Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1212 E. 2022/955 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1212
KARAR NO: 2022/955
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/02/2021
NUMARASI: 2020/115 Esas 2021/161 Karar
BİRLEŞEN DAVA: İstanbul Anadolu 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/916 Esas 2020/711 Karar sayılı dosyası
DAVA: Şirketin İhyası
Asıl ve birleşen davanın kabulüne ilişkin kararın davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili asıl ve birleşen dava da, kurum sigortalısı …’ın geçirdiği meslek hastalığı sonucu %23 oranında malul kaldığını, kurum zararının tahsilini teminen İstanbul Anadolu 29. İş Mahkemesinin 2018/341 Esas sayılı dosyası ile Tasfiye Halinde … San. ve Tic.Ltd Şti aleyhine rücuen alacak davası açtıklarını,şirkete tebligat yapılamadığını, İTO kayıtlarının incelenmesinde şirketin son tescilinin 28/03/2011 tarihi olduğunu ve şirketin tasfiye sonunun 28/03/2011 tarihinde tescil olduğundan sicil kaydının terkin olduğunun bildirildiğini, mahkemece adı geçen şirketin ihyası için yetki verildiğini belirterek, tasfiye ve terkin edilen davalı şirketin ihyası ile ihyanın ticaret sicil kayıtlarına tescil edilerek tüzel kişilik kazandırılmasını, tasfiye memuru tayinine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Birleşen davada davalı tasfiye memuru vekili, davacının ihyası istenen şirket nezdinde kesinleşmiş bir alacağı bulunmadığını, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, tasfiye işlemlerinin usulüne uygun yapıldığını, haksız davanın reddini, yasal hasım olması nedeniyle müvekkili aleyhine yargı giderine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sicil Müdürlüğü davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kabulüne İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde … sicil noda kayıtlı Tasfiye Halinde … San. ve Tic. Limited Şirketi’nin İstanbul Anadolu 29. İş Mahkemesinin 2018/341 E sayılı dava dosyasının sonuçlandırılabilmesi için ihya yolu ile ek tasfiye için İstanbul Ticaret Siciline yeniden tesciline, ek tasfiyenin yapılması için son tasfiye memuru …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın ticaret siciline tescil ve ilanına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; cevap dilekçesinin dikkate alınmadığını, davacının ihyası istenen şirket nezdinde kesinleşen bir alacağının bulunmadığını, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, tasfiye sürecinin 28/03/2011 tarihinde usulüne uygun bir şekilde tamamlandığını, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; tasfiyesi tamamlanarak sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir. TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Dosya arasına celbedilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde şirketin tasfiyesinin sona erdiği 28/03/2011 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği, Tasfiye Halinde … San. ve Tic. Ltd.Şti’nin …Anadolu 29. İş Mahkemesinin 2018/341 esas sayılı dosyasında davalı olarak bulunduğu, kısmi maluliyet nedeniyle sigortalıya yapılan ödemenin rücusu için davacının açtığı davanın sonlandırılabilmesi için ihya talebinde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. H.M.K.’nın 326-(1) maddesi uyarınca; kanunda yazılı haller dışında, yargı giderleri davada haksız çıkan taraftan alınmasına karar verilir. Tasfiye sürecinde tasfiyenin eksiksiz yapılmasından tasfiye memuru sorumludur. Şirketin tasfiyesinden evvel şirketin sigortalısında meydana gelen meslek hastalığı nedeniyle doğan zarar giderilmeden tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle tasfiyenin tam olarak tamamlandığı kabul edilemeyecektir. Tüm dosya kapsamından; TTK’nın 547. maddesi gereğince ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu,davalı tasfiye memuru vekili tarafından davacının kesinleşmiş bir alacağı bulunmadığı ileri sürülmekte ise de ,davacının alacağının derdest dava da inceleneceği açıktır.Davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmaktadır.Bu nedenlerle şirket tüzel kişiliğinin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına, HMK 326 gereği aleyhine yargı giderine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf nedenleri yerinde olmadığından başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı tasfiye memuru … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davalı tasfiye memuru tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/06/2022