Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1454 E. 2022/1194 K. 12.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1454
KARAR NO: 2022/1194
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/12/2016
NUMARASI: 2015/603 Esas – 2016/1061 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/09/2022
Davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, borçlunun faturalardan kaynaklı alacağının tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra yoluyla takip yapıldığını, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, davalının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, faturalarda belirtilen malzemenin müvekkili şirkete hiçbir zaman teslim edilmediğini, davacı şirket yetkililerinin müvekkili şirket yetkileri ile yaptıkları şifahi görüşmelerde faturaların asıl muhatabının … A.Ş isimli şirket olduğunu beyan ederek paranın müvekkili şirket tarafından kendilerine ödenmesini ve sonra da dava dışı … AŞ ile mahsuplaşılmasını müvekkili şirketten talep ettiklerini, müvekkili şirketin hiçbir şekilde kendisini ilgilendirmeyen bu talebi haklı olarak reddettiğini, bunun üzerine dava açıldığını, müvekkili şirkete ait sistem kayıtlarının tetkikinde ve fiziki olarak yapılan arşiv taramasında davaya konu faturaların bulunamadığını, müvekkili şirketin davacı şirkete hiçbir borcu olmaması sebebiyle faiz ve gecikme zammı talep edilemeyeceğini beyanla davanın reddi ile davacının % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Davacının ticari defterlerinde takip konusu faturalar kayıtlı olup, davacı bu faturalar nedeni ile davalıdan 7.989,80- TL alacaklı görünmekte ise de faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının BA-BS formlarında söz konusu faturalarla ilgili kayıt olmadığı, 31/12/2012 tarihi itibariyle davalının kendi defterlerinde davacıdan 8.496- TL alacaklı göründüğü, davacının fatura konusu malları davalıya teslim ettiğini ispatlayacak yazılı delillerini sunmadığı gibi faturaları davalıya tebliğ veya teslim ettiğini ispatlayacak yazılı delillerini de sunmadığı,ispatlanamayan davanın reddine;koşulları olmayan davalının kötü niyet tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEBLERİ:Davalı vekili, davaya konu faturaların taraflar arasında mevcut olan ticari ilişki sebebiyle karşılıklı güven ilişkisi çerçevesinde elden teslim edildiği bu sebeple dosyaya sevk irsaliyesi sunulamadığı çalışanların ilgili faturalara konu malları teslim edip etmedikleri olgusu ile sınırlı olmak üzere tanık olarak dinletilmesi gerektiğini ,müvekkil şirket defterinde kayıtlı,davalı şirketin defterinde kaydı bulunmayan alacak iddiasının her türlü delille ispat edilebileceğini, müvekkili şirketin defterlerinin lehine delil niteliğinde olduğu,tanık dinletme talebinin reddi ile müvekkil şirketin haklı alacağını ispat etme olanağı engellendiğini, ek bilirkişi raporunda,01.01.2012-31.12.2012 hesap dönemi cari hesabında; davalının reklam faturası bedeli olarak davacıya 17 adet 27.376,00-TL tutarında fatura düzenlendiği, 18.880-TL havale şeklinde tahsilat yaptığı, bakiye 8.496,00-TL davacıdan alacaklı olduğu görülmekte olup, bu bakiye alacağın davanın konusunu teşkil etmediği,” şeklinde belirtildiği üzere müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu,daha önceki birçok farklı faturayı kayıt altına alan davalı şirketin sadece 04.05.2012 ve 05.05.2012 tarihli davaya konu üç adet faturayı kaydetmemiş olması ticari ilişkinin mevcut olduğu gerçeğini değiştirmeyeceği, mahkeme tarafından işbu bilirkişi raporu dikkate alınmadığı gibi müvekkil şirketin alacağını ispata yönelik tanık dinlenmesi talebi de nazara alınmadığını,adil yargılanma hakkının elinden alındığını belirterek ,istinaf taleplerinin kabulünü, eksik incelemeye dayalı verilen kararın kaldırılmasını ve itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının tetkikinde davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 3 adet faturaya istinaden toplam 7.989- TL asıl alacak, 3.967,88 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.956,88 TL’nin tahsili istemi ile ilamsız takip yapıldığı, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafından davalı adına 5.5.2012 tarihli 3.000- TL ,1.992- TL bedelli ve 4.5.2012 tarihli 2.997 -TL bedelli faturalar düzenlenmiş, davacı davalının söz konusu fatura bedellerini ödemediği gerekçesiyle icra takibi başlatmıştır. Davalı cevap dilekçesinde faturalarda belirtilen malzemelerin kendilerine hiçbir zaman teslim edilmediğini, ayrıca arşiv kayıtlarında söz konusu faturaların bulunmadığını belirterek ,davalı taraflar arasındaki akdi ilişkiyi inkar etmiştir.Davalı akdi ilişkiyi inkar ettiğinden ispat yükü davacı üzerinde olup, takibe konu faturaların veya fatura muhteviyatı malların davalıya teslim edildiğinin, satım nedeniyle borç doğduğunun davacı tarafından yazılı deliller ile ispatlanması gerekmektedir. Davacının ticari defterlerinin incelenmesinde;takip konusu üç adet faturaların davacının kanuna uygun tutulduğu belirlenen ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının davalıdan 7.989,80- TL alacaklı olduğu, davalının yine kanuna uygun tutulan ticari defterlerinde faturalar ile ilgili bir kayıt bulunmadığı belirlenmiştir.İcra takibine konu faturaların davalıya tebliğ edildiğine dair belge sunulmamış,malların teslimine dair sevk irsaliyesi bulunmadığı davacı tarafça beyan edilmiştir. Senetle ispat zorunluluğunu düzenleyen HMK’nin 200/1. maddesinde, “Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Davacı vekilinin ,davasını her türlü delil ile ispatlayabileceği,tanıklarının dinlenmediğine yönelik istinaf nedeni yerinde değildir.Davalının ticari defterlerinde tesbit edilen kayıtlar ise ,davalı tarafından davacıya 2012 cari hesap yılında 17 adet 27.376-TL bedelli reklam faturaları düzenlediği, davacının 18.880-TL havale ile ödeme yaptığı, halen davacıdan 8.496 -TL alacaklı göründüğü belirlenmiştir.Davacı tarafından takibe konu edilen faturalar ise giyim eşyalarına ilişkindir. Faturaların davalının ticari defterlerinde tesbit edilen reklam yapılmasına ilişkin ticari ilişki kapsamında olmadığı gözetildiğinde tesbit edilen diğer ticari ilişki ,davacının fatura muhteviyatı giyim eşyalarının davalıya teslim edildiğini kanıt yükünü ortadan kaldırmamaktadır.Açıklanan nedenlerle,davalı tarafça akdi ilişkinin inkar edildiği,davacının kanuna uygun tutulan ticari defterlerinde kayıtlı ise de ,davalının ticari defterlerinde faturalara ilişkin kayıt bulunmadığı ,başka bir hukuki ilişkiye ilişkin davalı lehine alacak kaydı bulunduğu ,davacının yazılı belge sunamadığı ,yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla davanın reddine ilişkin hükümde isabetsizlik görülmemiş,istinaf nedenleri yerinde olmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/09/2022