Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1413 E. 2022/1345 K. 03.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1413
KARAR NO: 2022/1345
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/05/2022
NUMARASI: 2022/77 Esas – 2022/329 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/10/2022
Davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili davacının davalı şirket adına kayıtlı … plakalı … tipi yolcu taşımacılığında kullanılan minibüsü bu şirketin vekili sıfatıyla … (galerici) adlı kişiden 23/07/2020 tarihinde satın aldığını, aradaki güven ilişkisi gereği aracı satın almadan önce herhangi bir ekspertize göstermeden satın aldığını, satın aldıktan 2-3 gün sonra İstanbul’dan Diyarbakır’a doğru yola çıktığını, Bolu civarlarına vardığında araçta bir anormalliğin olduğunu hissetmesi üzerine telefonla görüştüğü Elazığ’da yolda kalan aracı çekici ile servise götürüldüğünü, serviste aracın arızalı olarak kendisine satıldığını öğrendiğini, müvekkilinin araca 30.351-TL onarım masrafı yaptığını araçtaki ayıpların müvekkilinden gizlenmesi sonucu satılan 30.351-TL masrafın (zararın) gecikmiş faiziyle beraber ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: 1- Davalı … vekili; müvekkilinin davalı şirketin çalışanı olduğunu, müvekkiline verilen vekaletle aracı satmak için görevlendirildiğini,müvekkili yönünden husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. 2- Davalı şirket vekili;davacı, araç için gerekli incelemeleri yapıp deneme sürüşlerini gerçekleştirdiğini, ekspertiz veya usta yoluna başvurulmama sebebinin arada oluşan güven ilişkisi gereği olduğu söylendiğini, ilk olarak Diyarbakır’da mukim bir bireyin İstanbul’da bulunan bir galerici ile araç satımı gibi kısa bir sürede nasıl bir güven ilişkisi kurduğunun anlaşılamadığını, davacının yanında getirdiği ustası tarafından aracın incelendiğini, arızanın davacının kullanımından kaynaklı olduğunu beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, eldeki davanın ayıplı ifa nedeniyle tazminat davası olması nedeniyle mutlak veya nispi ticari dava olmadığı davacı tarafın işletme defterine göre defter tuttuğu ve faaliyetinin esnaf sınırını aşmadığı görülmekle görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan ticari amaçla aldığı ve ruhsatta da ticari olarak geçen yolcu taşımacılığında kullanılan aracı 23.07.2020 tarihinde satın aldığını, davacının tacir olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiğini, görevsizlik kararı verilen dava dosyasında görevli olan mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; davalı şirket tarafından davacıya satışı yapılan bir adet ticari aracın ayıplı olması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Nispi ticari davalar ise mutlak ticari dava olmamakla birlikte TTK nun 19(1) gereği her iki taraf için ticari sayılan hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır. TTK’nın 5. maddesinde aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olup, asliye ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu düzenlenmiştir. Bir yerde asliye ticaret mahkemesi bulunduğu takdirde, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve anılan yasanın 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı da hüküm altına alınmıştır. İlk derece mahkemesince davanın her iki yanının tacir olmaması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak satışa konu araç davalı şirket tarafından 23/07/2020 tarihli noter satış sözleşmesi ile satılmış olup; aracın yeni ve eski kullanım şeklinin ticari olduğu, yolcu naklinde kullanılacağı yazılı olduğu anlaşılmaktadır. TTK 850(3) maddesi “Taşıma işleri; ticari işletme faaliyetidir.” hükmünü haizdir. Satıcı şirket tacir olup, eldeki dava, TTK da düzenlenen ticari faaliyette kullanılacak araç satışı ticari satım niteliğinde olduğu, akdi ilişki ticari nitelikte olduğundan uyuşmazlığın TTK hükümlerine göre çözümlenmesi,görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. Ticari aracın aynı zamanda bir ticari işletme niteliği de bulunduğu, yargı uygulamasında ticari araç satımı ticari dava, görevli mahkemenin de asliye ticaret mahkemeleri olduğu, uygulanacak hükümlerinde TTK nun 23 vd. maddeleri olduğu yerleşik olarak uygulanmaktadır. (Kapatılan 19 HD’nin 2018/2754 Esas- 6192 Karar, 29.11.2018 tarihli, 2016/15756 Esas, 2018/816 Karar 21.02.2018 tarihli, 2016/15330 Esas, 2017/7325 Karar, 2016/4615 Esas, 2017/236 Karar sayılı 18.01.2017 tarihli vd. ilamları). Açıklanan nedenlerle; eldeki davaya bakmaya asliye ticaret mahkemeleri görevli olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/77 Esas – 2022/329 Karar sayılı 12/05/2022 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/10/2022