Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1476 E. 2022/1153 K. 05.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1476
KARAR NO: 2022/1153
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/05/2022
NUMARASI: 2022/144 Esas 2022/489 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/09/2022
Davanın usulden reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; taraflar arasında ki ticari ilişki sonucunda, müvekkilinin borçluya ürün ve hizmet tahsis ettiğini, bunun karşılığı olarak 26.312-TL tutarında fatura kesildiğini, borçlu tarafından ürünlerin teslim alındığını ancak ödeme yapılmadığını, müvekkilinin söz konusu faturayı borçluya tebliğ ettiğini, borçlunun faturaya itiraz etmediğini, müvekkilinin alacağının tahsili için noter aracılığı ile davalı şirkete ihtarname gönderdiğini, ancak ödeme yapılmadığını, alacağın tahsili için Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu bildirerek, borçlunun yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, borçlunun alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili; davacın 08/08/2019 tarih ve … numaralı 20.280-TL tutarlı fatura düzenlediğini ve bu faturaya istinaden müvekkili şirketçe davacıya ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeye rağmen davacının, kumaşların çalındığını, bu nedenle ödemeye rağmen müvekkili şirkete kumaşları teslim edemeyeceklerini belirttiğini, bu konuda davacı tarafın, kumaşları çalan kişiden şikayetçi olduğunu, tanık olarak da müvekkili şirket yetkilisi …’ı bildirdiklerini, devamında davacı tarafın kumaşları teslim etmemesine rağmen bu sefer yine … ve … numaralı irsaliyelere istinaden 01/09/2019 tarih ve … sıra numaralı 26.312-TL miktarlı fatura düzenlediğini, davacının iddiasının aksine fatura muhteviyatı ürünlerin müvekkili şirkete teslim edilmediğini, müvekkili davalı şirketin davacı tarafından kendilerine tebliğ edilen faturaların tamamını ödemekle, davacı tarafın icra takibinde ileri sürdüğü şekilde davacıya bir borcunun da bulunmadığını bildirerek davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, borçlu davalının icra takibinin yetkisine itirazın alacaklı vekili tarafından kabulü üzerine takip dosyasının gönderildiği Bakırköy … İcra Dairesindeki takibin yeni bir takip olmayıp, yetkisiz yerde başlatılan takibin devamı olduğu,yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takipte borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazı yanında borca da itiraz ettiği, yetkili icra müdürlüğünde borçluya yeniden ödeme emri tebligatı yapılmasının zorunlu olduğu ve borçlunun yeni tebligatı aldığı tarihten itibaren yasal sürede yetkili icra müdürlüğünde de itirazda bulunması gerekeceği, daha önce yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itirazın geçerliliğini korumayacağı, davanın dinlenebilirliği açısından geçerli takibe yapılan usulüne uygun bir itiraz bulunması davanın ön koşulu olduğu,dava şartı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEBLERİ: Davacı vekili ;Yargıtay 12. HD nin Esas No: 2021/7314 Karar No: 2022/376, 13.01.2022 karar tarihli kararında “IIK ‘nun 62/1. maddesinde; “Itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebligi tarihinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almakla birlikte borçluya “ödeme emri teblig edilemese” bile, alacaklının anlasmazlıgı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulundugu sürece borçluya ödeme emrinin teblig edilmemesi sikayet ve itirazda bulunmasına engel teskil etmez. ” denildiğini , somut olayda ; borçluya usulüne uygun yapılan tebligat üzerine itirazın usulüne uygun yapıldığı ve takibin durmasına karar verildiğinden davanın açılmasında alacaklının alacağına kavuşma iradesinin bulunduğundan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerekirken hukuka aykırı bir biçimde davanın reddine karar verildiğinden usul ve yasaya aykırı olan işbu kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Alacaklı davacı tarafından borçlu davalı şirket hakkında ilk olarak 3.2.2020 tarihinde,1.9.2019 tarihli 26.426,65-TL bedelli tutarlı faturaya dayalı olarak İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … sayılı takip dosyası ile toplam 28.305,70-TL alacağın tahsili için takibe girişildiği, ödeme emrinin 18/02/2019 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği borçlu davalı vekilinin 19/02/2020 tarihli dilekçesi ile yetkiye ve borca itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı davacı vekilinin 26/02/2020 tarihli talebi üzerine dosyanın Bakırköy … İcra Dairesine gönderildiği ve … esas dosya numarasını aldığı, 08/03/2020 tarihli ödeme emrinin düzenlendiği, ödeme emrinin 24/06/2022 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği ve 25/06/2022 tarihinde borca itiraz edildiği, eldeki davanın ise yetkili icra dairesinde ödeme emri tebliği ve borca itiraz yapılmadan, 10/02/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı vekilinin dayandığı emsal içtihad, henüz ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun yaptığı icra takibine itiraza ilişkin olup, yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri tebliğ edilemeden yapılan borca itirazın geçerliliğine ilişkindir.Somut olayda icra dairesinin yetkisine itiraz kabul edilerek dosyanın aktarıldığı yetkili icra dairesinde ödeme emri çıkartılmadan yetkisiz icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emri üzerine yapılan borca itiraz üzerine elde ki davanın açıldığı, itirazın iptali davasının görülmesinin ön koşulu yetkili icra dairesinde usulen ödeme emri üzerine borca geçerli bir itiraz bulunması gerektiği, dava tarihi itibariyle yetkili Bakırköy İcra Dairesince ödeme emrinin tebliğe çıkartılmadığı görüldüğünden davanın usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.İstinaf nedenleri yerinde olmayan davacı vekilinin başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.