Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/133 E. 2022/141 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/133
KARAR NO: 2022/141
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/09/2021
NUMARASI: 2018/8 Esas – 2021/698 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/02/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketle davalı arasındaki taşıma sözleşmesinden doğan ticari ilişki neticesi oluşan cari hesap borcunun süresinde ödenmemesi üzerine davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını ancak davalı taraf borcu bulunmadığını iddia ederek alacağa kısmen itiraz etmesi sonucu takibin durdurulduğunu, tarafların ticari defter ve belgeleri incelendiğinde borcun varlığı ve miktarının tespit edilebileceğini, davalının müvekkilinden aldığı kargo taşıma hizmetinin karşılığını ödemediği hususunun açık olduğunu, davalı her ne kadar borcun ferilerine de itiraz etmiş olsa da itiraza konu icra takibinde ticari işlerdeki reeskont avans faizi istendiğini, sırf icra takibini geciktirmek amacıyla yapılan itirazın reddi ile takibin devamını, kötü niyetli itiraz nedeniyle borçlunun itiraz ettiği miktar üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetini, talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, davacının alacaklı değil bilakis borçlu olduğunu, davacının taşıdığı emtiaların bir kısmını müvekkiline teslim etmeden müvekkilinin bilgisi dışında hayali bir kısım insanların müvekkili şirkette çalıştığına dair taşıdığı emtialar için sahte imzalar ile müvekkili şirket tarafından sanki teslim alınmış gibi imzalatılıp müvekkilinin bilgisi dışında bu hayali teslim fatura ve konusu mallar için fatura kesip müvekkiline gönderdiğini ve her iki tarafında bu faturaları ticari defterlerine işlediğini, ancak daha sonra müvekkilinin kayıtlarını ve işyeri deposundaki alınan ve teslim edilen malların akıbetini araştırdığında bu fatura konusu malların müvekkiline aslında teslim edilmediğinin tespit edildiğini, bu durumun anlaşılması neticesinde icra takibine haklı olarak itiraz edildiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 16.701,19-TL tutarında alacağının olduğu ve bunu davalıdan tahsilini talep edebileceğini, davacı tarafından davalı aleyhine işbu alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibinde davalının itirazının haksız olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne davalının İstanbul … İcra Dairesinin …Esas Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline takibin devamına ,alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; davalı şirketten müvekkilim bu teslim tesellüm belgelerinin imzalandığına kaşelendiğine müvekkilimin şirketi adına teslim alındığına dair belgeler ibraz edilmesi istendiğinde buna karşılık bir belge sunmadıklarını, dava konusu malların akibeti belli olmadığını, müvekkiline teslim edildiğine dair bir belge bilgi ve beyan olmadığını, davacı teslim etmediği malların bedelini müvekkilinden tahsil etmeye çalıştığını, mahkemede sadece ticari defter kayıtlarına göre şeklen davayı kabul ettiğini, halbuki itirazların teslimin ispatı noktasında olduğunu, bu ifanın tesliminin ispat külfeti de davacı şirket olduğunu, fatura konusu malların davalıya tesliminin araştırılmadan ve ispatlanmadan davanın kabulüne verildiğini, davacının kusurlu ve kötüniyetli olduğunu, bu sebeplerden ötürü kararın kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının vaki itirazının iptaline ilişkindir.
HMK nın 190. Maddesi ispat yükünün belirlenmesine ilişkin olup,(1)İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. (2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir. Yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde ;davalıya ait defter ve kayıtların incelenmesinde ise davalının muhtelif tarihlerde ve miktarlarda davacıya ödemeler yaptığı, yapılan ödemeleri ve borçları ticari kayıtlarına işlediği, davacının ticari defterlerindeki aynı dönemlerdeki alacak borç ilişkisinin incelenmesinde ; davalı şirketin davacı şirkete takip tarihi itibariyle 19.812,67 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Esasen davalının ticari defterlerinde faturaların kayıtlı bulunduğu da kabulündedir. Davalı faturaları itirazsız kabul edip ticari defterlerine kaydettiği anlaşılmakla davacı tarafından faturalara konu edilen hizmeti aldığının kabulü gerekir. Buna göre ispat yükü üzerinde olan davacı alacağın varlığını ispatlamıştır.Davalı ise bu faturalar nedeniyle borç doğmadığını ispatlamak zorundadır.Ancak davalı vekili davacının vermediği hizmeti,davacının teslim etmediği mallar için fatura düzenlendiği savunmasını doğrulayacak bir delil sunmamıştır. Davalı ticari defterlerinde davacı da kayıtlı olan ve takiple talep olunan miktardan daha fazla borçlu göründüğü anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle ; her iki yanın ticari defterlerinde kayıtlı borç miktarı üzerinden itirazın iptaline ve likit alacak haksız itiraz nedeniyle icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ilişkin kararda hukuka aykırılık bulunmadığından istinaf nedenleri yerinde görülmeyen davalı vekilinin istinaf bavurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 1.140,85-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 295-TL harcın mahsubu ile bakiye 845,85-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 16,50-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/02/2022