Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/153 E. 2022/112 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/153
KARAR NO: 2022/112
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/04/2021
NUMARASI: 2020/395 Esas – 2021/324 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/01/2022
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; Müvekkili …’ın şahıs şirketi sahibi olduğunu, 2020 yılına ait onaylatılmış ve yazdırılmış olan … yevmiye numaralı Üsküdar … Noterde onaylatılmış yevmiye defteri, … yevmiye numaralı defteri kebir, … yevmiye numaralı envanter defteri ile 2020 yılına ait gelir-gider faturaları, kargo fişleri, irsaliyeler, ilgili yıllara ait banka dekontları, banka ekstreleri ve diğer ticari evraklar muhasebe işlemlerini yürüten mali müşavir …’e elden teslim edildiğini, 09.09.2020 günü Mali Müşavir …’in ofisinin bulunduğu adresinden çalındığını, söz konusu hırsızlık olayına ilişkin … tarafından Yenikapı Polis Merkezi Amirliği’ne suç duyurusunda bulunulduğunu beyan etmiş, zayi belgesi verilmesine karar verilmesini müvekkili adına talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, TTK 82 ve 18. madde kapsamında yapılan değerlendirmede; tacirin basiretli bir iş adamı olmanın gerektirdiği özeni göstererek defter ve belgelerini saklaması ve zayi olmaması için üzerine düşen bütün yükümlülükleri ihtimam ile yerine getirmesi gerektiği,dava konusu somut olayda davacının faaliyet adresinin İstanbul olduğu, mali müşavirin ofisinin ise Antalya’da olduğu, ticareti terk eden davacının ticari defterlerini TTK 64. maddesi gereği kendisinin saklaması gerekirken mali müşavire teslim ettiğini, mali müşavirin ise inandırıcılıktan uzak, hayatın olağan akışına uymayan, basiretli bir kişinin sergilemeyeceği bir davranışla içinde özen ve ihtimamla muhafaza edilmesi gereken evrakların bulunduğu poşetleri atılacak kolilerin yanına bıraktığını dolayısıyla mali müşavirin defteri ve evrakları kaybederek basiretli davranmadığını, davacının ve mali müşavirinin üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmediklerini, defterin kaybolmasının TTK’nın 82. maddesinde sayılan zayi nedenlerinden biri olmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; müvekkili yasal defter ve belgelerini gerekli dikkat ve özen çerçevesinde muhafaza ettiğini, şirketin mali müşavirine tutanak ile teslim ettiğini, ticari defterlerin mali müşavir ofisinin önünden hırsızlandığına ilişkin tanık beyanı ve soruşturma dosyası dikkate alınarak, davacı müvekkili tarafından süresi içerisinde tasdiklerinin yaptırıldığını ve herhangi bir vergi denetimine konu olamayan 2020 yıllarına ait yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defterlerinin zayi olduğunun tespitine karar verilmesi gerektiğini, söz konusu defter ve belgeler hakkında açtıkları davanın reddine ilişkin karar, hukuka ve içtihatlara aykırılık teşkil ettiğini, zayi belgesi verilmesinin reddine ilişkin kararın kaldırılarak, davanın kabulüne ne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava;zayii belgesi verilmesi istemine ilişkindir. TTK’nun 82/7 maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” düzenlemesini içermektedir. 6102 Sayılı Kanunun 82/7. Maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği davanın hasımsız olarak açılacağı belirtilmektedir. Davacının söz konusu düzenlemeden yararlanabilmesi için bir taraftan defterlerin ve belgelerin korunması amacı ile gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziya uğramanın onun iradesi dışında elinde olmayan bir neden ile meydana gelmiş olması gerekmektedir. Davacı defter ve kayıtlarını muhafaza da gerekli ihtimam gösterdiğini ileri sürse de faaliyet adresi İstanbul olan davacının ticari defterlerini Antalya da bulunan mali müşavire elde teslim ettiğini ileri sürdüğü,mali müşavirin de davacının ticari defterlerini kapının dışında atılacak bir kısım eşyanın yanına koyduğunu ,bu evrakları almaması gerektiğini kağıt toplayıcısına tembih ettiğini ,aldığını fark etmediğini beyan ettiği anlaşılmaktadır. İleri sürülen sebebin mücbir sebeb niteliğinde olmadığı ,davacının mali müşavirinin ihmalinin sebeb olduğu anlaşılmaktadır.Zayii belgesi talep edebilmek için , varlığı ileri sürülen sebebin defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta mücbir sebeb olması, başka bir deyişle davacının irade dışında defter ve vesikaların tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması şartının gerçekleşmesi gerekmektedir. Vergi Dairesi Başkanlığının 7.4.2021 tarili yazısından davacı hakkında vergi incelemesi yürütüldüğü bildirilmiştir. İlk derece mahkemesince” davacının ve mali müşavirinin üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmedikleri, tacirin TTK’nun 82/7. maddesindeki düzenlemeden faydalanabilmesi için öncelikle ticari defterlerin korunması amacıyla gerekli dikkat ve ihtimamı göstermiş olması gerektiği,ticari evrakları korumada gerekli dikkat ve özeni göstermediği anlaşılan davacıya zayii belgesi verilmesi koşulları mevcut olmadığı”na yönelik gerekçede isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; zayii belgesi verilmesi koşulları olmadığından davanın reddine dair karara ilişkin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 25/01/2022