Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1073 E. 2022/915 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1073
KARAR NO: 2022/915
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/11/2021
NUMARASI: 2021/580 Esas – 2021/874 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/06/2022
Davanın görev yönünden usulden reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalının, müvekkili şirket bünyesinde … Id numaralı hesabın sahibi olduğunu, ilgili şahsın hesabına kullanıcının 30/01/2021 tarihinde 325,4 adet DOT yatırdığını, sistemde yaşanan bir sıkıntıdan aynı miktarın 31/01/2021 tarihinde tekrar mükerrer olarak geçtiğini, davaya konu miktarın davalının hesabına fazladan geçtiğinin yazılım ekibi tarafından 01/02/2021 tarihinde tespit edildiğini ancak davalıya ulaşılamadığını, ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin davalıya tebliğ edilmesine rağmen bir ödeme yapılmaması üzerine icra takibi başlatıldığını,takibin davalının itirazı ile durdurulduğunu, davalı tarafından İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline,takibin devamına,davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı davaya süresinde cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı tarafın tacir olduğu, davalı tarafın gerçek kişi olup tacir sıfatının bulunmadığı, davalının yatırım işlemlerinin ticari işletme ile de alakalı bulunmadığı, kişisel olarak bu yatırım işlemlerini yapmasından dolayı uyuşmazlığın çözüm yerinin taraflardan birinin diğer taraf karşısında tüketici sıfatını taşımasından dolayı davanın tüketici mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle,davanın usulden reddine ,dosyanın yasal sürede talep halinde İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davacının müvekkili şirket bünyesinde bulunan hesabındaki işlemleri kar elde etmek ve yatırım yapmak amacıyla gerçekleştirdiğini, davacı, kripto para borsası olan müvekkili şirkette kripto para alım-satımı işlemleri yaptığını,uyuşmazlık ve taraflar arasındaki hukuki ilişki TTK’nun 4. maddesi kapsamında sayılan ticari davalar arasında olduğunu, bu nedenle de davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, görevsizlik kararının kaldırılmasına, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olarak belirlenmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; davacı şirket tarafından davalı hesabına sehven mükerrer yatırılan kripto paranın iadesi istemiyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasına ilişkindir. 6502 sayılı yasanın 3/1-k maddesinde tüketici ” Ticari veya mesleki olmayan amaçlı hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak; 3/1- ı bendinde ise tüketici işlemi “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmıştır. Aynı yasanın “Diğer Tüketici Sözleşmeleri” başlıklı 5. bölümünde yer alan 49. maddesi, “finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmeler” başlığını taşımaktadır. Bu maddenin 1. fıkrasına göre finansal hizmetler, her türlü banka hizmeti, kredi, sigorta, bireysel emeklilik, yatırım ve ödeme ile ilgili hizmetleri ifade eder. Finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşme ise, finansal hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, sağlayıcı ile tüketici arasında uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmelerdir. “şeklinde tanımlanmıştır. HMK. 1 maddesi uyarınca; mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir. Bilindiği üzere kripto varlıkların satışına ilişkin yasal düzenleme karar tarihi itibariyle yapılmadığından kanun ile belirlenen görevli mahkeme bulunmamaktadır.Bu nedenle görevli mahkemenin HMK nın göreve ilişkin hükümlerine göre belirlenmesi gerekmektedir. HMK’nun 2. maddesinde ise “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi” olduğu hükme bağlandığı, ticari davaların ise usul kanunlarında değil, TTK da düzenlendiği ,yasal düzenleme yapılmaması nedeniyle kripto varlıklar fiilen finansal varlık olsa dahi yasal olarak henüz tanımlanmadığı ,kripto varlık satışına ilişkin işlemin de finansal hizmet sayılmasının bu aşamada mümkün olmadığı genel hükümlere göre “mal varlığına ilişkin davalara bakmakla görevli”asliye hukuk mahkemesinin eldeki davaya bakmaya görevli olduğunun kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle;davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak, dosyanın görevli bulunan İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/11/2021 Tarih 2021/580 Esas – 2021/874 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın, 6100 sayılı HMKnun 114/1-c bendine ilişkin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle aynı yasanın 115/2 fıkrası gereğince usulden reddine, HMK. 20. maddesi gereğince işbu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde taraflardan birinin başvurusu halinde dosyanın görevli bulunan İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne gönderilmesine, talep olmadığı takdirde, “davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına” kararın tebliğ işlemleri tamamlanmak üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/06/2022