Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1467 E. 2022/1109 K. 01.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1467
KARAR NO: 2022/1109
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/04/2022
NUMARASI: 2022/31 Esas – 2022/361 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/09/2022
Davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin davalıya satıp teslim etmiş olduğu mallara ilişkin düzenlediği 12.4.2021 tarihli 10.368-TL bedelli fatura borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan Bakırköy …İcra Dairesinin … esas sayılı icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu,davalı tarafından itiraz edilmeyen faturaya rağmen davalının haklılığı olmayan borcu bulunmadığı iddiası nedeniyle yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davanın görevsiz mahkemede açıldığını ,müvekkilinin davacı ile maske alımı konusunda anlaştığını ,maskenin kullanım için alındığını ,taraflar arasındaki ilişkinin tüketici ilişkisi olduğunu,taraflar arasında maske alımı için bir anlaşma olsa da ,maskelerin müvekkiline hiç teslim edilmediğini ,ürünlerin teslimine dair hiç bir delil sunulmadığını ,davacının açtığı haksız davanın reddi ile davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama doğrultusunda, davacının düzenlediği fatura nedeniyle 10.368- TL alacaklı olduğu, davalının ise BA formu ile dava konusu faturayı vergi olarak bildirmiş olduğu, bunun yanında davalının fatura bedelini ödediğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve davacı yararına icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin davacı ile maske alımı konusunda anlaştığını ,maskenin kullanım için alındığını ,taraflar arasındaki ilişkinin tüketici ilişkisi olduğunu,taraflar arasında maske alımı için bir anlaşma olsa da ,maskelerin müvekkiline hiç teslim edilmediğini ,ürünlerin teslimine dair hiç bir delil sunulmadığını, mahkemece sundukları delillerin değerlendirilmediğini ,ön inceleme duruşmasında dosyayı sonlandırarak davanın kabulüne karar verildiğini ,istinaf talebinin kabulü ile hükmün bozulmasını ,davacının açtığı haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava,bir adet faturadan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili ,taraflar arasındaki ilişkinin tüketici ilişkisi olduğunu ileri sürmüş ise de;TTK nun 19-(1) .maddesi uyarınca bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Satım akdi TBK nda düzenlendiğinden satım akdi kaynaklı uyuşmazlıklar mutlak ticari dava sayılmaz ise de ,davacı ve davalı tarafın tacir bulunması halinde dava nispi ticari dava olarak kabul edileceğinden asliye ticaret mahkemeleri davaya bakmakla görevlidir. Görülen davada davalı tacir sıfatını haiz ,ticari şirket olduğundan 6502 sayılı kanunun 3/1-k maddesi kapsamında tüketici olmadığı gibi, taraflar arasındaki işlem de aynı kanunun 3/-l-l maddesi kapsamında tüketici işlemi değildir. Tüketici işlemi olmayıp, taraflardan birinin tüketici sıfatını taşımadığı davalar, aynı kanunun 73/1.maddesi uyarınca tüketici mahkemelerinde görülemez. Hukuki işlemin ve davanın taraflarının tacir sıfatını haiz ticaret şirketleri olduğu görülmekle davalı vekilinin mahkemenin görevine yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Kural olarak malın teslimini ispat külfeti davacı satıcıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz. Somut olayda davalı vekili maske satımı konusunda tarafların anlaştığını ,ancak mal tesliminin yapılmadığını ,mal teslimi yapılmadığından fatura bedelini ödemekle yükümlü olmadıklarını savunmuştur.Taraflar arasındaki ticari ilişkiye konu fatura davacı tarafından 2021/04 dönemine ait BS formu ile vergi dairesine bildirilmiş olup, tarafların ticari defterleri incelenmemiş olsa da davalı savunmasına göre uyuşmazlık mal teslimine yöneliktir.Davalının dava konusu fatura dönemine ilişkin BA formu incelendiğinde faturanın Vergi Dairesine bildirildiği görülmüştür. Bu durumda faturaya konu malların davalı tarafa tesliminin ispat edilmiş olduğunun kabulü gerekir.(Yargıtay 19.HD.’nin 10/04/2017 tarihli 2016/7490 esas 2017/2932 karar sayılı emsal ilamı). Mal teslimi yapılmadığına istinaf nedeni yerinde değildir.Davalının teslim aldığı malların bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle;davacı alacaklının talebi haklı olduğundan istinaf sebepleri yerinde görülmemiş, açıklanan bu gerekçelerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 708,23-TL karar harcından peşin yatırılan 177,05-TL harcın mahsubu ile bakiye 531,18- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Davacı tarafından yapılan 26-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/09/2022