Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1118 E. 2022/1061 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1118
KARAR NO : 2022/1061
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2021
NUMARASI : 2021/8 Esas – 2021/629 Karar
DAVA : Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/07/2022
Konusuz kalan dava nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili, Müvekkili … Holding A.Ş. (eski unvan: A..an.Ve Tic.AŞ) ünvanlı şirketin 07.01.2016 tarihinde tescil edilen 23.12.2015 tarihli yönetim kurulu kararı uyarınca 3 yıl süre ile dışarıdan imza yetkilisi olarak atandığını, müvekkilinin görev süresi 23.12.2018 tarihinde dolmasına rağmen MERSİS kayıtlarında halen müvekkilinin … Holding A.Ş. yetkilisi olarak göründüğünün tespit edildiğini, bu durumun düzeltilmesi için davalı sicile başvuru yapıldığını, davalı sicilin, başvuru sonucunda 28.12.2020 tarihli kararı ile “şirkete dışarıdan imza yetkilisi olarak …’ın atanmasına karar verildiği ancak, bundan sonra görevinin sona erdiğine veya istifa ettiğine dair herhangi bir ibarenin bulunmadığı anlaşılmıştır” şeklindeki gerekçe ile talebi reddettiğini, müvekkilimizin istifasının şirket tarafından tescil ve ilan edilmesi ya da ilgili asliye ticaret mahkemesi tarafından istifanın tescil ve ilanına hükmedilen kararın davalı kuruma ibraz edilerek tescil ve ilan edilmesi gerektiği yönünde talepde bulunduğunu, müvekkilinin görev süresinin 23.12.2018 tarihinde son bulduğundan dolayı ayrıca bir istifa kararının tescil ve ilanına gerek olmaksızın müvekkilinin yetkililer kısmından çıkarılması gerekmesine rağmen bu talebin reddine dair verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, Bu sebeple de TTK madde 34 uyarınca işbu karara itiraz etmekte ve talep doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalıya yapılan tebligata rağmen davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dava dışı şirketin İTO kayıtları alınıp incelendiğini ve davacının görev süresinin bitiş tarihinin 23/12/2018 olarak kayıtlara işlendiğini, davalı sicilin davacının görev süresinin 3 yıl olduğuna dair görev bitiş süresinin de 23/12/2018 olarak tescilinin gerekli olduğu ancak dava sürecinde kayıtlarda düzeltmenin yapıldığı gerekçesiyle konusu kalmayan dava nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ,yargı giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili; müvekkili müdürlüğün hukuki dinlenilme hakkının ihlâl edildiğini, Müdürlüğün 28.12.2020 tarihli yazısı cevabi ve bilgilendirici mahiyette olduğunu, TTK m. 34 maddesi uyarınca red kararı olmadığını, davacı tarafça tescil ve ilan talebinde bulunulmadığını, talebin, mersis kayıtlarına ilişkin olduğunu; sicil kayıtlarına yönelik olmadığı için hukuki yararı da bulunmadığını,sicil kayıtlarında; davacının istifa ettiğine veyahut azledildiğine ilişkin bir kararın tescil ve ilan edilmediğini,müdürlüğün kural olarak re’sen tescil yetkisi bulunmadığını, mevzuatta belirlenen şekilde ve belirtilen kişiler tarafından talep üzerine ve harç ödenerek yapılması mümkün olduğunu, görev süresi sona eren şirket temsilcisinin görev süresinin sona ermesi durumunda, bu sıfatın kendiliğinden sona ermediği de Yargıtay’ın müstekar içtihatlarından olduğunu, davanın reddine,davanın açılmasına sebep olmadığından “yargı gideri” ve “vekâlet ücreti”nden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, TTK nun 34 vd.maddelerine dayalı açılan MERSİS kayıtlarında temsilci olarak görünen davacının görev süresinin bittiğine ilişkin düzeltmenin yapılmasına ilişkin talebin reddi üzerine açılan itiraz davasıdır.Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) iki temel fonksiyonu sağlamak amacıyla tasarlanmış merkezi bir bilgi sistemidir.Bu fonksiyonlardan ilki, şirket ile ticari işletmelerin kayıt ve değişiklik işlemlerinin elektronik ortamda yürütülmesi ve ticaret sicili kayıtları ile tescil ve ilan edilmesi gereken içeriklerin düzenli olarak depolanarak elektronik ortamda sunulmasıdır.
Dava tarihi itibariyle davacı MERSİS kayıtlarında davacı,şirketin münferiden yetkilisi görünmektedir. Oysa ki ; 13 ocak 2016 tarihli ticaret sicili gazetesinde yayınlandığı üzere ; şirketin 23.12.2015 tarihinde şirkete dışarıdan imza yetkilisi olarak atanan …ın 3 yıllık süre ile yetkili kılındığı anlaşılmaktadır. MERSİS kayıtlarında ise sicilde tescil ve ilan edilen bu husus belirtilmemiştir.Görev süresinin bittiği tarihin kayıtlara işlenmesini davalı sicilden talep etmiş, reddi kararı üzerine eldeki dava açılmış,dava açıldıktan sonra düzeltme yapılmakla davanın konusuz kaldığı anlaşılmaktadır.Düzeltmenin gerekli olmadığını ileri süren sicil,diğer yandan davacının şirketten istifa ettiğine veyahut azledildiğine ilişkin bir karar getirilmesini talep etmesi nedeniyle davalının bu hususa yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.
HMK 326(1) maddesinde ; “Kanunda yazılı haller dışında ,yargılama giderleri davada haksız çıkan taraftan alınmasına karar verilir”denilmiştir. Elde ki dava sicil kararına itiraza ilişkin olduğundan , ihya davalarının aksine davalı yasal hasım konumunda değildir.Açıklanan nedenlerle; Ticaret Sicilinin sicile tescilli bulunan bir hususu MERSİS kayıtlarına işlenmesi gerekirken ,davacının talebinin kabulü gereken bir hususu yasal olmayan gerekçeyle reddi kararı üzerine elde ki davanın açılmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla ,davada haksız çıkan davalı aleyhine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik görülmemiş,davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 82-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.07/07/2022