Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/139 E. 2022/495 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/139
KARAR NO: 2022/495
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/09/2021
NUMARASI: 2021/128 Esas – 2021/730 Karar
DAVA: Haksız Rekabetin Tesbiti – Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/03/2022
İlk derece mahkemesince verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalıların, dava dilekçesinde gösterilen alan adları üzerinden yayınladıkları basın açıklamasında; “Ülkemizde son dönemlerde tescilli markamızın yoğun bir şekilde hukuka aykırı olarak kullanıldığı görülmektedir. ‘’…‘’ markası şirketimizin tescilli markası olmasına rağmen, başta … A.Ş olmak üzere ‘’…‘’ markası bilinçli bir şekilde hukuka aykırı olarak kullanılmaktadır. Bahsi geçen şirkete ait marka ‘Y…’ olmasına rağmen, tüketiciler nezdinde karışıklığa neden olacak biçimde, bilinçli olarak sadece ‘’…’’ olarak kullanılmakta, kamuoyunda yanlış algı oluşturulmaktadır.” şeklinde beyanları ile müvekkili şirketi “…” markasını bilinçli bir şekilde hukuka aykırı olarak kullanmakla itham ettiğini, davalıların basın açıklamasında müvekkili şirketin kendi markalarına tecavüz ettiği yönünde beyanlarla TTK m. 55/1(a-1,2) maddeleri uyarınca müvekkili şirketin faaliyetlerini kötüleyerek ve … markasının gerçek hak sahibi olduğunu iddia ederek yanıltıcı beyanlarda bulunarak haksız rekabette bulunduklarını ileri sürerek haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını ve ilgili açıklamaların kalıcı olarak yayından kaldırılmasını, manevi zararın tazminini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı ile davalı arasındaki ihtilafın her iki tarafın da Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde sicile kaydı yapılan markalardaki üstün haklara yönelik olup, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunun 76. Maddesi uyarınca bu yasa kapsamında giren davalara bakmakla görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu, ayrıca görevin kamu düzeni ile ilgili olup taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, dosyanın görevli İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; … markasının gerçek sahibinin müvekkili şirket olduğunu, davalıların www…com.tr alan adlı internet sitesini kullanmalarının marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğunu, davalıların tecavüzü nedeniyle İst.1.Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2020/57 D.iş sayılı dosyada internet sitesine erişimin engellenmesine karar verdiğini,yine aynı mahkemenin 2020/259 Esas sayılı dosyasında davalılar aleyhinde marka hakkına tecavüzün önlenmesi ve maddi zararının tazmini talepli dava açıldığını ve davanın derdest olduğunu, bu davanın ise haksız rekabet hükümlerine dayalı açıldığını, davalıların beyanatlarında, müvekkili şirketin davalılara ait markaya tecavüz ettiğine ilişkin beyanlarının gerçeğe aykırı olduğu ve müvekkilinin ticari faaliyetlerini kötülediğini, gerçek hak sahibi olduklarını ileri sürerek gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu,eylemlerinin TTK m.55/1-a,1-2 mad. gereği kötüleme ve yanıltıcı beyanda bulunma şeklinde haksız rekabet oluşturduğunu, mahkemenin görevli olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı taraf, müvekkili şirketin tescile dayalı hakkı bulunmasına rağmen, davalıların beyanlarında müvekkili şirketin “…” markasını kullanarak kendilerine ait marka hakkına tecavüz edildiğine dair beyanlarda bulunarak müvekkilinin kötülendiğini, ayrıca bu markanın müvekkiline ait olduğu halde kendilerine ait olduğunu belirterek yanıltıcı beyanlarda bulunduğunu belirterek haksız rekabetin tespiti, men’i, gerçeğe aykırı beyanların düzeltilmesi,manevi tazminat istemli olarak bu davayı açmıştır. Mahkemece ise ihtilafın Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde sicile kaydı yapılan markalardaki üstün haklara ilişkin olması nedeniyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık markasal kullanıma dayalı olmadığı gibi davacı tarafından markadan kaynaklanan üstün hakka dayalı bir talep de bulunmamaktadır. Marka hakkına dayalı olarak davacı tarafından davalı hakkında İstanbul 1.Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2020/259 Esas sayılı dosyasında devam eden dava bulunmaktadır. Aksine somut olayda davacı; davalının, müvekkilinin kendilerine ait marka hakkına tecavüz edildiğine dair beyanlarda bulunarak müvekkilini ve ticari faaaliyetlerini kötülediğini (TTK m.55/1-a,1), yine bahse konu markanın kendisine ait olduğunu belirterek kendi faaliyetleri ve işletme işaretleri hakkında gerçeğe aykırı ya da yanıltıcı açıklamalarda bulunduğunu (TTK m.55/1-a,2) ileri sürmekte olup, davacı tüm iddialarını TTK m.54 vd hükümlerine düzenlenen haksız rekabet hükümlerine dayandırmaktadır. Bu nedenle somut olayda davaya bakma görevi ticaret mahkemelerine aittir. (Aynı yönde Yargıtay 11. HD’nin 21/03/2011 tarih, 2009/10459 E. 2011/2949 K. ve 10/12/2015 tarih, 2014/19065 E. 2015/13291 K. Sayılı içtihatları). Bu durum karşısında mahkemece, davacının marka hakkına dayanmadığı, 6102 sayılı TTK’da düzenlenen haksız rekabet hükümlerine dayandığı gözetilerek, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; istinaf nedeni yerinde görülen davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/09/2021 Tarih 2021/128 Esas 2021/730 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/03/2022