Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1217 E. 2022/960 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1217
KARAR NO: 2022/960
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/04/2022
NUMARASI: 2022/237 Esas – 2022/276 Karar
DAVA: Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Dava şartı yokluğu nedeniyle usulden ret kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, taraflar ortaklığında bir şirket kurulduğunu, davalının şirketle hiç ilgilenmeyerek tüm giderlerin müvekkili tarafından yapıldığını, davalının şirketle çok kez müvekkilinden şahsi borç aldığını, davalı hakkında şahsi alacakları için kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığını, davalının alacağı geciktirmek için menfi tespit davası açtığını ve davanın reddedildiğini, yine alacağı geciktirmek için borca ve imzaya itiraz davası açtığını ancak onunda reddedildiğini, davalı …’in müvekkilini iki kez haksız yere Savcılığa şikayet ettiğini, ancak takipsizlik kararı çıkarak lehine sonuçlandığını, akabinde şirketi gerçek olmayan bir borç ilişkisi ile danışıklı olarak senetle 320.000-TL borçlandırdığını, buna istinaden şirkete karşı haksız icra takibi yapılarak şirkete hacze gelindiğini, şirketi savunma amaçlı imzaya ve borca itiraz davası açtıklarını, gerçek olmayan borç ilişkisinde ki senedi imzaladığını beyan eden davalının avukatı ile söz konusu danışıklı takibin alacaklı vekilinin aynı vekil olduğunu, davalının senedi kendisinin imzaladığını dosyaya beyan ettiğini müvekkilinin bilgisi dışında imza atılan başkaca senetler olup olmadığının bilinmediğini, şu andan itibaren şirket müdürlüğü tedbiren durdurulsa bile geçmişe dönük senet imzalamasını engelleyebilecek bir hukuk yolu bulunmadığını, bu nedenle davalının müdürlük yetkilerinin tedbiren durdurulmasını, davalı … ‘in başkaca borçlandığı senet olup olmadığını ara kararla sorulmasını, davanın kabulü ile davalının müdürlükten haklı sebeple azlini talep etmiştir.
CEVAP: Tensiben yapılan inceleme nedeniyle karar verildiğinden davalının cevabı bulunmamaktadır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının İstanbul 7. ATM’nin 2020/452 esas sayılı dosyasında karşı dava olarak açtığı davada, davanın taraflarının, dava konusunun, sebebinin ve talebinin mahkeme dosyası ile aynı olduğu, İstanbul 7. ATM’nin 2020/452 E. Sayılı dosyasının halen derdest olduğu anlaşıldığından, derdestlik durumunun dava şartlarından olması, nedeniyle derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, İstanbul 7. ATM’nin 2020/452 esas sayılı dosyasından açılan karşı davada, davanın tarafları ve konusu kısmen aynı olsa bile dava sebebinin farklı olduğunu, işbu dava ile davalı hakkında müdürlükten azlin yanı sıra ortaklıktan çıkarma istemli dava açıldığını, işbu davaya konu sebeple daha evvel açılan davanın sebebinin farklı olduğunu, işbu mahkemede yeni bir dava açılmasının sebebi işbu dava ile İstanbul 7. ATM’nin 2020/452 E. Sayılı dosyasının birleştirilmesi olduğunu, birleştirme talebi henüz sunulmadan usulden red hükmü tesis edildiğini, ancak davalının şirketi borçlandırıcı iş ve işlemlerde bulunması ve bu hususla alakalı yeni bir icra takibi başlatılması ile sonradan ortaya çıkan bir borçlandırıcı muvazaalı işlem olduğunun öğrenilmesi sebebiyle bu davanın açıldığını, bu nedenlerle kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK 630(2) maddesi uyarınca haklı nedenlerle limited şirket müdürü davalının yönetim hakkı ve temsil yetkilerinin kaldırılması, azli istemine ilişkindir. Derdestlik 6100 sayılı HMK’nın 114/I-ı. maddesinde olumsuz bir dava şartı olarak düzenlenmiş olup, davanın görülmekte olması anlamına gelmektedir. Derdestlik nedeni ile davanın reddi üç koşula bağlıdır. Bunlar; davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açılmış olması,birinci davanın görülmekte olması ve daha önce açılmış ve görülmekte olan dava ile ikinci davanın yani bu davanın aynı olması şeklinde sayılabilir. Bir dava ile görülmekte olan başka bir davanın aynı dava olduğunu söyleyebilmek için ise, maddi anlamda kesin hüküm gibi her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve konusunun aynı olması gerekir. Davacının dava dilekçesinde bildirdiği vakıalar,davanın temelidir. Çünkü , davanın sınırını çizmekte hakim ancak bu vakıalar hakkında inceleme yapabilmektedir. Bu nedenle hukukumuzda dava sebebi davacının davasını dayandırdığı vakıalardır.Açılmış ikinci davanın derdest sayılabilmesi için her iki davanın dava sebeplerinin aynı olması gerekmektedir. Dava sebebinin aynı olması demek davanın dayanağını oluşturan vakıaların aynı olmasıdır. Derdest kabul edilen İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/452 esas sayılı dosyasında; eldeki dosya davalısı … tarafından açılan şirket müdürünün azli davasına davalı tarafından açılan karşı davada; karşı davalı şirket müdürü …’in iftira attığı; borcunu ödemediği şirkete yararı olmadığı ileri sürülerek şirket müdürlüğünden azli istenilmiştir. Eldeki davada ise; şirket müdürünün şirketi usulsüz ve muvazaalı olarak borçlandırdığı ileri sürülerek davalı şirket yetkilisinin düzenlendiği beyan edilen 01.06.2021 tanzim tarihli, 30.01.2022 vade tarihli … lehine tanzim edilen 320.000-TL’lik senede dayalı olarak İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası başlatıldığı ,adı geçene böyle bir borç bulunmadığını ,senedin davalı tarafından temsil yetkisi kötüye kullanılarak tanzim edildiği vakıasına dayanılmıştır. Anlatılanlara göre; derdest olduğu kabul edilen dava ile eldeki davanın dava sebebi aynı değildir. Derdestlik dava şartı gerçekleşmediği halde davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, verilen karar dava şartlarına aykırılık teşkil ettiğinden kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/04/2022 Tarih, 2022/237 Esas – 2022/276 Karar sayılı kararının HMK.’nun 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davacı tarafça yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile HMK.’nın 353(1)a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi.23/06/2022