ileri sürülmüş ise de ürünlerin davalının elinde bir hakkı olmadan bulundurulup bulundurulmadığı yargılamayı gerektirir niteliktedir.Davacı tarafın iddiaları yargılamaya muhtaç olup, davacı tarafça dosyaya sunulan deliller kapsamında,dosyanın bulunduğu aşama itibariyle de davacının iddiası yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlanamamıştır. Bu nedenle somut olayda ihtiyati tedbir koşullarının bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olup, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle,istinaf nedeni yerinde görülmeyen ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/09/2022