Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/130 E. 2022/508 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/130
KARAR NO: 2022/508
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 03/12/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2020/227 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/03/2022
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacılar vekili, davalı tarafın kur riskine karşı koruma taahhüdüne uygun işlem yapılmaması sebebi ile müvekkilinin zarara uğradığını, dava dosyası kapsamında alınan 15/11/2021 tarihli bilirkişi ek raporu dikkate alınarak Fatsa İcra Müdürlüğünün … esas nolu takip dosyasında davalı banka tarafından başlatılan icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece, taraflar arasında akdedilen altın kredi sözleşmelerinden dolayı davacı aleyhine 3.135 gr yapılan borç kaydından dolayı davacıların borçlu olup olmadığı olup, takibe konu senet davanın konusu olmadığından, davacı vekilinin Fatsa İcra Müdürlüğünün … esas nolu dosyasına ilişkin olarak icra takibinin tedbirin durdurulması talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekili; müvekkillerine ait taşınmazların satılması halinde müvekkillerinin telafisi imkansız zararlara düçar olacağını, taraflar arasında karşılıklı olarak imzalanan altın kredisi sözleşmesinden başka bir ticari ilişki bulunmadığını, İcra takibi dayanağı senedin düzenleme tarihi ile taraflar arasındaki Altın Kredisi Sözleşmesinin imzalanma tarihinin aynı olması sebebi ile taraflar arasındaki altın kredisi sözleşmesinin imzalandığı tarih itibari ile müvekkillerinin davalı bankaya borçlu olamayacaklarını, aksinin kabulünün hayatı olağan akışına aykırılık teşkil ettiğini, taraflar arasındaki altın kredisi sözleşmesinin imzalandığı tarih ile Fatsa İcra Müdürlüğünün … Esas nolu icra takip dosyası dayanağı senedin düzenleme tarihinin aynı olması ve müvekkillerine kullandırılan kredilere ilişkin hesapların aynı tarihte oluşturulması ile iş bu senedin taraflar arasındaki altın kredisi sözleşmesine istinaden düzenlendiğini, iş bu sebeple dava dosyası ile icra takip dosyası dayanağı senet arasında hukuki bağlantı bulunduğunu, dava dosyası kapsamında alınan kök bilirkişi raporu ile taraflar arasındaki altın kredisi sözleşmesine konu bedellerin müvekkilleri tarafından ödendiğini ve müvekkillerinin davalı bankaya borçlu olmadıklarını, dava dosyası kapsamında alınan ek bilirkişi raporu ile davalı tarafın kur riskine karşı koruma taahhüdünün gereğini yerine getirilmediğini, bu sebeplerden dolayı ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 03.12.2021 tarihli ara kararın kaldırılmasını, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı vekilinin 26/11/2021 tarihli dilekçesi ile davalı tarafın kur riskine karşı koruma taahhüdüne uygun işlem yapılmaması sebebi ile müvekkilinin zarara uğradığını, dava dosyası kapsamında alınan 15/11/2021 tarihli bilirkişi ek raporu dikkate alınarak Fatsa İcra Müdürlüğünün … esas nolu takip dosyasında icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Elde ki dava da , altın kredisi nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadığının tesbiti istemli dava açıldıktan sonra davalı banka tarafından Fatsa İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlatılmış olup,icra takibinde 1.280.000-TL miktarlı 30/07/2015 tanzim tarihli 31/05/2021 vade tarihli senede dayanılmış ise de davalı banka tarafından davacılar ile sözü geçen krediden dolayı başkaca borç bulunan bir kredi ilişkisi bulunduğu ileri sürülmemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık akdedilen altın kredi sözleşmelerinden dolayı davacı aleyhine 3.135- gr yapılan borç kaydından dolayı davacıların borçlu olup olmadığı olup,Davacılar 30.7.2015 tarihinde kullandırılan 4.000-gram altın kredisi karşılığında banka hesabına 388.945-TL nakit ödediklerini ,anılan krediden dolayı borçları bulunmadığını ileri sürmüş ,davalı banka vekili ; kredi ödemelerinin vade tarihindeki fiyatlardan yapılacağını ,vadesiz mevduata konulan bloke karşılığında davacılardan faiz tahsil edilmediğini ,teminat olarak yatırılan paranın vadesiz mevduatta tutulmasının ve altın fiyatlarında meydana gelen artış nedeniyle teminat eksiği talebinin sözleşmeye uygun olduğunu savunmuştur.Dosya kapsamı belgelerden anılan ihtilaflı (4.000-gr)kredi kullanımı nedeniyle davacılar tarafından bir kısım geri ödemeler yapılmış ise de ,geri ödemeler ile birlikte devam eden kısmi kredi kullandırımları da olduğu anlaşılmaktadır. Davacılar tarafından ileri sürülen iddiaların doğruluğu ,davanın esası bakımından haklılıkları sözleşme hükümleri de değerlendirilerek yapılacak yargılama neticesinde belirlenecektir.Takibe konu edilen senedin davanın konusu olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi doğru değil ise de dosya kapsamı deliller itibariyle itibariyle yaklaşık ispatın sağlanmadığının kabulü gerekmektedir. Sonucu itibariyle;davacı vekilinin Fatsa İcra Müdürlüğünün … esas nolu dosyasına ilişkin olarak icra takibinin tedbirin durdurulması talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.İstinaf nedenleri yerinde olmayan davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından davacılar tarafından peşin yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davacılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/03/2022