Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/118 E. 2022/475 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA N : 2022/118
KARAR NO : 2022/475
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/10/2021
NUMARASI: 2021/461 Esas 2021/936 Karar
DAVA: Tanıma Ve Tenfiz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/03/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA :Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu, bu ilişkinden kaynaklanan alacaklarının davalı tarafından ödenmediğini, Romanya Sektör 1 Bükreş 2.Sivil Mahkemesi 6295/299/2020 dosya numaralı davada davalının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle alacak kalemlerinin davalı tarafından ödenmesine karar verildiğini, bu nedenle 5718 sayılı Milletler arası Özel hukuk ve Usule İlişkin Kanun’un 50 vd maddelerinde düzenlenen hükümler çerçevesinde Sektör 1 Bükreş 2.Sivil Mahkemesi’nin verdiği kararının tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; Romanya mahkemelerinde görülen davanın yokluklarında yürütüldüğünü, usulüne uygun çağrı yapılmadığını, yokluklarında karar verildiğini, müvekkilinin davadan hiç haberinin olmadığını, bu nedenle kararın tanınmasının mümkün olmadığını, tarafların ödemenin 30/01/2020’ye ertelenmesi konusunda anlaştığını, ancak davacının 30/12/2019’da kötü niyetli olarak ödeme emri keşide ettiğini, Covid19 salgını sebebiyle ödeme güçlüğü çekildiğini, müvekkilinin de salgın sebebiyle ticaret yapamadığını, bu nedenle haberinin olmadığı bir mahkemede yargılanarak borçtan sorumlu tutulmamasının gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; tanıma ve tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kesin olarak verildiği ve kararda apostil şerhinin bulunduğu, tanıma ve tenfizi istenilen kararın verildiği Romanya ile karşılıklılık sözleşmesinin var olduğu, her ne kadar davalı vekili tarafından yabancı mahkeme tarafından müvekkiline tebligat dan yargılama yapıldığı iddia edilmiş ise de karar içeriğinde borçlunun yasal olarak çağrılmasına rağmen itirazda bulunmadığının belirtilmesi karşısında Romanya usul kurallarına göre davalıya usulüne uygun tebligatın yapılarak yargılamanın devam edildiği, davalının diğer itirazlarının MÖHUK’de sayılan itiraz sebeplerinden olmaması nedeni ile değerlendirilmeye alınamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili; kararın arabuluculuğa başvurulmaması, müvekkiline yapılan usulsüz tebligatla kararın kesinleştirilmesi, yabancı mahkemenin yetkisiz olması, esasa ilişkin itirazların dikkate alınmaması nedeniyle yerinde olmadığını, tenfize karar verilebilmesi için tenfiz mahkemesinin davalıyı usulüne uygun şekilde çağırması, gıyapta ya da yoklukta karar verilmemiş olması gerektiğini, müvekkilinin davadan hiç haberi olmadığını, ayrıca dava dilekçesinde ekinde bulunan “usul belgelerin teslimatın onayı” başlıklı yazıda atanmış resmi memur kaydının bulunduğunu, ancak atanmış memurun kim olduğu ile ilgili bir bilgi bulunmadığını, tebligatın içeriğinin ne olduğunun belirsiz olduğunu, uyuşmazlık halinde davacının ödeme günü gelmeden alacağını istemesi ve mahkemece hükmedilmesinin kamu düzenine aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:5718 sayılı MÖHUK’un 50/1. maddesi hükmüne göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilip kesinleşen ilamların Türkiye’de icra edilebilmesi, yetkili mahkeme tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. Anılan Yasa’nın 53. maddesinde tenfiz dilekçesine “Yabancı mahkeme ilâmının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilâmı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesi ile ilâmın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesi”nin ekleneceği düzenlenmiştir.
Dava dilekçesine yabancı mahkeme ilamının ilamı veren mahkeme tarafından onanmış örneği ve tercümesi ile ilâmın kesinleştiğini gösteren evrak ve tercümesi eklenmiştir. MÖHUK’un 54/c. maddesi hükmüne göre tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmaması gerekir. Yabancı kararın elde edilmesinde uygulanan yabancı hukukun Türk kamu düzenine aykırılığının incelenmesi esasen söz konusu değildir. Tenfiz kararı verecek hakim, yabancı hakimin bu karara hangi kanunu, nasıl uyguladığını inceleme yetkisine sahip değildir.Yabancı karara uygulanan kanun, kamu düzenine aykırı olmadığı halde hükmün Türkiye’de icrasının kamu düzenine aykırı olması mümkündür.
Somut olay incelendiğinde, davalı vekili cevap dilekçesinde müvekkilinin mahkemeye çağrılmadığını, davadan hiç haberi olmadığını, savunma hakkının kısıtlandığını ileri sürmektedir. Tenfiz istemine konu olan yabancı mahkeme kararında belirtildiği üzere karara karşı davalının 10 gün içinde iptal başvurusu hakkı bulunmakta olup, tarafların karara karşı itirazda bulunmadığı için 17/02/2021 tarihinde kesinleştiğinden bahsedilmiştir. Fakat tenfiz istemine konu yabancı mahkeme kararının davalıya tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmiş ise kime edildiği, nasıl kesinleştiği kararın tercümesinden anlaşılamamaktadır. Bu durumda davacıya süre verilerek tenfiz istemine konu yabancı mahkeme kararının kesinleşmesine ilişkin tebligat evraklarını sunması için süre verilip kararın kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması gerekmektedir. Mahkemece bu husus araştırılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusu yerinde olduğundan kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin : 2021/461 Esas – 2021/936 Karar sayılı 19/10/2021 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA;
“Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine”
Davalı tarafça yatırılan 59,30-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/03/2022