Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1580 E. 2022/1193 K. 12.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1580
KARAR NO: 2022/1193
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/09/2022
Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından, … no’lu Nakliyat Abonman Poliçesi ile işbu poliçesine istinaden düzenlenen … no’lu Nakliyat Sigorta Poliçesi ile sigortalıya ait alüminyum levha emtiasının, davalı taşıyıcı tarafından, … plaka no’lu araç ile, 26.04.2019 tarihinde sigortalının Tuzla’daki fabrikasından yüklenildiğini, davalı taşıyıcı sorumluluğunda,net ağırlığı 16.714-kg, brüt ağırlığı da 17.534 kg olan emtiaların,Polonya’daki alıcı tarafından 07.05.2019 tarihinde teslim alındığı ancak teslim esnasında … paket no’lu levhaların ıslak olması sebebi ile emtianın hasarlı olduğunun taşıma senedine şerh düşüldüğü ve bu levhaların hurdaya ayrıldığını, hasar sonrası düzenlenen eksper raporunda;ıslanan paketin ise üst üste konulan paketlerin ortasında yer alması nedeniyle,hasarın aktarma merkezinde emtiaların araçtan tahliyesi sırasında oluşmuş olabileceğinden davalıya rücu edilebileceği kanaatine varıldığını;hasar bedelinden sovtaj tenzili suretiyle, 872,36 -euro tazminatın 20.09.2019 tarihinde ödendiğini,ödenen tutar bakımından TTK m.1472 hükmü uyarınca sigortalının haklarına halef olunduğunu, davalı taşıyıcının teslim aldığı tarihden, gönderilene teslim edildiği ana kadar geçen süre içinde oluşabilecek ziya ve hasardan sorumlu olduğunu,ödenen bedelin rücusu için İst. Anadolu … İcra Dairesinin … esas nolu icra takip dosyası ile başlatılan takibe davalının itirazı üzerine, takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkili şirket aleyhine yer alan haksız ve mesnetsiz iddialarına ve yabancı dilde belge ibrazına itiraz ettiklerini, davacının delillerini müvekkili şirkete tebliğ etmediğini, davacı şirketin aktif husumet ehliyeti ve müvekkili şirketin pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, geçerli bir sigorta sözleşmesi bulunmadığını, teminat dışındaki risk için ödeme yapan davacının hatır ödemesi yaptığı kabul edilerek müvekkiline rücu hakkı bulunmadığını, davacının öncelikle, sigortalısının emtia üzerindeki menfaatini ve aktif husumetini ispatlaması gerektiğini,hasardan müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddi ile, davacının, kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece,davalı tarafından taşıması üstlenilen 17 palet alüminyum levha emtiasından taşıma sırasında 1 paletin ıslanarak hasarlandığı,varış yeri olan Polonya’da tespit edilen hasarın 07/05/2019 tarihli CMR belgesine şerh düşüldüğü, hasarlı levhaların alıcı tarafından hurda edildiği, 2.172,01 -euro hasardan sovtaj düşülerek 872,36 -euro olarak hesaplandığı,davacının sigortalıya 20/09/2019 tarihinde 872,36 -euro ödeme yaptığı, alüminyum plakalar arasında aralıklı kağıt konularak paketlenip paletlerle istiflenerek taşıma sürecine alındığı ve parsiyel taşımada sadece 1 palette ıslanma hasarı olması nedeniyle hasarın davalının sorumluluğunda olduğu,sınırlı sorumluluk üst sınırının 8.313,34- SDR hesaplandığı, gerçek zararın tazmini gerektiği gerekçesiyle asıl alacağa yapılan itirazın kısmen iptaline ,fazla istemin ve icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; bilirkişi heyetinde sigorta uzmanı bilirkişinin bulunması gerekirken yalnızca CMR uzmanı ve metalurji mühendisi bilirkişiden oluşan heyetin raporuna göre hüküm kurulmasının eksik incelemeye neden olduğunu, dosya kapsamında 3 kez bilirkişi raporu alınmış olmasına rağmen tarafınca yapılan itirazların hiçbirinin dikkate alınmadığını ve müvekkilinin doğan sorumluluğu ispatlanmadan raporlar tanzim edilerek hükme esas alındığını, CMR Belgesine şerh düşülmesi CMR Konvansiyonu 30. maddesindeki sürelerin işlenmesi açısından uygulama alanı taşıdığını, kusurun veya hasarın oluştuğuna karine teşkil etmediğini, dosya kapsamında alınan tüm bilirkişi raporlarında hasarın nasıl oluştuğu ve müvekkilinin hasardan sorumluluğu konusunda hükme esas alınabilecek bir tespitte bulunulmadığını, bu sebeplerden dolayı kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; uluslarası taşıma sırasında oluşan hasar nedeniyle ödenen tazminatın davalı taşıyıcıdan rücuan tahsiline ilişkindir.Taşımanın güzergahı itibariyle dava da CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerekir. Konvansiyonun 9 – 1. Maddesi ” Sevk mektubu, taşıma mukavelesinin akdine, mukavelenin koşullarına ve yüklerin taşımacı tarafından kabulüne, karine teşkil eder. 2. Sevk mektubunda, taşımacı tarafından beyan edilmiş çekince yok ise aksi kanıtlanmadıkça tesellümde yükün ve ambalajların iyi durumda olduğu, sayılarının, marka ve numalararının sevk mektubunda yazılı olanlara uyduğu varsayılır.”hükmünü haizdir. CMR’nin 17. maddesine göre; taşımacı, yükü teslim aldığı andan teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur. Eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan yüke has bir kusurdan yahutta taşımacının önlemesine olanak bulunmayan durumlardan ileri geliyorsa, taşımacı sorumlu tutulamaz. Taşımacı taşımayı yapmak için kullandığı kusurlu taşıttan, bu taşıtı kiraladığı kişinin veya vekilinin yahutta çalışanlarının hata veya ihmallerinden dolayı sorumludur.CMR Konvansiyonunda görülen sorumluluk sistemine göre taşıyan eşyayı varış yerinde teslim aldığı haliyle alıcıya teslim etmekle yükümlü olup; güzergah üzerinde yaptığı aktarmalar dahil olmak üzere taşıma süresi içerisinde eşyayı gözetim yükümlülüğü mevcut olup; yükleme yerinden varış mahalline kadar eşyaya gelecek zarardan mesuldür. Davaya konu hasarlı emtiaların alüminyum plakalar olduğu, varış yerinde 1 palet emtianın ıslak olduğunun CMR senedine şerh düşüldüğü ,CMR 30.madde uyarınca süresinde hasar ihbarının yapıldığının kabulü gerektiği ,hasarın ıslanma hasarı olması ve paletlerin ortasında yer alması nedeniyle taşıma sırasında ıslanarak hasarlandığı ve davalının sorumluluğunda meydana geldiğinin kabulü gerekir. Bilirkişi tarafından birim fiyat üzerinden hesaplanan hasarın ve sovtaj hesabının kadri marufunda değerlendirildiği,Davalı taşıyıcı ,taşıdığı emtiayı teslim aldığı şekilde alıcıya teslim ile yükümlü olup,sorumluluk üst sınırının daha fazla olması nedeniyle emtianın gerçek değerinden sovtaj düşülerek gerçek zarara hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamıştır.Davalı vekilinin taşıyıcının sorumluluğu olmadığı yöndeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle;davacının sigorta teminatı içinde kalan hasarı sigortalısına tazmin ettiği halefiyet hakkını kazandığı belirlenmekle sınırlı sorumluluk limitleri dahilinde kalan gerçek zarardan davalının sorumlu tutulmasında isabetsizlik olmadığından istinaf nedenleri yerinde olmayan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 555,18-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 138,8‬0-TL harcın mahsubu ile bakiye 416,38-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı tarafından sarf edilen giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 19,50-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMk 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 12/09/2022