Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1610 E. 2022/1171 K. 07.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1610
KARAR NO: 2022/1171
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/06/2022
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/09/2022
Davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ,davalı borçlunun borcunu ödememesi nedeniyle, davacının alacağını tahsil için 08.07.2021 tarihinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ve borçluya ödeme emri çıkartıldığını, davalı vekili marifetiyle icra takibindeki borca ve ferilerine itiraz ettiğini, davalının itirazı üzerine itiraza konu olan icra takibi durduğunu, davalı borçlunun itirazı haksız ve yerinde olmadığını,davalı borçlu icra takibinden bir gün sonra, ödeme emrinin tebliğinden önce 09/07/2021 tarihinde davacı şirket hesabına 1.000-TL gönderdiğini, halihazırda mevcut borç bakiyesinin 7.280,87-TL olduğunu, takip tarihine kadar işlemiş faiz istenmediği halde faize itiraz edilmesi de itirazın haklı olmadığının göstergesi olduğunu,yapılan ödeme takipten sonra olduğu için ve takip yapılmasına davalı borçlu sebebiyet verdiği için itirazın tamamının iptaline, 1.000-TL ödemenin infaz aşamasında dikkate alınmasına, kötü niyetli borçlunun icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, uyuşmazlık konusu alacağın, açık hesaptan kaynaklanan alacak olması sebebiyle hiç muaccel olmadığını, aksi halde borçlunun temerrüde düşmesi için alacaklının borçluya yönelik bir temerrüt ihtarında bulunması gerektiğini, faturanın tek başına alacağın varlığına delil teşkil etmeyeceğini, dosyaya sunulmayan faturaların davalı tarafından teslim alınmadığını, adil bir yargılamanın usule uygun şekilde sonuçlanması için bu hususların mahkemece göz ardı edilmeyerek, hükme esas alınması gerektiğini, yapılacak yargılama neticesinde; haksız davanın reddini, davacı/ takip alacaklısı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata ve alacağın %10’u oranında para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, tarafların ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede, hem takip tarihi hem de dava tarihi itibarıyla borç/alacak mutabakatı içinde bulunduklarını, tarafların ticari defter kayıtlarının birbirlerini doğruladığı, taraflar arasında yazılı sözleşme olmaksızın sürdürülen mal alım-satımına dayalı ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişki kapsamında, davacı şirketçe davalı adına düzenlenen toplam tutarı KDV dahil 28.280,09 TL olan 24 adet faturanın tamamının davalının incelenen ticari defterlerinde davacı şirket ticari defter kayıtlarıyla çelişmeyecek şekilde davacı şirket alacağı olarak kaydedilmiş olduğunu, yapılan mal alımlarına karşılık, takip tarihine kadar muhtelif tarih ve tutarlarda yapılan toplam 8.280,87 -TL alacaklı olduğu ve bu alacağın takip tarihi sonrası dava tarihi öncesi tarih olan 09.07.2021 tarihinde 1.000.-TL ödendiği belirlenmekle, itirazın iptaline, takibin devamına, hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,kısmi ödemenin infazda nazara alınmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; davacı tarafından, temerrüt ihtarında bulunulmadığını, borcun muaccel olmadığını, söz konusu faturalar davalı tarafından teslim alınmadığını ve imzalanmadığını, davalı tarafından teslim alınmayan faturalara ilişkin TTK m.21 hükümleri uygulanamayacağını, belirli veya belirlenebilen bir alacaktan söz edilemeyeceği için icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, bu sebeplerden dolayı kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava,cari hesaba dayalı başlatılan icra takibine davalı borçlu şirket tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Davalı vekili alacağın muaccel olmadığını ileri sürmüştür.TBK nun 90.maddesi gereğince ” ifa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç doğumu anında muacceldir.” İcra takibine konu faturalarda ,muacceliyeti engelleyecek bir vade öngörülmediği ,yazılı bir sözleşmede bulunmadığı anlaşılmakla takip tarihi itibari ile davacının alacağı muacceldir. İcra takibinde işlemiş temerrüt faizi talep edilmediğinden temerrüt ihtarı keşide edilmesinin aranması da gerekmemektedir. Somut olayda tarafların ticari defter ve kayıtlarının birebir birbirine uygun olduğu davacının düzenlediği faturaların ve davalı ödemelerinin tarafların ticari defter ve kayıtlarında aynen kayıtlı bulunduğu, icra takip tarihi itibariyle takip tutarı kadar davalının borçlu olduğu,faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı bulunmasına göre davalı vekilinin faturaların tebliğ edilmediğini savunması yerinde bulunmamıştır. 09.07.2021 tarihinde davalı tarafından 1.000.-TL kısmi ödeme yapılmıştır. İcra takip tarihinden ancak dava tarihinden evvel yapılan ödeme miktar itibariyle alacağın ferilerini karşılar miktarda olmadığından TBK 100 maddesi gereği hesaplama yapılmamış olması bir eksiklik olarak görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; itirazın iptaline, takibin aynen devamına, hükmedilen asıl alacak satım faturalarından kaynaklanmakla likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesi ve davalı yanca takip tarihinden sonra 09/07/2021 tarihinde yapılan ödemenin icra müdürlüğünce infaz aşamasında değerlendirilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş,istinaf nedenleri yerinde olmayan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 497,35-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 124,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 372,65‬‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı tarafından sarf edilen giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 71,5‬0‬-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/09/2022