Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1185 E. 2022/979 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1185
KARAR NO: 2022/979
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/05/2022
NUMARASI: 2022/22 Esas 2022/361 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/06/2022
Görevsizliğe ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan ticari amaçla 26 adet baz motor parçası satın aldığını, bu sebeple davalının banka hesabına 200.000-TL gönderdiğini, taraflar arasında TBK’ye göre satış sözleşmesi kurulduğunu, müvekkil satın aldığı parçaların borcunu davalıya ödemesine rağmen davalının müvekkiline göndermesi gereken parçaları göndermediğini, bu sebeple müvekkil, davalının banka hesabına gönderdiği 200.000-TL’nin iadesi için icra takibini başlattığını,davalının müvekkiline takip miktarı kadar borcu olduğunu, işbu davaya konu İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan haksız itirazın iptalini ve takibin devamına karar verilmesini, davalı aleyhine dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, davalı gerçek şahıs olup vergi kaydı bulunmadığını ve TTK uyarınca sermaye sınırı nedeni ile tacir vasfı olmadığını, aynı şekilde davacı tarafça sunulan vergi levhası, davacının tacir değil esnaf olduğunu ortaya çıkardığını, davacı tarafa 26 adet motor parçası 200.000-TL’ye değil 510.000-TL’ye satıldığını, davacı taraf ise bu parçaların sadece 200.000-TL’sini ödediğini, bakiye kalan miktarı ödemediğini,yetkisizlik ve görevsizlik kararı verilmesini, ,incelemeye girilecek ise haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, aksi halde davacıya teslim edilen parçalar yönünden takas ve mahsubun yapılmasını, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddini, davacı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, uyuşmazlığın taraflar arasındaki mal satımından kaynaklandığı, bu davanın ticari bir dava niteliği taşımadığı, görev hususunun re’sen göz önüne alınması gerektiği, 6102 sayılı TTK’nun 4 ve 5. maddelerinde tarif edilen ticari davalardan sayılmadığı, davacı ve davalının tacir olduğuna dair bilgi ve belge de bulunmadığı, davalının esnaf kaydının bulunduğu,taraf vekillerinin de her iki tarafında tacir olduğuna dair herhangi bir delil sunmadığı, eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı HMK’nun 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle davanın görev şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; müvekkilinin esnaf kaydının bulunmadığının anlaşıldığını, taraflar arasında miktar ve bedel yönüyle çok yüksek bir sözleşme ilişkisi kurulduğunu, davacıya satılan total malların bedellerinin rayiç piyasa artışları nedeniyle 1.5 milyon-TL civarına dayandığını, bu evsaftaki bir alım satım işlemini bir esnafın yapamayacağını, TTK 4.maddesi gereği asliye ticaret mahkemesinin baktığı davaların içinde “havale hakkındaki 555 ila 560” yer aldığını, davacının banka havalesine dayandığını, kararın kaldırılarak asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı, davalıdan ticari amaçla aldığı 26 adet baz motor parçasının bedeli ödenmesine rağmen gönderilmediğinden,banka havalesi ile ödediği paranın iadesi için yapılan takibe itirazın iptali davasında tarafların tacir sıfatını haiz olup olmadığının satımın da ticari satım olup olmadığının tesbiti gerekmektedir. Davacının ve davalının ticaret sicilinde kaydı bulunmadığı, ancak davacının esnaf ve sanatkarlar sicilinde kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. VUK 176.madde de birinci sınıf tacirlerin bilanço esasına göre defter tutacağı 182..madde de bilanço esasına göre defter tutacak tacirlerin yevmiye ,envanter ,defteri kebir tutacağı düzenlenmiştir.2021 yılında bilanço esasına göre defter tutacak tacirler bakımından VUK 177.maddesinde ki tutarlar dikkate alınacak olup 2021 yılı itibariyle;1).satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satanların yıllık alımları tutarı 300.000-TL-satış tutarı 420.000-TL ;2) 1.bentte yazılı olanların dışında ki işlerle uğraşıp yıllık gayrisafi iş hasılatı 150.000-TL , 3).1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde iş hasılatının beş katı ile yıllık satış satış tutarı 300.000-TL yi aşanların bilanço esasına göre defter tutacakları belirlenmiştir. Dosya kapsamındaki yazı cevapları incelendiğinde; davacının Ticaret Sicilinde kaydı bulunmadığı, Esnaf kaydının bulunduğu, Kayseri Vergi Dairesi yazı cevabına göre, 07/01/2022 tarihinden itibaren motorlu kara taşıtlarının genel bakım ve onarım hizmetleri işinde faaliyetinin bulunduğu ve bilanço esasına göre defter tuttuğu; davalının ise tacir veya esnaf kaydı bulunmadığı,Vergi Dairesi yazı cevabında, 08/10/2019 – 31/08/2021 tarihleri arasında motorlu kara taşıtlarının parçalarının toptan ticareti faaliyetinde bulunduğu bildirilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık satım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup satım sözleşmesi TTK’nda düzenlenmediğinden, ancak taraflardan her ikisinin de tacir olması halinde ticaret mahkemesinin görevli olacaktır. Davacı ve davalının ticaret sicilinde tacir kaydının olmaması tacir olmadığını, esnaf olduğunu göstermediği gibi işletme hesabına göre defter tutuyor olması da esnaf olduğunu göstermeyecektir. TTK 11(1) maddesi kapsamında ticari işletme esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletme olarak tanımlanmıştır.Ticari işletmenin ticaret siciline kayıtlı olmaması,esnaf odasına kayıtlı olması, bu işletme sahibinin tacir sayılmamasını gerektirmez. Vergi mükellefi olup olmamak da tacir-esnaf ayrımında kesin bir ölçüt olarak değerlendirilmez. Bilanço esasına göre defter tutan davacının tacir olduğunun kabulü gerekir.Davalı ise davacıya 510.000-TL bedelinde mal satıldığını,bedelin tamamını ödemediğini cevap dilekçesinde beyan etmiştir.Taraflar arasındaki ilişkinin esnaf boyutunu aşan düzeyde bulunduğu,davalının ticareti terk ettiği kayıtlı ise de iştigal alanının motorlu araç parçaları toptan satış işleri olduğu bildirilmiştir.Bu halde davanın her iki tarafının esnaf boyutunu aşan ticari faaliyette bulunduğu, uyuşmazlık konusu ilişkinin bütününün esnaf boyutunu aştığı anlaşılmaktadır.Davanın her iki tarafın tacir bulunması halinde dava nispi ticari dava olarak kabul edileceğinden tarafların ticaret sicilinde kaydı olmaması nedeniyle davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine ilişkin karar doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; istinaf nedeni yerinde görülen davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/05/2022 Tarih 2022/22 Esas 2022/361 Karar sayılı kararın HMK’nun 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davalı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/06/2022