Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1430 E. 2022/1116 K. 01.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1430
KARAR NO: 2022/1116
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/04/2022
NUMARASI: 2021/420 Esas – 2022/401 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/09/2022
Davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalı şirket yetkilisi tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; Davalının Bakırkoy … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası aleyhine yapılan ilamsız icra takibine, borçlu olmadığını belirterek borca itiraz ettiğini, alacağın dayanağının, davalıya mal satışı karşılığı düzenlenen 19.11.2019 tarihli 24.728,46 -TL ,28.11.2019 tarihli 1.439,22 -TL bedelli faturalar olduğunu, söz konusu faturalara ait mallar faturalarıyla birlikte aras kargo ile davalı şirkete teslim edildiğini, davalının teslim aldığı faturalara ve içeriklerine itiraz etmediğini,açık hesap ilişkisi içerisinde söz konusu faturalara ilişkin borçlu davalıdan icra takibindeki alacağın 12.560,49- TL olduğunu,davalının itiraznın iptaline, takibin 12.560,49 TL bedel üzerinden devamına, bu bedel üzerinden davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece,Davalı tarafın ticari defter ve belgelerini ibraz etmemesi nedeni ile HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca davalının ticari defter ve belgelerindeki kayıtların davacının ticari defter ve belgelerindeki kayıtlar ile uyumlu olduğunun kabulü ile açılan davanın kabulüne; alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takdiren kabul edilen alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEBLERİ: Davalı şirket yetkilisi ,davacıdan ürün aldıklarını ,ürünün konsinye gönderildiğini ,daha sonra ürünü satamayacaklarını davacıya söylediklerini daha sonra pandemi girdiğini , bildirmeze rağmen ürünlerin iade alınmadığını ,mahkemenin ilk celsede karar verdiğini, kendisinin İstanbulda yaşamadığını ,mahkemenin ilk celsede karar vermesinin yasalara aykırı bulunduğunu ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, ticari satıma dayalı ve faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Davalı şirket yetkilisi ilk celse de karar verildiğini bu durumun kanuna aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Dava TTK nun 4.2.madde gereği basit yargılama usulüne tabi olup HMK 321/(1) maddesi; tahkikatın tamamlanmasından sonra mahkeme tarafların son beyanlarını alır ve hükmünü tefhim eder .Taraflara beyanlarını bildirmek üzere ayrıca süre verilmez ” hükmünü haizdir. Mahkemece birden fazla duruşma yapılmış olup,davalıya dava dilekçesi ve ön inceleme duruşması,bilirkişi raporuna ilişkin tebliğler sağlanmış,davalının yargılama sürecine katılmadığı anlaşılmakla bu hususa yönelik istinaf nedeni yerinde değildir. Yargılama sırasında tarafların ticari defterlerinin HMK 222 .maddesi uyarınca ibrazı istenilmiş,davalının ticari defterlerinin incelenmesi için mahalline talimat yazılmış ise de davalı ticari defterlerini ibraz etmediğinden incelenememiş, davacının ticari defterleri incelenerek hazırlanan bilirkişi raporunda; davacının ticari defterlerine göre; alacağın davacının davalıya düzenlediği 2 adet toplamda 26.167,68- TL tutarlı faturalardan kaynaklandığı,davalı şirket tarafından davacı şirkete 21.01.2020 tarihinde 3 adet toplam 13.607,20 -TL tutarlı iade faturası düzenlediği ve iade faturalarının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu,fatura bedellerinden iade faturaları düşüldükten sonra davacının davalıdan 12.560,49- TL alacaklı olduğu tesbit edilmiştir. Davalı davaya cevap vermeyerek 6100 sayılı HMK m. 128 kapsamında iddia olunan vakıaları inkar etmiş sayılmıştır. Ancak; istinaf başvuru dilekçesindeki beyanından davalının fatura muhteviyatı ürünleri teslim aldığını kabul ettiği,ancak konsinye olduğunu ileri sürdüğü ,malları satamadıklarından iade almasını davacıdan istediklerini ancak ürünlerin iade ve teslim almadığını beyan etmektedir.Buna göre faturalar ve içeriği malların davalıya teslim edildiği;davalı tarafından davacı ticari defterlerinde kayıtlı bulunan 3 ayrı iade faturası düzenlenerek davacıya gönderildiği, iade faturalarının toplam iki adet fatura bedelinden düşüldüğü ,eldeki davaya ilişkin icra takibinde iade faturası bedellerinin talep edilmediği,bu faturalar dışında kalan bedelin davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır.Davalı şirket yetkilisi, malların iade alınmasını davacıdan istediklerini ancak davacının teslim almadığını beyan etmekle iade faturaları haricindeki malların davalı yedinde bulunduğunun kabulü gerektiğinden ,davalı teslim aldığı mal bedelini davacıya ödemekle yükümlüdür. İki adet faturalar içeriği malların konsinye olarak davalıya verildiği hususunda bir delil sunulmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacının alacak talebinde haklı olduğu anlaşılmakla davacının kanuna uygun tutulduğu belirlenen ticari defterlerinde kayıtlı borç miktarı yönünden itirazın iptaline, likit alacak yönünden davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır. İstinaf nedenleri yerinde görülmeyen davalı şirket yetkilisinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı şirket yetkilisinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 858-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 214,51‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 643,49‬‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan 62-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/09/2022