Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1211 E. 2022/1082 K. 13.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1211
KARAR NO: 2022/1082
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/04/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/872 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/07/2022
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA VE TALEP: Davacı vekili ; davalı şirketin şirkette hakimiyet gücünü elinde bulunduran şirket müdürü …’un davacının boşanma aşamasında olduğu eşi olduğu, adı geçen ortak ile menfaat birliği içinde olduğu çoğunluk tarafından 03.11.2021 tarihinde yapılan genel kurulunda kanunun emredici hükümlerine, esas sözleşmeye, dürüstlük kurallarına, özen ve bağlılık yükümlülüklerine aykırı alınan kararların tümünün objektif, iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığı, …’un özellikle aralarındaki derdest dava dosyalarında sabit husumeti nedeni ile azınlık hissesine sahip müvekkilinin haklarını bertaraf etmeye yönelik olduğunun hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açık olduğunu, mezkur Yargıtay kararlarına, göre hükümsüzlüğünün tespiti ile iptalini, kararların icrasının durdurulmasını talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili alınan kararların kanuna uygun olarak alındığını, ihtiyati tedbirin davacının menfaatine olmadığı halde şirketi zarara uğratacağını belirterek istemin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece; davaya konu edilen davalı şirketin 03.11.2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların kapsamı ve mevcut dosya kapsamındaki deliller birlikte değerlendirildiğinde TTK 449 maddesi uyarınca kararların yürütülmesinin durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin yasal koşulları oluşmadığı vicdani kanaatine varıldığı gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; söz konusu genel kurul kararlarının kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırılığı sabit olduğu gibi, alınan kararların müvekkilini zarara uğratmak, ortaklıktaki kar, tasfiye payı ve oy oranlarını etkinliğini azaltmak amacıyla yapıldığı aşikar olduğundan , HMK da belirtilen ihtiyati tedbirin tüm yasal koşulları da oluştuğundan ivedilikle genel kurul kararlarının icrasının dava neticesinde verilecek karar kesinleşinceye kadar durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, TTK’nın 449. maddesi uyarınca genel kurul kararının iptali istemli davada, genel kurul kararlarının yürütmesinin geri bırakılması istemine ilişkindir.TTK nun 449. maddesi ”Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkeme, YK üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir” hükmünü içermektedir. Anılan madde de hangi hallerde bu geçici hukuki koruma kararı verileceği özel olarak düzenlenmediğinden, tamamlayıcı yorum kuralı olarak HMK’nın ihtiyati tedbire ilişkin hükümlerinden yararlanılabilir.HMK’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklindedir.Aynı yasanın 390/3 maddesi ise, ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.Eldeki davada ,genel kurulda alınan 1 nolu karar kar payı dağıtımına(kar payı dağıtımına karar verilmiştir.), 2 nolu karar şirket ortaklarına imza yetkisi verilmesine, 3 nolu karar bilançonun onaylanması, 4 nolu karar şirket müdürlerinin ibrası, 5 nolu karar iç yönerge hazırlanması, 6 nolu karar davacı tarafından keşide edilen ihtarnameye cevap verilmesine ilişkin gündem maddesinin oylanması olup, ihtara cevap verildiğinden talebin reddine karar verildiği, 7.madde ise şirket yöneticilerinin rekabet yasağının kaldırılması, 8 nolu karar da …’un şirket ortaklığından çıkartılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. “İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından 7 ve 8 nolu kararlara ilişkin olarak” ortaklıktan çıkartılma ve rekabet yasağının ana sözleşmeye eklenmesi kararı yüzdeyüz katılım ve oybirliği ile ana sözleşmeye eklenebilir. Aksi halde ortaklıktan çıkartılma ile ilgili husus mahkeme yoluyla yapılabilir.” gerekçesiyle genel kurul kararının tescili isteminin geri çevrildiği anlaşılmaktadır. Diğer kararların ise içeriği itibariyle ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde davacının haklarını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden bahsedilmesi mümkün görülmemiştir. Anasözleşme değişikliğini içeren iki kararın tescilinin ticaret sicili tarafından geri çevrildiği gözetildiğinde davacının ivedi korunma ihtiyacı içinde olduğundan söz edilemeyeceği, diğer kararların ise icrai nitelik taşımaması, iptaline karar verildiği takdirde etkilerinin geçmişe yönelik olarak ortadan kalkacağı gözetilerek ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, istinaf nedenleri yerinde olmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/07/2022