Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1533 E. 2022/1316 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1533
KARAR NO: 2022/1316
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/05/2022
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/09/2022
Davanın usulden reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine inceleme raporu ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin, … numaralı … gemisinde, donatanı olan …’ya izafeten gemi yöneticisi … San. Ve Tic. Ltd. Şti ile akdedilen 05/09/2020 tarihli gemiadamı iş akdi uyarınca kaptan olarak hizmet vermekteyken, mürettebatı ile birlikte 30/11/2020 tarihinde … limanında korsan saldırısına uğradığını, bir süre esir tutulduğunu, para ve eşyalarının yağmalandığını, fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığını, uğradıkları zararların tazmini için gemi donatanı davalı ile 05.12.2020 tarihinde borç mutabakatı imzalandığını, donatanın saldırının iş kazası olduğunu ve zararın tazminini kabul etmesine rağmen zararlarının ödenmediğini, davalı sigorta şirketinin ise donatanın kulüp sigortacısı olduğunu, kulüp sigortası kapsamında davalı sigorta şirketinin de zarardan sorumlu olduğunu, davacının uğradığı saldırı sonucunda başka bir gemide çalışamadığını, ayrıca depresif nöbetler geçirerek uykusuzluk problemi yaşadığını, … Konvansiyonunun 22. maddesi gereğince müvekkiline 130 günlük maaşına eşdeğer hastalık ödeneği ödenmesi gerektiğini belirterek, 2.000-USD hastalık ödeneği, 100-USD işgöremezlik zararı ve 50.000-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin Londra’da mukim bir şirket olup Türkiye’de şube veya acentesinin bulunmadığını, bu nedenle 5718 sayılı MÖHUK’un 46. maddesi uyarınca mahkemenin işbu davayı görmekte yetkisiz olduğunu, davanın müvekkili şirket bakımından tefrik edilerek akabinde yetkisizlik nedeniyle kararı verilerek davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu zararın sigortalı tarafından henüz ödenmemiş olması nedeniyle davacının kulüp sigortacısı olan müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, bu nedenle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, ihtilafın hizmet sözleşmesi ve haksız fiil hükümlerin göre çözülmesi gerektiğinden, olayın iş kazası teşkil etmediğini, davacının işgöremezlik iddiası bakımından herhangi bir delil sunulmadığını, davacının ücret alacağı talebi yerinde olmayıp sadece tedavi gideri istenebileceğini belirterek, müvekkili yönünden davanın ayrılarak yetkisizlik nedeniyle davanın reddine, aksi halde davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle veya esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının ileri sürdüğü tazminat talebini davalı ile gemi donatanı arasındaki sorumluluk sigortasına dayandırdığı, bu nedenle yetkili mahkemenin MÖHUK 46. maddesine göre belirlenmesi gerektiği, eldeki dosyada, “…” gemisiyle ilgili sigorta poliçesini düzenleyen davalı ile ilgili uyuşmazlık bakımından mahkemenin yetkili hale gelmesi, MÖHUK 46 maddesi gereğince sigorta poliçesinin sigortacının Türkiye’de bulunan bir şubesi ya da acentesi tarafından düzenlenmiş olması koşuluna bağlı olduğu, davalı vekilince dosyaya sunulan sunulan sigorta poliçesi örneği ile tercümesinden, taşımada kullanılan sigortalı … gemisinin davalı … tarafından sigortalandığı, sigorta poliçesininde 14/02/2020 tarihinde davalının şirket merkezinin olduğu Londra’da düzenlendiği, sigorta poliçesine göre poliçenin düzenlenmesine Türkiye acentesinin aracılık ettiğine ilişkin bir kayıt bulunmadığı, bu itibarla MÖHUK 46.maddesinde düzenlenen yetki kuralına göre davalı vekilinin milletlerarası yetki itirazının yerinde olduğu, yetkili mahkemenin davalının faaliyet merkezinin bulunduğu Londra Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle milletler arası yetki kuralları nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; MÖHUK m.46’nın somut olaya uygulanmasının mümkün olmadığını, çünkü müvekkili ile davalı arasında sigorta sözleşmesi bulunmadığını, kulüp sigortaları sorumluluk sigortalarından olduğundan Türk hukukunda kişilerin sigorta şirketine doğrudan başvuru hakkının bulunduğunu, bu nedenle yetki belirlenirken öncelikle üçüncü kişi ile sigortacı arasındaki ilişkinin vasıflandırılması gerektiğini, üçüncü kişinin açtığı davanın donatan ile kulüp arasındaki sigorta sözleşmesinden kaynaklanmadığını, üçüncü kişinin poliçenin tarafı olmadığını, ayrıca müvekkilinin doğrudan kanundan kaynaklanan talep hakkına dayandığını, HMK ve MÖHUK’da kanundan doğan borçlar ile ilgili özel yetki düzenlemesi bulunmadığını, HMK m.9 uyarınca uyuşmazlık konusu malvarlığı unsurunun bulunduğu yerde dava açılmasının mümkün olduğunu, kulübün üyelerinde bulunan alacaklarının kulübün malvarlığına dahil olduğunu, davalı sigortacının Türkiye’de bulunan herhangi bir üyesinden prim alacağının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; gemide kaptan olarak görev davacının korsan saldırısı nedeniyle meydana geldiği iddia edilen maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı, … IMO numaralı “…” isimli gemide kaptan olarak görev yapmaktayken 30/11/2020 tarihinde Batı Afrika da Gine açıklarında bulunan … Bölgesi’nde korsan saldırısına uğradığından bahisle maddi ve manevi zararlarının donatan ve kulüp sigortacısından tazminini talep etmektedir. Mahkemenin 2021/195 Esas sırasında görülmekte olan davada, davalı kulüp sigortacısı davalı yönünden davanın tefrik edilerek yukarıda belirtilen … Esas sırasına kaydı yapılmış, donatan … San ve Tic. A.Ş. yönünden … Esas numarası üzerinden yürütülen yargılamada 08/03/2022 tarihinde davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. Davalı Kulüp sigortacısı davalı yönünden ise davalının milletlerarası yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Görev dava şartı olup yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen değerlendirilmesi gereken hususlardandır. 854 sayılı Deniz İş Kanununun 1. maddesine göre; “Bu kanun denizlerde, göllerde ve akarsularda Türk bayrağını taşıyan ve yüz ve daha yukarı grostonilatoluk gemilerde bir hizmet akti ile çalışan gemi adamları ve bunların işverenleri hakkında uygulanır.” 25.11.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1. maddesine göre ise; “İş Mahkemeleri; a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/01/2011 tarihli ve 6098 sayılı TBK nun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına … ilişkin dava ve işlere bakar.” Bu nedenle yabancı bayraklı gemide çalışan gemi adamları Deniz İş Kanunu kapsamında bulunmamakta olup, TBK’nın 393. maddesinde düzenlenen hizmet sözleşmesi hükümleri kapsamında bulunmaktadır. Davalı sigorta şirketi vekilince; 5718 sayılı MÖHUK’un 46. maddesi uyarınca mahkemenin yetkisiz olduğu ileri sürülerek milletlerarası yetki itirazında bulunulmuş olup, milletlerarası yetki itirazı ilk itirazlardandır. Mahkemenin görevli olması dava şartı olup, ilk itirazlardan önce karara bağlanır. Dava iş akdine bağlı olarak hem donatana hem de sigorta şirketine karşı açılmış, sigorta şirketi yönünden sonradan tefrik edilmiştir. Davalı sigortacıya yöneltilen talep de donatan ile yapılan iş akdi temellidir. Bu nedenle davada iş mahkemeleri görevli olup, ilk itirazın da görevli iş mahkemesince değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle mahkemece davanın görev yönünden reddine, dosyanın iş mahkemesine gönderilmesi gerekirken, milletlerarası yetki yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.nun 1. maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, davanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiğinden hükmü veren asliye ticaret mahkemesi davaya bakmakla görevsiz olup, davanın milletler arası yetki nedeniyle reddine dair karar verilmesi doğru görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın yasal süre içinde talep olması halinde görevli bulunan iş mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/05/2022 Tarih 2022/119 Esas – 2022/337 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA;”Davanın, 6100 sayılı HMKnun 114/1-c bendine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle aynı yasanın 115/2 fıkrası gereğince usulden reddine, HMK. 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde taraflardan birinin başvurusu halinde dosyanın görevli bulunan İstanbul İş Mahkemeleri’ne gönderilmesine, talep olmadığı takdirde, “davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına” tebliğ işlemleri tamamlanmak üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” İstinaf yoluna başvuran davacı yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/09/2022