Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1538 E. 2022/1154 K. 05.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1538
KARAR NO: 2022/1154
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/09/2021
NUMARASI: 2021/100 Esas 2021/755 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/09/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili; Müdürlüklerinde işlem gören iş yeri sigortalısı, …’nin 12/09/2000 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu vefat ettiğini,sigortalının ölümü nedeni ile hak sahiplerine ödenmek sureti ile oluşan kurum zararının tahsili için Düziçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/532 Esas sayılı dosyası ile … A.Ş. aleyhine dava açıldığını, … A.Ş.’nin ticaret sicilinden 20.08.2009 tarihinde resen silinmesi üzerine mahkeme tarafından şirketin tüzel kişiliğinin ihya edilmesi amacı ile ihya davası açılması için taraflarına kesin süre verildiğini, devam eden bir dava dosyası bulunan şirketin resen terkininin hukuka aykırı olduğunu, borçlu olan bir şirketin ticaret sicilinden silinmesi tüzel kişiliği sona erdirmeyeceğini,…’nün … sicilinde kayıtlı … A.Ş. unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı … davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI : TTK nun Geçici 7/15. madde uyarınca Ticaret Sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanların haklı sebeplere dayanılarak ihya talep edebileceği, ek geçici 7. madde uyarınca şirketin sicil kaydının ticaret sicilinden terkin edildiği anlaşılmakta ise de şirketin taraf olduğu derdest bir davanın/takibin bulunduğu , davacının açtığı davasının/takibin devam edebilmesi için sicilden terkin edilen şirketin yeniden sicile tescilini talep etmekte hukuki yararının ve ihya talebi için haklı sebebin bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sicil numarasına kayıtlı iken terkin edilen … Anonim Şti.’nin TTK 547.maddesi gereğince Düziçi Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/532 esas sayılı dosyasının sonuçlandırılması ve icrası ile sınırlı olmak üzere şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEBLERİ :1-Davacı vekili, ihyası istenen şirketin sicilden terkin tarihi 20.08.2009 olarak yazılmış ise de Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yapılan araştırmada, şirketin 08.12.2019 tarihinde olağan genel kurul toplantısı yaptığı ve bu toplantıda alınan karaların gazetenin 23.12.2009 tarihli, 7464 nolu sayısının 509 ve 510 numaralı sayfalarında ilan edildiği, yine gazetenin 09.05.2012 tarihli 8064 nolu sayısının 115 numaralı sayfasında “… sicil numaralı … Anonim Şirketi’nin” terkin tarihinin 01.02.2010 olduğu, terkin edilen şirket hakkında Düziçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/532 E. (bozma öncesi 2009/445 E.) Sayılı dosyası ile şirkete karşı 06.11.2009 tarihinde rücu davası açıldığı,kurumun devam eden dava dosyası nedeniyle şirketin ihyasını istemekte hukuki yararı bulunduğunu, davanın kabulü yerinde ise de, davacı yararına vekalet ücreti ve yargı giderine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bu yönleriyle kaldirilmesini talep etmiştir. 2-Davalı vekili katılma yoluyla istinaf başvuru dilekçesinde; davaya konu şirketin tasfiye sonu tesciline ilişkin, yukarıda anılan Fon Kurulu kararına binaen ve mevzuat gereğince, dava konusu şirketin kaydının silinmesi işlemini tescil etmek zorunda bulunan müvekkil Müdürlüğün, işbu mevzuata dair yükümlülüğünü hukuka uygun bir biçimde yerine getirdiğini ve davanın açılmasına sebep olan hiçbir işlem yapmadığını, yani davacı tarafından iddia edilen eksik işlemler bakımından müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğünün sorumluluğu olmadığı, (TMSF) tarafından tasfiye edilmiş buna mukabil olarak da ticaret sicilinden terkin edilmiş bulunan şirket için açılan ihya davasının açılmasına müvekkil Müdürlüğün sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekâlet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek ,kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İhyası istenen … A.Ş’nin sicil kaydı incelendiğinde; şirketin TMSF’nin 20.08.2009 tarih, 2009/246 sayılı kararı gereğince sicilden terkin edildiği, bu hususun 5411 sayılı Bankacılık Kanunu hükümlerine uygun olarak 29.01.2010 tarihinde re’sen tescil edildiği anlaşılmaktadır. TMSF tarafından … A.Ş.’nin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 134.madesinin 9.fıkrası ile 02.09.2006 tarih ve 26277 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürülüğe giren TMSF’nin kontrolündeki şirketlerin tasfiyesine dair yönetmeliğin 6-7 ve 8.1 maddeleri çerçevesinde tüzel kişiliğinin devam etmesinin fon alacaklarının tahsili açısından yarar sağlamayacağı ve bşirketin borca batık olduğu tespit edildiğinden Fon Kurulu’nun 20.08.2009 tarih ve 2009/246 sayılı kararı gereğince ilansız olarak sicilden terkini yapılmıştır. 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 134/9. Maddesi ile yönetmeliğin 7. Maddesi uyarınca Fon Kurulu tarafından tasfiyesine karar verilen şirketlerin ihyasına karar verilemez.(Yargıtay 11 H.D.nin 2007/503 esas ,2008/24 karar sayılı,ve yine elde ki davaya konu şirketin ihyası için açılan davaya ilişkin olmak üzere 2018/1830 esas no,2018/3703 karar nolu 17.5.2018 tarihli ilamı da bu yoldadır.)Davacılar vekili derdest dava nedeniyle terkinin usulsüz olduğunu ileri sürse de ilk derece mahkemesi ve davacı vekilince ileri sürüldüğü üzere TTK nun geçici 7.maddesi uyarınca yapılan bir terkin sözkonusu olmadığı anlaşılmaktadır.İİK ve TTK nın tasfiyeye ilişkin hükümlerine tabi olmadan, TMSF tarafından alınan ve denetimi de idari yargı tarafından yapılması gereken terkin kararının eksik tasfiye işlemleri yapılması nedeniyle adli yargı mahkemelerince kaldırılamayacağı açıktır. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin eksik tasfiye iddialarının dinlenemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmek gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Davalı … Sicili Müdürlüğü vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülerek davanın kabulüne ilişkin kararın kaldırılmasına, yeniden hüküm verilmek suretiyle davanın reddine, kararın niteliğine göre davacı vekilinin yargı giderine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/09/2021 Tarih 2021/100 Esas 2021/755 Karar sayılı kararın HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Yerinde olmayan davanın REDDİNE” İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” Davalı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davacı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/09/2022