Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1114 E. 2022/896 K. 13.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1114
KARAR NO: 2022/896
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/02/2022
NUMARASI: 2021/44 Esas – 2022/122 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/06/2022
Dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; araflar arasında genel kredi sözleşmesi’nin yapıldığını davalı borçlunun borcu ödememesi üzerine hesabın kat edilerek Kahramanmaraş … Noterliği’nin 24/08/2021 tarihli ihtarnamesinin davalıya gönderildiğini,ihtara rağmen borç ödenmeyince davalı aleyhine İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında başlatılan ilamsız takibe davalının itiraz ettiğini,davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına ,davalının alacağın %20sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesi ni talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili;1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın açıldığını, dava konusu kredi için ipotek gösterildiği ipotek gösterilen gayrimenkulün değerinin borcu karşıladığını bu ipotek hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyada takip yapıldığını ,ayrıca ilamsız icra takibi yapılamayacağını İcra İflas Kanunu’nun 45. maddesi gereği mükerrerlik itirazında bulunduklarını belirterek , davanın reddini, %20 kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; itirazın iptali davasından evvel açılan İstanbul 12. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/1257 Esas sayılı dosyasının dava dilekçesi tarihinin 27/12/2017 olduğunu, davacı alacaklı … Bank bu tarih itibarıyla davalının dava konusu ilamsız icra takibine itiraz ettiğini öğrendiği ve 1 yıllık itirazın iptali davasının hak düşürücü süresinin 27/12/2017 tarihinde başladığını, eldeki itirazın iptali davasının ise 21/01/2021 tarihinde 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığından davanın reddine, davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili; yerel mahkeme tarafından verilmiş olan kararın kanuna aykırı olduğunu, borçlu tarafından İstanbul …İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyaya sunulan itiraz dilekçesinin tarafına tebliğ edilmediğini, itiraz dilekçesinin tarafına tebliğ edilmemiş olmasından dolayı madde hükmüne esas olan bir senelik zamanaşımı süresi başlamadığını, mahkeme tarafından eksik ve hatalı şekilde inceleme yapıldığını, davalı tarafından ileri sürülen yetki itirazının hukuki dayanağı bulunmadığını, davalının kötü niyetli olduğunu aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, bu sebeplerden dolayı kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Eldeki dava itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali ve itirazın kaldırılması davalarında kanun koyucu hak düşürücü süreler öngörmüş olup, bu süre İİK nun 67,68,68.a maddesi uyarınca itirazın kaldırılması için altı ay, itirazın iptali davası için bir yıldır .Sözü edilen hak düşürücü süreler kanunun 62/2. Maddesi gereği itirazın alacaklı tarafa tebliğinden itibaren işlemeye başlar. Yerleşik yargı uygulaması ile itiraz alacaklı tarafa tebliğ edilmemişse, sair suretlerle itirazın öğrenildiği,itirazdan haberdar olunduğu tesbit edilse dahi kanunun açık hükmü gereği hak düşürücü sürenin başlamayacağı kabul edilegelmiştir. “Ne var ki, bu yönde tebligat kendisine yapılmamış olsa bile alacaklının ödeme emrine itirazın hükümden düşürülmesi için öngörülen kanuni yollara başvurabilir ve bu hâlde salt ödeme emrine itiraz alacaklıya henüz tebliğ edilmediği gerekçesiyle erken dava açıldığından bahsedilemeyeceği açıktır. Alacaklı, bu şekilde itirazın kaldırılması yönünde icra hukuk mahkemesine başvurduğunda, başka bir anlatımla, ödeme emrine itirazın tüm hukuki anlam ve sonuçlarına vakıf olduğunu ve hükümden düşürülmesi gerektiğini mahkemeye verdiği dava dilekçesiyle bildirdiğinde, tebliğ ile aranan öğrenme ve belgelendirme unsurları aynı anda tümüyle gerçekleşmiş olacağından, itirazın kaldırılması dilekçesinin verilmesi ödeme emrine itirazın tebliği hükmünde sayılmalı ve hak düşürücü sürenin de bu tarihten itibaren işleyeceği kabul edilmelidir. “(Yargıtay HGK nun 2018/602 esas, 2019/218 karar sayılı 28.2.2019 tarihli, emsal ilamı ) Açıklanan nedenlerle; Somut olayda davacı alacaklı ilk olarak İstanbul 12. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/1257 Esas sayılı dosyasında 27/12/2017 tarihinde itirazın kaldırılması talebinde bulunmuş,itirazın kaldırılması talebinin reddine ilişkin karar 25/12/2020 tarihinde kesinleşmiştir.İtirazın iptali davasının 1 yıllık süreden sonra 21/01/2021 tarihinde açıldığı nlaşılmakla davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş, istinaf nedeni yerinde olmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.13/06/2022