Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1424 E. 2022/1179 K. 09.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1424
KARAR NO: 2022/1179
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/03/2022
NUMARASI: 2021/276 Esas 2022/185 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/09/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirketin Özel … Hastanesi’nin işletmecisi olup, 22.1.2014 Başlangıç, 22.1.2015 Bitiş tarihli, manevi tazminat talepleri dahil 500.000-TL limitli, … poliçe nolu Mesleki Sorumluluk Sigortası’nı müvekkilinin halihazır sigorta firması olması nedeniyle, öncesinde ve sorasındaki poliçeleri yaptırdığı gibi davalı firmaya yaptırdığını, müteakibinde, İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesi’nde müvekkili aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davası gereğince usule uygun ihbar yapılmasına rağmen davalı firmanın icra dosyasına ödeme yapmadığını, kararın kesinleşmesi sonrasında müvekkili tarafından ödemenin yapılması üzerine yazılı olarak talepte bulunulmasına rağmen yine de ödeme yapmaktan imtina ettiğinden icra takibi başlatılmak zorunda kalındığını, poliçe gereğince 5.000-TL. muafiyet bulunduğundan 1.000-TL’de muafiyete bağlı fer’iler için değerlendirildiğini ve toplam 6.000-TL’nin yapılan ödemeden mahsup edilerek 79.802,07 TL. alacağın rucuen tahsili için İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, buna karşılık, davalı sigorta şirketinin, yetki ve borca itiraz dilekçesi ile kötüniyetli olarak takibin durdurduğunu, müvekkilinin 79.802,07-TL alacaklı olduğunun tespiti ile itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, Beykoz İcra Dairelerinin yetkili olup davanın yetkisizlik nedeniyle reddi gerektiğini, davacının mahkeme sonundaki icra dosyasına ödemeyi geç yaparak 4/4 icra vekalet ücreti ödenmesine sebep olup sorumluluğun kendisine ait olduğunu, davacı tarafın poliçede mevcut muafiyet hesabını da doğru yapmadığını, farazi şekilde 6.000-TL tenzil ettiğini ve bunu dava dilekçesinde ikrar ettiğini, davacı tarafın mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde müvekkili şirketin stopaj tevkifatı vb kesintilerine ilişkin de hesaplamanın değişeceğini göz ardı ettiğini, davacı tarafın faiz hesabının da hatalı olduğunu, icra inkar tazminat talebinin reddi gerektiğini, davanın usulden yetkisizlik nedeniyle reddini, aksi durumda esastan reddini, davacı tarafın alacağın %40’ı oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, sigorta akdine dayalı rücuen alacak davalarında zamanaşımı süresinin ödeme tarihinden iki yıl, riziko tarihinden itibaren 10 yıl olduğundan zamanaşımı defiinin reddine,TBK 89/1 gereğince davacının ikametgahı sebebi ile takibin yapıldığı icra dairesi yetkili olduğu; İst.Anadolu 1. Tüketici Mahkemesinin 2015/646 esas, 2017/1124 sayılı kararı ile 1.000- TL maddi, 65.000-TL manevi tazminata hükmedildiği, kararın istinaf üzerine İstanbul BAM 18. HDnin 2018/1271 esas, 2020/1581 sayılı kararında 1.000-TL maddi ve 40.000-TL manevi tazminata kesin olarak karar verildiği, karar kesin olduğundan artık miktarın tartışılamayacağı,davacının bu miktara karşı yaptığı 85.802,07- TL ödemenin kadri maruf olup olmadığının denetlendiği, karar tarihine nazaran geç ödemenin söz konusu olmadığı, 41.000-TL’nin 85.000-TL yükselme sebebinin 6 yıllık faiz vs.ferileri nazara alınarak kadri maruf olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve likit alacak nedeniyle davalının icra inkar karar tazminatı ödemesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; Beykoz İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, davanın yetkisizlik sebebiyle reddi için yetkiye ve dosyada belirtilen nedenlerle borca itiraz edilmiş olmasının icra inkar tazminatı hükmedilmesini gerekli kılmadığını, somut olayda alacağın likit olmadığını, muafiyetin faizin incelenmesi ve hesaplanması gerektiğini, icra inkar tazminatının farazi şekilde hesaplanan tutara göre hesap edildiğini, icra vekalet ücretlerinin dayanaksız olduğunu, muafiyet hesabının doğru yapılmadığını, davacı tarafın müvekkili şirketin stopaj tevkifatı vb kesintilerine ilişkin de hesaplamanın değişeceğini göz ardı ettiğini, icra inkar tazminatına hükmedilmesi yönündeki kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: İlk Derece Mahkemesince; davanın kabulüne, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili dilekçe içeriğinde alacağın hesaplanmasının hatalı olduğunu belirtse de sonuç talebinde istinafını icra inkar tazminatına hasrettiği anlaşılmakla ,istinafı ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın  iptali davasında borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilir.Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesi gerekmektedir. Somut olayda; Davacının alacağı kesinleşen mahkeme kararına dayalı icra dosyasına yapılan ödemeden ibaret olup alacak likit olduğundan davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesinde isabetsizlik yoktur. Açıklanan nedenlerle,istinaf nedenleri yerinde olmayan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcının davalı tarafından peşin yatırılan 272-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 191,30-TL harcın davalıya iadesine, Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 13-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/09/2022