Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1062 E. 2022/852 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1062
KARAR NO: 2022/852
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/03/2022
NUMARASI: 2022/168 Esas – 2022/188 Karar
DAVA: Alacak (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/06/2022
Davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin emlak komisyonculuk hizmetleri verdiğini, … adına kayıtlı iken davalının müvekkili şirket kanalıyla görüp beğenip fiyatta anlaşarak satın aldığı İstanbul İli, Eyüpsultan İlçesi, … Mah, … Kasrı … numaralı taşınmazın alım/ satımına aracılık hizmeti verildiğini, söz konusu taşınmaz ile ilgili tüm hizmetlerin müvekkili tarafından eksiksiz olarak yerine getirilmesine rağmen davalı tarafından mal sahibine İnstagram kanalıyla ulaşıldığını ve müvekkili şirketin devre dışı bırakılarak söz konusu taşınmazı tapuya giderek satın aldığını,davalı ile whatsapp yazışmaları bulunduğunu, davalı tarafa noterlik aracılığı ile hizmet bedelinin ödenmesi yönünden ihtarname keşide edilmiş ise de; davalı tarafından verilen cevabi ihtarnamede verilen hizmetin inkar edildiğini, arabuluculuğa başvurduklarını ancak görüşmelerin olumsuz sonuçlandığını, açıklanan nedenlerle müvekkili şirketin davalıdan şimdilik miktarı belirsiz komisyon bedeli alacağının hizmet verildiği tarihten itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan alınarak müvekkili davacı şirkete verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi üzerine tensiben görevsizlik kararı verildiğinden cevap dilekçesi bulunmamaktadır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı tarafça, davalıya taşınmaz alım- satımına ilişkin aracılık hizmeti verildiğinin iddia edildiği, davacı tacir olsa da, davaya konu taşınmazın ticari amaçla satılmadığı, Uyap sisteminden temin edilen SGK kayıtarına göre davalının hizmet akdine tabi çalışan olduğu,tacir olmadığı,taşınmazın Takbis kaydına göre mesken olduğu, davalı adına kayıtlı tek gayrimenkulün dava konusu taşınmaz olduğu, bu hali ile davalının tüketici olduğu anlaşıldığı,6502 sayılı TKHK’ nun 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklarda tüketici mahkemesinin görevli kılındığı aynı kanunun 83. maddesinde de taraflardan birinin tüketici olması durumunda bu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme yapılmış olmasının bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını engellemeyeceği ve 6502 sayılı yasadaki görev ve yetkiye ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği, mahkemenin görevli olmasının HMKnun 114/c maddesi gereğince dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, taraflar arasında herhangi bir hukuki ilişkinin bulunmadığını, verilen görevsizlik kararının doğru olmadığını, tacir olan davacının bütün işlem ve fiillerinin ticari iş olarak nitelendirildiğini, TTK’nin 19. Maddesi uyarınca bu ticarin işin diğer taraf bakımından da aynı olduğunu, davanın asliye ticaret mahkemesi tarafından görülmesi gerektiğini,kararın kaldırılmasına karar verilmesine talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, tellallık sözleşmesi gereği hizmet bedeli alacağına ilişkindir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı kanunun 2. maddesinde; “bu kanunun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” denilmekte, aynı Kanunun 3. maddesinde “tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder” şeklinde yeniden tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 3/1. maddesinin (l) bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukukî işlem tüketici kanunu kapsamına alınmıştır. 6502 sayılı Kanuna göre, davacı ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden emlak komisyoncusu, davalı ise tüketicidir. Taraflar arasında yapılan simsarlık (tellallık) sözleşmesi ise kanunun tanımladığı anlamda tüketici işlemidir. 6502 sayılı Kanunun; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini” düzenleyen 83/2. maddesinin açık hükmü nedeniyle somut uyuşmazlığa bakma görevi Tüketici Mahkemelerinin görev alanına girmiştir. Somut olayda, davacının tellallık hizmeti veren, ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden emlak komisyoncusu, davalının alıcı konumunda bulunan tüketici, satış konusu taşınmazın ise mesken niteliğinde olduğu, davalının davaya konu taşınmazı ticari veya mesleki amaçla satın almadığı, tüketici sıfatını haiz bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalısı tüketici ve konusu da tüketici işlemi niteliğindeki işbu davaya bakma görevi tüketici mahkemesine ait olup, davalı vekilinin tacir olan davacının bütün işlem ve fiillerinin ticari iş olarak nitelendirilmesi gerektiği yönündeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir. HMK 114/c maddesinde mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiş olup; mahkemenin görevli olmaması nedeniyle davanın usulden reddine ,dava dosyasının tüketici mahkemesine gönderilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Davalı vekilinin göreve yönelik istinaf nedenleri yerinde olmadığından başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/06/2022