Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1490 E. 2022/1189 K. 12.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1490
KARAR NO: 2022/1189
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/04/2022
NUMARASI: 2020/657 Esas – 2022/339 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/09/2022
Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında alım-satım faaliyetleri çerçevesinde ticari faaliyet yürütülmekte olup, 09.03.2020-02.09.2020 tarihli cari hesap ilişkisi içerisinde alım-satım faaliyeti gerçekleştirildiğini, davalı şirketin dilekçe ekinde sunmuş oldukları cari hesap ilişkisi çerçevesinde meydana gelen faturalardan dolayı borcu bulunmakta olduğunu, işbu sebeple taraflarınca İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, bu takibe tarafların 09.03.2020-02.09.2020 tarihli cari hesapta yer alan faturalardan kaynaklanan cari hesap bakiye alacağı konu edildiğini, anılan fatura bedellerine TTK.21/2’ye göre davalı tarafça itiraz edilmediğinden, fatura muhteviyatı kabul edildiğini, bu anlamda yapılan itiraz haksız hukuka aykırı olup kabul edilemeyecek nitelikte olduğunu, anılan borca istinaden Beyoğlu … Noterliğinin, 19.08.2020 tarihli, … yevmiye numaralı temerrüt ihtarnamesi gönderildiğini, buna rağmen söz konusu alacak gereği gibi ifa edilmediğinden 12.10.2020 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibi açılırken sehven 213.985,80 TL üzerinden takip açılmış olup, davalı takip borçlusunun icra takibinden önce yapmış olduğu ödeme dosyaya bildirilerek asıl alacak 113.985,80 TL olarak düzeltildiğini, ayrıca davalı takip borçlusunun icra takibi açılış tarihinden sonra 21.10.2020 tarihli, 79.560,80 TL ve 03.11.2020 tarihli 34.425,00 TL’lik ödeme yapıldğını, bu ödemeler öncelikle faiz ve masraflara sayıldığını, ancak davalı şirket tarafından icra takibine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edilmek suretiyle bakiye bedel ödenmediğinden işbu davayı açma zarureti doğduğunu, buna göre dosya kapak hesabı olan 20.367,53 TL bakiye bedel harca esas değer olarak dikkate alınmasının gerektiğini, davalı tarafla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu gereğince ticari satım ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlığın arabuluculuk yoluyla çözümlenmesi amacıyla İstanbul Anadolu Arabuluculuk Bürosu’nun 2020/18980 büro dosya ve … arabuluculuk numaralı dosyasında 20.11.2020 tarihinde toplantı yapıldığını, fakat anlaşma sağlanamayarak süreç anlaşamama hali ile sonuçlandığını, açıklanan tüm bu nedenlerle İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasına haksız olarak edilen itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın likit olmasından dolayı %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkili şirket ile davacı arasında tesis edilen ticari ilişki herhangi bir sözleşmeye dayanmamakta olduğunu, mevcut ilişki sözleşmeye dayanmadığı gibi yine taraflar arasında kayıt altına alınan bir vade tarihi de bulunmamakta olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında tesis edilen ticari ilişki kapsamında doğan tüm alacak ve borçlar, tarafların düzenledikleri cari hareket dökümü ile birlikte kayıt altına alındığını, müvekkili şirket vermiş olduğu ödeme taahhüdü kapsamında davacıya 01.09.2020 tarihinde 100.000,00-TL ödeme yapmak sureti ile borç bakiyesini 113.985,80-TL’ye düşürdüğünü, icra takibi kapsamında düzenlenen ödeme emri müvekkili şirkete 23.10.2020 tarihinde tebliğ edildiğini,. hâlbuki müvekkili şirket, davacının da kabulü üzerine davacıya vermiş olduğu ödeme taahhüdü kapsamında 21.10.2020 tarihinde davacının hesabına 79.560,80-TL daha ödeme yapmak sureti ile borç bakiyesini 34.425,00-TL’ye düşürdüğünü, davacının örtülü ödeme ilişkisine rağmen icra takibi başlatmaktaki ve işbu huzurda görülmekte olan davayı ikame etmekteki tek amacı icra harç ve giderleri, işlemiş faiz, icra masrafları ve vekâlet ücreti de dâhil olmak üzere müvekkili şirketin asıl borcu dışında feri ödemeler yapmak sureti ile zarara uğratmak olduğunu, davacının, müvekkili şirket ile sürdürmekte olduğu ticari ilişki kapsamında oluşan cari hareket dökümünden hareketle, taraflar arasında herhangi bir vade tarihi belirlenmemesine ve örtülü bir ödeme ilişkisi kurulmasına rağmen haksız ve kötü niyetli bir şekilde icra takibine girişildiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame etmiş olduğu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalı tarafından yapılan ödemenin TBK’nın 100. maddesi kapsamında değerlendirilmesi için bilirkişi tarafından sunulan 07.03.2022 alında tarihli rapor ile davacının davalıdan dava tarihi itibariyle 3.312,92-TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, mahkemece rapora itibar edilerek davanın kısmen kabulüne, davalı tarafından yapılan itirazın 3.312,92-TL asıl alacak yönünden iptaline, davacının talebinin cari hesap nedeni ile alacak istemine ilişkin olduğu alacağın likit olduğunu, davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; TBK 100 kapsamında dosya borcunun hesaplanmasının talep edildiği ve bu doğrultuda alınan ek rapor, TBK 100 kapsamında alınmış bir rapor olmadığını, icra dosyası faiz ve masraf kalemleri hesaplanmadığını, bilirkişi raporu nezdinde hesaplanan faiz oranı takip talebindeki gibi olmadığını, icra dosyasının kapak hesabı yapılmadığını ve bir takım eksik hesaplamalar yapıldığını, yapılması gereken icra dosya kapak hesabı dosyaya eklenen faiz ve masraf kalemleri tam olarak hesaplanmadan hüküm kurulmasının doğru olmadığını, bu sebeplerden dolayı kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir. Somut olayda davalı borçlu hakkında 213.985,80-TL asıl alacak, 6.173,34-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 220.159,14-TL alacağın tahsili için ilamsız takip başlatılmış,alacaklı vekili tarafından sunulan dilekçe ile asıl alacak 113.985,80-TL olarak düzeltilmiştir. Ödeme emri davalı borçluya 23/10/2020 tarihinde tebliğ edilmiş; ödeme emri tebliğ edilmeden 21/10/2020 tarihinde borçlu tarafından davacı alacaklıya 79.560,80-TL ödenmiştir. Asıl alacak tutarından kalan borç olan 34.425-TL de 03/11/2020 tarihinde ödenmiştir.Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede borçlunun itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu itirazın iptali davası açılmamış iken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira, itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır. Takibin devamı yoluyla elde edilecek olan sonuç (alacağın tahsili), borçlunun tüm borcu ödemesiyle zaten gerçekleşmiş olacağına göre gerçekleşmiş olan bu sonucu sağlamak üzere bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmayacaktır. Diğer yandan, icra takibine başlanılmasından sonra, itirazın iptali davasının açıldığı tarihten önce TBK 100. maddesine göre, yapılan kısmi ödemenin öncelikle işlemiş faiz, takip masraflarına ,ferilere mahsup edileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca, itirazın iptali yönünde bir karar verilmediği sürece icra müdürlüğünce icra dosyası üzerinde işlem yapılamayacağından, icra takip tarihinden itibaren işleyecek faiz ve icra giderleri hakkında mahkemece bir karar verilmesi gereklidir. Dava 20.367,53-TL dava değeri gösterilmiş,kısmi ödemeler bulunduğu bildirilerek dava açılmıştır. Uyuşmazlık icra takibinden sonra yapılan ödemeler ile borcun sona erip ermediği noktasındadır. Alacaklı vekili ; icra takibinden evvel borçluya ihtarname keşide ettiğini ileri sürerek işlemiş faizin de hesaplamaya dahil edilmesi gerektiğini ileri sürmüş, keşide edilen ihtarın tebliğ şerhini tamamlamıştır. İlk derece mahkemesi asıl alacak tutarı 113.985,80-TL’ye hesaplanan işlemiş faizi de ilave ederek yapılan ödemeleri asıl alacaktan mahsup etmek suretiyle ödenmediği anlaşılan 3.312,92-TL üzerinden itirazın kısmen iptaline karar vermiş ise de; yapılan hesaplama TBK’nun 100. Maddesine uygun yapılmamıştır.TBK 100 gereği yapılan ödeme öncelikle ferilere mahsup edileceğinden, dava tarihi itibariyle kalacak miktarın daima asıl alacak olacağı da gözönünde bulundurulmalı,dava tarihi itibariyle hesaplanan alacağa göre hüküm verilmelidir. Buna göre TBK’nun 100. Madde uyarınca yapılan kısmi ödemelerin ödeme tarihleri itibariyle alacak tutarı ferileriyle birlikte hesaplanarak öncelikle ferilerinden mahsup edilmek suretiyle kalan bakiyeye karara verilmesi gerektiği, ancak bu yolda bir inceleme yapılmadığı anlaşılmakla ,belirtilen şekilde hesaplama yaptırılarak sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün HMK 353(1)a-6 gereği kaldırılmasına karar verilmiştir. Açıklanan nedenerle; istinaf nedenleri yerinde görülen davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılarak, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/04/2022 Tarih 2020/657 Esas 2022/339 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/09/2022