Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1179 E. 2022/1012 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1179
KARAR NO: 2022/1012
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/03/2022
NUMARASI: 2021/449 Esas 2022/270 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/07/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü
DAVA: Davacı vekili, müvekkili … Tic. Ltd. Şti.’nin sattığı ürünlerin bedeli olarak davalı borçlu … adına keşide ettiği fatura alacaklarının bakiye tutarının ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından 26/03/2021 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek, davalı borçlunun İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili,davacının takip dayanağı olan faturaları icra dosyasına sunması İİK md. 58 gereğince zorunlu olduğunu, dava dilekçesinde değinilen delillerin örneklerinin dilekçeye eklenerek mahkemeye verilmesinin zorunlu olduğunu,takibe konu fatura asıllarının davacı tarafından dosyaya sunulması gerektiğini, davacı ile müvekkilinin sorunsuz bir şekilde çalışırken davacı, müvekkiline düzenli şekilde mal teslimi yaparken müvekkili de karşılık olarak günlük ödemeler yaparken davacı ticari teamüllere uygun olmayan bir şekilde icra takibi başlattığını, müvekkilinin icra dosyasına arz ettiği itiraz dilekçesi ve ekindeki ödeme belgelerinde görüleceği üzere, icra takibinden bir gün öncesine (25.03.2021 tarihine) kadar davacının, müvekkiline fatura kestiğini, müvekkilinin de günlük ödeme yaptığını, davacının takip talebinde alacağını dayandırdığı faturalara dair hiçbir bilgi olmadığından likit alacaktan bahsetmenin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, taraflar arasında ticari alışveriş olduğu ve davalının faturaya konu malları davalıdan aldığı hususunda taraflar arasında ihtilaf olmadığı, ihtilafın uyuşmazlığa konu faturaların ödenip ödenmediğine ilişkin olduğu, incelenen davacı ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehinde delil vasfına haiz olduğu, davacının takibe konu alacağının dayanağı faturaların, davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının takip konusu alacağının dayanağı faturaların davalı aleyhine borç doğurduğu, davacının 10.100,24-TL davalıdan alacaklı olduğu, davalının ödeme hususunu ispatlayamadığı anlaşıldığından, davanın kabulüne alacak likit olduğundan davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, davacının 2021 yılında 59 adet fatura kestiğini, bu faturalardan vadeleri eski olan ilk 29 adet faturanın icra takibine konu edildiğini son 30 faturanın takibe konu edilmediğini, müvekkilinin icra takibi öncesi yaptığı ödemelerin toplamının 22.249-TL olduğunu, bu ödemelerin hem 2020 yılından devir eden 11.641,46-TL’yi hemde ilk 29 adet fatura toplamı 10.226,61-TL’yi karşıladığını (21.868,07-TL) TBK’nun 102. maddesi uyarınca kısmi ödemelerin hangi borca mahsuben yapıldığının belli olmadığını, ödemelerin önceki vadeli faturalara karşılık yapıldığının kabulü gerektiğini, müvekkilinin ticari defterleri incelenmese de davacının incelenen ticari defterlerine göre değerlendirme yapılması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE: İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasında 31.03.2021 tarihli takip talebiyle başlattığı icra takibinde 254.70-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29 adet fatura alacağı olarak toplam 10.481,31-TL alacağın tahsili ilamsız takip yoluyla tahsili talep edilmiştir. Takip talebinde borcun dayanağı olarak 29 adet fatura gösterilmiş ve fatura miktarları ayrı ayrı yazılmıştır. Davalı yan ise alacaklıya takip talebinde belirtilen faturalardan kaynaklanan borç bulunmadığını, dayanak faturalara dayalı olarak alınan tüm malların bedelinin ödendiğini savunmuş, ilk derece mahkemesince, yapılan tahkikat neticesinde de takibe konu edilen 29 adet faturalardan dolayı borç bulunduğu belirlenerek itirazın iptaline karar verilmiştir. Bilirkişi raporu ile belirlendiği üzere taraflar arasında ticari ilişki 2021 yılından evvel süre gelmektedir. 2020 yılından gelen 11.641.46-TL borç 2021 yılına devir edilmiş, 2021 yılında ilk olarak takibe konu faturalar olmak üzere 2021 yılında 25.03.2021 tarihine kadar 59 adet miktarı 600-TL’yi aşmayan faturalar neredeyse günlük olarak düzenlenerek ticari ilişki devam etmiş, ancak her faturadan sonra fatura miktarını bir miktar aşan tutarda kredi kartı ödemesi yapılmıştır. Böylelikle başlangıçta 11.000-TL’yi aşan borç tutarı devam eden alım ve ödemelerle 10.000-TL seviyelerine inmiştir. Davalı süreçte, hep belirtilen miktarlarda borçlu durumdadır. Davalı vekili, bu durumu istinaf dilekçesinde “davacı önceki borçları da gözönüne alarak her yeni mal tesliminde genel borca istinaden kısmi ödemeler yapmasını aramakta, müvekkil de, yaptığı ödemelerle önceden süre gelen toplam borçları sabit bir miktarda tutmaya çalışmaktadır.” cümlesiyle ifade etmiştir. Bu sebeble davalının ticari defterlerini de ibrazdan kaçındığı gözönüne alınarak taraflar arasında ki ticari ilişkinin sonlandığı tarihe kadar davalı 10.000-TL miktar civarında borçlu olarak devam ettiği anlaşılmakla davalı vekilinin 2020 yılı ticari defterlerinin incelenmediği yolundaki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Uyuşmazlık; eldeki itirazın iptali davasında incelemenin takip ve dava konusu faturalarla sınırlı olarak mı yoksa taraflar arasındaki tüm ticari ilişki değerlendirilerek mi yapılması gerektiği noktasında toplanmaktadır. İtirazın iptali davası, icra takibine sıkı sıkıya bağlı; itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir. İtirazın iptali davalarında takipte dayanılmayan bir belgeye dayanılması mümkün değildir. Davacının takip talebinde yazılı olduğu üzere alacak talebini miktarları açıkça yazılan 29 ayrı ödenmeyen faturalara dayandırdığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili takibe konu faturalar nedeniyle alacaklı olduğunu ileri sürmüş ise de takipte cari hesap bakiyesi istenilmemiştir. Takip dayanağı faturalar ilki 04.01.2021 tarih 388,57-TL bedelli … nolu fatura, arada ardışık 26 adet faturalardan sonra sonuncusu 13.02.2021 tarihli … numaralı 113,72-TL bedelli faturalar icra takibine konu edilmiştir. Bilirkişi tarafından borcun dayanağı olarak belirlenen bilirkişi raporunun 6. sayfasında listelenen 15.02.2021 tarihli … numaralı 207,04-TL bedelli fatura ile başlayan 25.03.2021 tarihli … numaralı 342,25-TL bedelli faturalar icra takibine konu edilmemiştir. Listelenen ve ödenmediği tesbit edilen son 29 adet faturanın toplamı 10.104,67-TL dir. TBK’nun 102. maddesine göre “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklama olmadığı takdirde ödeme muaccel bir borç için yapılmış sayılır. Birden fazla borç muaccel ise ödemenin borçluya karşı ilk takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme vadesi ilk gelen borç için yapılmış olur.” hükmünü haizdir. İtirazın iptali davasında, mahkemece, tarafların iddia, savunma ve delillerinin yalnızca takibe konu faturalar çerçevesinde değerlendirilip incelenerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesinin gerektiği, ödeme defi nedeniyle ispat yükünün davalı tarafta bulunduğu, davalının ödemelerinin takip konusu edilen faturalara ilişkin olup olmadığı hususunun ise TBK’nın 101., 102. maddeleri uyarınca tayin edilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince; icra takibine dayanak faturalardan ötürü davacının davalıdan alacaklı olmadığı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiş ancak yapılan hata yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılarak yeniden hüküm verilmesine ve davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/449 Esas – 2022/270 Karar sayılı 30/03/2022 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Yerinde olmayan davanın REDDİNE” Koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,” İlk derece mahkemesine ilişkin olarak; “Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının mahkeme veznesine yatırılan 120,08-TL peşin harçtan mahsubu ile fazla olan 39,38-TL harcın talep halinde davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Davalı vekili için takdir olunan 5.100-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya verilmesine, Kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,” Davalı tarafından yatırılan 172,49-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davalı tarafından yapılan 40-TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/07/2022