Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1586 E. 2022/1301 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1586
KARAR NO: 2022/1301
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/04/2022
NUMARASI: 2018/928 Esas – 2022/420 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/09/2022
Görev yönünden davanın usulden reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirketlerin iş ortaklığı arasında 20/03/2016 tarihli iş makinası kira sözleşmesi uyarınca … plakalı araç davalı şirketlerin şantiyesinde günlük 325-TL bedel üzerinden kullanılmak üzere kiralandığını, ancak davalıların ödeme yapmaması üzerine davalılar aleyhine İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra dosyası ile takip başlattıklarını, davalıların takibe takip dayanağı sözleşmenin kendileri tarafından imzalanmadığını belirterek itiraz ettiklerini belirterek davalıların haksız itirazlarının iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davalılar aleyhine %20 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili; davacı yanın iddiasının gerçek dışı olduğunu, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir borç bulunmadığını, ticari bir ilişkinin bulunmadığını, kendilerine davacının gönderdiği herhangi bir faturanın olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı … İnşaat vekili; davacı ile müvekkili arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını, bu sebeple davacının müvekkil şirketten hak ve alacağının bulunmadığını, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacının iddia ettiği alacağına ilişkin bir faturanın düzenlenmediğini mahkemece yaptırılacak bilirkişi incelemesinde bunun ortaya çıkacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, eldeki davanın ticari dava olarak Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülebilmesi için uyuşmazlık konusu bakımından her iki tarafın tacir olması ve yine işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması gerektiği, Erzincan Ticaret Sicil Müdürlüğünün cevabi yazısına göre davacının tacir kaydı bulunmadığı, davacının tacir olmadığı, dolayısı ile ticari işletmesinin de bulunmadığı ve bu kapsamda taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari nitelikte olmadığı, somut olayda 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanamayacağı ve uyuşmazlığın genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görev yönünden dava şartı noksanlığı nedeniyle, HMK’nun 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, dosyanın görevli İstanbul Nöb. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davanın mutlak ticari dava olduğunu, dava dışı … tarafından davalılara satışı yapılan perlit taşlarının davalılarla yapılan taşıma sözleşmesi kapsamında müvekkili tarafından taşındığını, TTK m.850 ve m.4/1 uyarınca mutlak ticari dava söz konusu olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı, davalıların dava dışı firmadan satın aldığı perlit taşlarının davalılara taşınması için davalılarla akdedildiğini ileri sürdüğü sözleşmeden doğan taşıma ücreti alacağının icra yoluyla tahsilini talep etmektedir. Mahkemece davacının tacir olmadığı, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesinden doğmadığı gerekçesiyle yukarıda yazılı şekilde davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. Ticari davalar; mutlak ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılır. Mutlak ticari davalar tarafların tacir (veya bir ticari işletme ile ilgili) olup olmadıklarına bakılmaksızın mutlak olarak ticari dava sayılır. Nispi ticari davalar ise mutlak ticari dava olmamakla birlikte TTK nun 19(1) gereği her iki taraf için ticari sayılan hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır. TTK’nın 5. maddesinde aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olup, asliye ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu düzenlenmiştir. Bir yerde asliye ticaret mahkemesi bulunduğu takdirde, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve anılan yasanın 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı da hüküm altına alınmıştır. Taraflar arasında geçerli olduğu iddia edilen sözleşme şoförlü taşıma hizmetine ilişkin olduğundan taraflar arasında TBK’nın 299-378 maddeleri anlamında kira ilişkisi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bunun dışında TTK 850/3 maddesi “Taşıma işleri; ticari işletme faaliyetidir.” hükmünü haizdir. Bu durumda taşıma ilişkisinden kaynaklanan borcun tahsili için doğan uyuşmazlığın ticari dava olduğunun kabulü gerekir. Mutlak ticari dava niteliğindeki eldeki davanın davacının tacir olmadığı gerekçesiyle ticari dava olmadığından bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/04/2022 Tarih 2018/928 Esas – 2022/420 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davacı tarafça yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/09/2022