Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1227 E. 2022/951 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1227
KARAR NO: 2022/951
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/04/2022 (Ek Karar)
NUMARASI: 2022/91 D.İş – 2022/87 Karar
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/06/2022
İhtiyati hacze itirazın reddine ilişkin 25/04/2022 tarihli ek kararın ihtiyati hacze itiraz eden borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, müvekkilinin borçlulardan ibraz edilen senetler nedeniyle alacaklı olduğunu, borcun vadesi gelmesine rağmen ödenmediğini, borçluların mal kaçırma hazırlığı içinde olduğunu, alacağın rehinle temin edilmediğini belirtilerek borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarı kadar ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, somut olayda ihtiyati haciz talep eden alacaklı tarafından sunulan senetlerin aslı dikkate alındığında alacağın varlığının yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlandığı ve vadesinin geldiği, bu nedenle ihtiyati haczin yasal koşullarının oluştuğu gerekçesiyle 1.650 USD (24.537,15-TL) alacak yönünden alacağın %15’i kadar teminat karşılığında İİK’nun 257/1 maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın İİK nun koyduğu sınırlar içinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati hacze itiraz eden … borçlu, karara konu olan bononun tarafınca tanzim edilmediğini, alacaklı olduğunu iddia eden şirkete herhangi bir borcu olmadığını, bonodaki imza ve el yazısının tarafına ait olmadığını, bono üzerindeki imzanın basit bir şekilde incelendiğinde bu hususun açık bir şekilde anlaşılacağını, senedin bono vasfına haiz olmadığını, ihtiyati haciz kararının yokluğunda verildiğini, delil ve belgelerini sunamadığını, verilen kararın kaldırılması gerektiğini, tarafına kaçma şüphesi ve mal kaçırma şüphesi isnat edilmesinin dayanaksız olduğunu, senetlerin protesto dahi edilmediğini, bu nedenlerle itirazlarının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, icra takibine itiraz etmesi ve alacaklıya karşı tazminat ve menfi tespit davası açacak olması nedeniyle itiraz ve davaları sonuçlanıncaya kadar teminatın tedbiren alacaklıya ödenmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
EK KARAR: Mahkemece, ihtiyati hacze itiraz eden alacaklının imzaya ilişkin itirazının yargılamayı gerektirir nitelikte olduğu ve mahkemece dinlenebilecek itirazların mahdut sayıda olduğu, söz konusu itirazların İİK madde 265 kapsamına girmediği ve yaklaşık ispat kuralı gereği mahkemece karar verildiği dikkate alınıp bu itiraza da itibar edilmeyerek ihtiyati haciz kararına yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden … borçlu, bononun kanuni şartları taşımadığını, imzası tarafına ait olmayan bir bono nedeni ile yokluğunda karar verildiğini, alacaklıya karşı açacağı tazminat davasına teminat olması ve ihtiyati haciz kararı başlatılacak olan takipte imzaya itiraz edeceğinden dava sonuçlanıncaya kadar alacaklının mahkeme nezdinde teminatı üzerine tedbir konularak teminatın alacaklıya iade edilmemesini, kararın kaldırılarak istinaf taleplerinin kabulünü,ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkindir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca ihtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. İhtiyati hacze itiraz ise İİK’nın 265. maddesinde düzenlenmiş olup; madde hükmüne göre “borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.” İİK’nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak itiraz edilmesi mümkün değildir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlunun itirazı senette ki imzanın borçluya ait olmadığına yöneliktir. İstinaf edenin ileri sürdüğü itiraz imzaya itiraz mahiyetinde olup, imza itirazı İİK 265. maddesinde düzenlenen itiraz nedenlerinden değildir. İhtiyati hacze itiraz aşamasında imzaya itiraz nedeniyle inceleme yaptırılamayacağı gibi , açılan borca itiraza ilişkin davanın sonucunun da beklenilmesi mümkün görülmemiştir. İmzaya itiraz ancak borçlu tarafça açılacak menfi tespit davasında ileri sürülebilecektir. Bu durumda mahkemenin ihtiyati hacze itirazın reddi yönünde vermiş olduğu kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati hacze itiraz eden borçlu …’in istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İhtiyati hacze itiraz eden borçlu … tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, alacaklı tarafından yapılan 81,50-TL posta masrafının itiraz eden borçludan alınarak ihtiyati haciz talep eden alacaklıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-f kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/06/2022