Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1256 E. 2022/1005 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1256
KARAR NO: 2022/1005
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/04/2022
NUMARASI: 2020/355 Esas 2022/221 Karar
DAVA: Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 15/05/2015 tarihli Pay Alım Satım Sözleşmesine ekli EK-39’da listelenen davalar neticesinde satılan şirketin ödemekle yükümlü tutulacağı meblağların %85’inin alıcıya ödeneceğini, ödenmemesi halinde zararın teminat mektubundan karşılanacağı,şirket lehine sonuçlanan dosyadan şirketin elde edeceği gelirin %85’inin alıcıya karşı doğan borçlarından mahsup edileceğini ,dava ve takip dosyalarından kaynaklanan borçlar ile ilgili teminat mektubuna atıf yapan herhangi bir düzenleme bulunmadığını, teminat olarak geçerlilik süresi 08.07.2020 tarihinde sona eren, 8.000.000 -TL tutarlı teminat mektubunu alıcıya teslim ettiklerini, 931 adet dava ve takip dosyasından 754 dosyanın neticelendiğini,kalanın derdest olduğunu,davalı şirket riskinin 7.500.000-TL olduğunu bildirerek 08/07/2025 tarihi olacak şekilde uzatılan veya yeni bir mektup talep ederek, aksi halde teminat mektubunun paraya çevrileceğini açıkladığını, davalının talebinin hukuki bir dayanağı olmadığını, ileri sürerek teminat mektubunun iadesine, mümkün olmadığı takdirde iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili,davacıların yükümlülüklerini gerçekleştirmemeleri sebebiyle oluşan alacaklar için dava ve takipler başlatıldığını, davacıların sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle oluşan alacak tutarının faiz ve masrafları ile birlikte 100.000-TL’ye yaklaştığını, davanın arabuluculuk süreci tamamlanmadan ikame edildiğinden dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini,teminat mektubunun garanti sözleşmesi niteliğine göre taraflar arasındaki hukuki ilişkinin nitelendirilip değerlendirilmesinin hiçbir önemi bulunmadığını, müvekkilinin mektubun nakde dönmesi talebinin hukuka uygun olduğunu, sözleşmede belirtilen davaların kaybedilmesi durumunda ödenecek tutarların yükümlülüğünün davacılar üzerinde olduğunu savunarak , davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece,sözleşmenin ek-39 ‘da listelenen dava ve takip dosyalarının cüzi bir kısmının halen derdest olduğu, fakat teminat mektubunun 08/07/2020 tarihinde kendiliğinden hükümsüz hale geldiği, satıcıların ödeme yükümlülüğünü ihlal ettiklerine dair beyanda bulunarak alıcının 08/07/2020 tarihine kadar tazmin talebinde bulunmadığı,riskin devam ediyor olması olgusuna dayanarak teminat mektubunun davalı uhdesinde tutulması veya nakde çevrilmesinin mümkün olmadığını,geçerlilik süresinin dolması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1- Davalı vekili; TBK 128.maddesi uyarınca taahhüt edilen üçüncü kişinin fiili imkansız olsa da, bunun gerçekleşmemesi üzerine doğacak olan tazmin borcunun imkansız olmadığını, teminat mektubunu nakde dönme hakkına sahip olduğunu, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Katılma yoluyla istinaf eden davacılar vekili; davanın kabulüne dair kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, ancak 8.000.000-TL üzerinden nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken maktu vekalet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın vekalet ücreti bakımından düzeltilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, teminat mektubunun iadesi,iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile teminat mektubunun davacılara iadesine karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri istinaf yoluna başvurmuştur. Somut olayda, davacı …’in yargılama sırasında karar tarihinden önce 19/09/2020 tarihinde vefat ettiği incelenen nüfus kaydından anlaşılmıştır. Şu halde, ölümle vekalet ilişkisi sona ereceğine göre, davayı davacı adına takip eden ve kararı temyiz eden avukat ile davacı arasındaki vekalet ilişkisi sona ermiş, davacı vekili tarafından …’in mirasçılarından alınmış vekaletname dosyaya ibraz edilmediği halde mahkemece davanın, mirasçıları tarafından takip edilmesi gerektiği göz ardı edilerek bu husus üzerinde durulmamıştır. Hal böyle olunca, öncelikle, ölüm ile vekalet ilişkisi son bulan vekile, …’in mirasçılarına ait vekaletnameleri sunmak üzere süre tanınması, sunulmadığı taktirde mirasçılara tebligat yapılmak suretiyle davaya devam etmeleri halinde işin esasına girilerek karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle; HMK’nın 114. maddesi gereğince taraf ve dava ehliyeti dava şartı niteliğinde olduğundan bu hususun yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekir.Taraf vekilleri tarafından ileri sürülen diğer istinaf nedenleri incelenmeksizin kararın kaldırılarak,müteveffa davacının mirasçıları davaya katılarak taraf teşkili sağlanarak yeniden görülmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacılar ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/04/2022 Tarih 2020/355 Esas 2022/221 Karar sayılı kararın HMK’nun 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” İstinaf yoluna başvuran davacılar ve davalı tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının(Davacılar 80,70-TL davalı 80,70-TL ) istek halinde kendilerine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/06/2022