Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1309 E. 2022/1041 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1309
KARAR NO: 2022/1041
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/04/2022
NUMARASI: 2022/49 Esas – 2022/255 Karar
DAVA: Sermaye Piyasası Kanunundan Kaynaklanan (Alacak)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/07/2022
Birleştirmeye ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalı tarafa daha evvel 01/12/2016 tarihli dilekçe ile dava açtıklarını, Zonguldak 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/398 dosyasında yapılan yargılamada davanın kabulüne karar verildiği, taraflarca istinaf edildiği, İstinaf tarafından başvuruların ayrı ayrı reddine karar verilerek 6100 sayılı HKM 362-1/a uyarınca kesin olduğunun belirtildiği, davalının kararı temyiz ettiğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından yapılan incelemede gerekçeli kararın çelişkili bulunması bozma nedeni sayıldığı, dosyanın 2020/51 esas sırasına kaydının yapılarak yeniden incelendiğini, davanın kabul edildiği ve Yargıtay 11. HD nin 20/04/2021 tarih, 2020/6393 esas, 2021/3839 karar sayılı kararı ile onandığını, bu kararda ödeme tarihi olan 24/06/2013 tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz üzerinden talep olunan miktarların davalıdan tahsili gerektiğinin belirtildiği bunun üzerine ek dava açıldığı ve Zonguldak 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/20 esas sırasına kaydının yapıldığı, davalının davaya cevap vermediği ancak yetki itirazında bulunduğunu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesince de daha önce uygun bulunan kararlar doğrultusunda davalı tarafından müvekkilinden haksız ve fahiş olarak alınan bedellerin iadesi gerektiğini,Yargıtay Daireleri arasında ticari taraflar arasında yapılan yetki sözleşmesinin kesin yetki niteliğinde olup olmadığına ilişkin görüş birliği bulunmaması ve sözleşme uyarınca İstanbul Mahkemeleri yetkili kılındığı iddiası mevcut bulunması nedeniyle müvekkilinin bir zarara uğramasını engellemek amacıyla zamanaşımı da gözetilerek iş bu ek davanın açılma zaruretinin hasıl olduğu, davanın Zonguldak 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/20 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, müvekkilinden alınan erken kapama ücreti olan 55.138,39 TL nin ödeme tarihi olan 24.06.2013 tarihinden itibaren mevduata uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, dava dilekçesinde de kabul edildiği üzere davacı taraf dava konusu 2013 yılında ödediği ticari kredi erken kapama komisyonunun iadesi talebiyle müvekkil banka aleyhine Zonguldak 1. Asliye hukuk mahkemesinin 2016/398 esas sayılı dosyasında dava açtığını, bu dava 1 TL üzerinde açıldığını ve ıslah edilmediğini ve bu şekilde kararın kesinleştiğini, davacının aynı konuda Zonguldak 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/20 esas sayılı dosyasında yine aynı konuda yeni bir dava açtığını, bu davanın açıldığı tarih itibariyle derdest olduğunu, TBK nın 96. Maddesinde açık bir şekilde borçlunun vadeden evvel ifade bulunabileceği ancak bunun için indirim talep edemeyeceğinin ifade edildiğini, erken kapamanın bankanın onayına tabi olduğu ve bu halde de erken ödeme ücreti ödenmesinin gerektiğinin açıkça belirtildiğini, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; Zonguldak 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/20 Esas sayılı dosyasının , dava konusunun aynı hukuki ilişkiden kaynaklandığını, bu haliyle de davalar arasında bağlantı bulunduğunu ve Zonguldak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/20 Esas sayılı dosyasının mahkeme dosyasından önce açıldığını, 6100 sayılı HMK’nun birleştirmeye yönelik 166. Maddesinde yazılı koşulların gerçekleştiği gerekçesiyle dosyanın Zonguldak 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/20 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; mahkemece birleştirme kararı verilmesinin hatalı olduğunu, aynı dava daha önce dava derdest iken yeni bir dava açmasına hukuk düzeninin cevaz vermediğini,HMKnunda derdestlik dava şartı olarak sayıldığını, huzurdaki dava açıldığı tarihte, aynı davanın derdest olduğunu, bu nedenle de davacının iş bu davası derdestlik dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilmesi gerektiğini, davacının talebi zamanaşımına uğradığını, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: HMK 166/4 maddesi gereğince davaların aynı veya birbirine benzer sebeblerden doğması yada biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde davalar arasında bağlantı varsayılır. HMK 166/2 .maddesi uyarınca davalar ayrı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfatta ki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir.Birinci davanın açıldığı mahkeme ,talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren ,bununla bağlıdır. Davacı vekili tarafından erken kapama sırasında ödenen ücretin iadesi için açılan ilk dava zonguldak 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/51 esas sayısında açılmış olup,1-TL için kısmi dava açılarak davanın kabulüne ilişkin verilen karar Yargıtay 11 HD nin 2020/6393 esas 2021/3839 karar sayılı ilamı ile onanmıştır.İlk olarak kısmi dava olarak açılan davadan sonra ,ikinci dava zonguldak 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/20 esas sayılı dosya ilk açılan dava temyiz incelemesi sırasında açılmış olup,yine 1-TL lik ikinci kısmi dava açılmış olup,eldeki davada ise ek dava niteliğinde ve birleştirme talepli açılmıştır. Anlaşılacağı üzere, davaların kısmi dava-ek dava niteliğinde olduğu tespit edilmekle davaların birlikte görülmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle birleştirme talepli açılan ek davanın ,daha evvel açılan kısmi dava ile birleştirilmesi gerekmektedir.Kısmi dava ek davaya derdest sayılamayacağından HMK 166/2 maddesinde yazılı koşullar gerçekleştiğinden, davalı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmemiş, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile HMK.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 06/07/2022