Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1274 E. 2022/1023 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1274
KARAR NO: 2022/1023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/03/2021
NUMARASI: 2021/179 D.İş 2021/173 Karar
TALEP: İhtiyati Tedbir
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın talep eden vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden vekili, …’in Youtube adlı sosyal medya platformunda https://youtube.com/… linki üzerinden paylaştığı video ile müvekkili şirketlerin tescili markası ve ürününü karalamak suretiyle haksız rekabet teşkil eden açıklamalar yaptığını, bu sebebiyle haksız saldırının bir an evvel önlenmesi ve yayının durdurulması, bu bağlamda SMK’nun 159/1. TTK’nun 61. Ve HMK’nun 389.maddeleri uyarınca ilgili URL adresine tedbiren erişimin engellenmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, tedbir konulmasını talep edilen ”…” adlı videoda ifade özgürlüğü kapsamında konu hakkında görüş ve düşüncelerin ifade edildiği ve karşılaştırmaların yapıldığı, söz konusu video paylaşımının ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebileceği ve talep konusunun yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakla söz konusu video paylaşımına erişimin tedbiren engellenmesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden vekili, aleyhine tedbir talep edilen …’in tedbir konusu paylaşımlarının ifade ve düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini ve haksız rekabet teşkil ettiğini, tedbire konu videonun 300.000 kişiden fazla kişi tarafından izlendiğini, bu haliyle … tarafından TTK m.54 vd. düzenlenen haksız rekabet eylemlerini kötüleme suretiyle oluşturduğunu, içerik başlığının dahi tek başına adeta bir haksız rekabet örneği yarattığını, aleyhine tedbir talep edilenin sosyal medyada bilinirliği ve internet ortamında içeriklerinin hızla yayılma riski de gözetildiğinde verilecek tedbir kararı için teminat aranmasına gerek olmadığını, bu nedenlerle kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir taleplerinin kabulünü talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep,haksız rekabet teşkil ettiği ileri sürülen karşı yanın internet ortamında bulunan yazı içeriğine erişimin engellenmesi istemine ilişkindir. TTK’nun 61/1 maddesi “Dava açma hakkını haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkeme, mevcut durumun korunmasına, 56 ncı maddenin 1. fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde öngörüldüğü gibi haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, HUMK nun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verebilir.”hükmünü haizdir. TTK’nun 61/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir hususunda hakime bir takdir yetkisi tanınmış ise de,bu yetkinin HMK 389 vd. maddeleri hükümlerine uygun olarak kullanılması gerekmektedir. HMK’nın 389/1. maddesi ise , “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf,..ve davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” hükmünü haizdir.Koşullarının mevcut olması halinde, haksız rekabet oluşturan eylemlere yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkündür. TTK’nin 55/(1)-a-1 maddesinde “Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek” haksız rekabet olarak düzenlenmiştir.Kötülemeden bahsedilebilmesi için açıklamanın başkalarının şahsı, emtiası, iş mahsulleri, faaliyetleri yahut ticari işleri hakkında olması; bu beyanın yanlış, yanıltıcı veya lüzumsuz yere incitici olması gerekmektedir. Yanlış açıklama (beyan), içeriği gerçekle bağdaşmayan, belirli bir vakıa veya olay ya da durum hakkında içeriği objektif olarak yanlış olan açıklamalardır. Yanıltıcı beyan, içeriği itibariyle açıklamanın muhatabının hataya düşmesine sebep olabilecek, yanlış izlenim bırakabilecek açıklamalardır.Gerçeğe uygun olmayan açıklamalar objektif olarak doğruluğu ve yanlışlığı tespit edilebilen açıklamalardır. Olaylar/olgular hakkındaki her türlü kötüleyici nitelikteki yanlış açıklamalar haksız rekabet olarak değerlendirilecektir. Açıklama gerçek ise bu durumda haksız rekabetten bahsedilemez. Somut olayın özelliklerine göre toplumda ve özellikle hedef alınan muhatabın algılama seviyesi dikkate alındığında gerçek dahi olsa teamülün kabul ettiği tolerans sınırı aşılması halinde açıklama;TTK’nin 55/(1)-a-1 maddesi gereğince haksız rekabet teşkil edecektir.Bir açıklamanın belirli kişi veya kişiler tarafından ne şekilde algılandığı değil, açıklamanın orta yetenekteki olağan muhatabının algılama şekli önemlidir.”(Yargıtay HGK nun 2017/2475 esas ,2021/246 karar sayılı 11.3.2021 tarihli emsal ilamı ) Ne var ki,erişimin engellenmesine ilişkin talebe konu yazının içeriği talep sahibinin uygulaması ve kişisel verilerin korunması kapsamında bir içeriğe sahip olduğu, uygulamanın yazı içeriğindeki koşulları taşıyıp taşımadığı,yanlış veya yanıltıcı açıklama bu kapsamda lüzumsuz yere incitici beyan olup olmadığı uygulamanın da bilirkişiler tarafından incelenmesini gerektirmektedir.Bu kapsamda belirtilen hususları değerlendirmeye yarar veriler dosyaya sunulmamıştır. O halde ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararında isabetsizlik olmayıp talep edenin iddialarının doğruluğu yapılacak yargılama sonucu belirleneceğinden talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın alacaklıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, İhtiyati tedbir isteyen tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/07/2022