Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1169 E. 2022/911 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1169
KARAR NO: 2022/911
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/04/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2020/352 Esas
TALEP: Davalıdır Şerhinin Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/06/2022
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Talep eden davacı vekili, davalı …’nin taşınmazı elden çıkarmaya çalıştığını, dava konusu taşınmazın emlak sitelerinde satışa çıkarıldığını, bu sebeple davalı … veya söz konusu geçersiz devir ve tescil işlemleri ile haksız menfaat elde eden adına devir ve tescil işlemleri yapılan davalılar tarafından taşınmazın üçüncü kişilere devredilmek suretiyle … şirketinin zararının artmasının önlenmesine yönelik olarak taşınmazın üçüncü şahıslara satış, trampa ve sair hukuki iş ve işlemler ile mülkiyetinin devir ve tescilinin ve taşınmaz üzerine haciz, rehin ve benzeri takyidatların konmasının önlenmesi için takdiren teminat aranmaksızın ihtiyati tedbir kararı verilmesi ile işbu kararın tapuya şerhine karar verilmesini de talep etmiştir. 26/08/2020 tarihli tensip zaptının 11 numaralı ara kararında , dava konusu taşınmazın muvazaalı olarak satılıp satılmadığı hususunun tespiti yargılamayı gerektirdiği ve taşınmazın birden fazla kez devredildiği gerekçesiyle, taşınmazın kaydına tedbir konulması talebinin reddine, taşınmaz hakkında dava açılmış olduğundan taşınmazın kaydına davalıdır şerhi konulması için ilgili tapu müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verilmiştir. Davalı … vekili 22.02.2022 tarihli talep dilekçesinde, davalıdır şerhin her ne kadar taşınmazın devrini engellemese de müvekkilinin ticari hayatında ve kredi faaliyetlerinde ciddi sorunlara neden olduğunu, bu nedenle söz konusu şerhin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece,13.4.2022 tarihli ara karar ile ; davadaki ilk talebin “davalıdır” şerhi konulan taşınmazın satışının iptali talebiyle açıldığı, “davalıdır” şerhinin de taşınmazla ilgili dava olduğunun tespiti amacıyla konulduğu, bu nedenle dava konusu olan taşınmazla ilgili “davalıdır” şerhi konulmasında herhangi bir yanlışlık olmadığı, bu aşamada davacının “tapu iptali ve tescil” talebi devam ettiğinden ve tahkikat aşamasında olan işbu davada gerek tarafların paydaş oldukları şirketin ticari defter ve kayıtları, gerekse davaya konu taşınmazın durumu ile ilgili bilirkişi raporu henüz düzenlenmemiş olup “davalıdır” şerhinin kaldırılması için gerekli olan “davacının haksızlığı” hususunda “yakın ispat” koşulu bu aşamada oluşmadığından davalı … vekilinin “davalıdır” şerhinin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde, davacının yaklaşık olarak dahi davasını ispatlayamadığını, taşınmaz üzerine “davalıdır” şerhi konulmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, davalıdır şerhi, alım-satım için engel teşkil etmesede fiiliyatta kimse davalıdır şerhi olan bir gayrimenkulü satın almayacağından sonuçta davalıdır şerhi konulmasının teminatsız şekilde ihtiyati tedbir verilmesi anlamına geldiğini, davanın sonunda müvekkilin lehine bir hüküm tesis edilmesi halinde müvekkil bakımından geri dönülemez ekonomik kayıplara sebep olacağını, mahkemece en azından davacıdan teminat alınması gerektiğini, dava konusu taşınmazın bir kaç milyon değerinde olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılarak teminat hususu da değerlendirilerek yeniden hüküm verilmesini talep etmiştir. 26/08/2020 tarihli tensip zaptının 11 numaralı taşınmazın kaydına davalıdır şerhi konulmasına ilişkin ara kararına süresinde itiraz edilmemiştir. Tapu kaydına “davalıdır” şerhi verilmesi, hukuki anlamda bir ihtiyati tedbir kararıdır.(HMK m.391(1), TMK m.1010). Davalı … vekilinin 22.2.2022 tarihli dilekçe ile şerhin kaldırılması talebi üzerine 13/04/2022 tarihli ara kararı ile talebin reddine karar verilmiştir. HMK 341/1.maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinin nihai kararları ile ihtiyati tedbir talebinin reddine ve bu taleplerin kabulü halinde ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir. HMK 396. maddesi “Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır.” şeklindedir. HMK 396/2 maddesi, aynı yasanın 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına atıf yapmış, kanun yolunu düzenleyen beşinci fıkraya atıf yapmamıştır. Bu nedenle durum ve koşulların değişmesi nedeniyle tedbirin kaldırılması taleplerine ilişkin olarak verilen ara karara karşı kanun yolu açık değildir. Yorumla kanun yolu ihdas edilmesi de mümkün değildir. Bu sebeple, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK 341/1, 346/1 maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE, Davalı … tarafından yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/06/2022