Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1056
KARAR NO: 2022/937
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/02/2022
NUMARASI: 2021/653 Esas 2022/98 Karar
DAVA: Ticari Şirket (Tasfiye Memuru Atanması)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/06/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; … Ltd. Şti’ne karşı İstanbul 20. İş Mahkemesi’nin 2016/582 E. Sayılı dosyası ile hizmet tespit davası açtığını, dava safahatında davalı şirketin tasfiye edildiğini, tasfiye memuru olarak …’ın atandığını, ancak tasfiye memurunun vefat ettiği için şirket ile yapılacak işlemlerde taraf bulunamadığından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi’nin 2021/1134 E. Sayılı dosyası ile bu davayı açması için kendisine süre verildiğini belirterek, …nün sicilinde kayıtlı … Ltd. Şti unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili; ihyası istenen müflis şirketin iflas ve tasfiye sürecinin devam ettiğini, hükmi şahsiyetini kaybetmediğini, ticaret sicilden terkin edilmediğini, bu nedenle davacının ihya davası açmakta hukuki yararının olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili; aynı davacı tarafından aynı şirketin ihyası için daha önce İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/232E. Sayılı dosyasıyla dava açıldığını ve akıbetinin kendilerince bilinmediğini, davanın derdestlik sebebi ile reddi gerektiğini, dava dilekçesi “temsilci” sıfatıyla müvekkili …’a tebliğ edilmişse de, ticaret sicil kayıtlarında da görüldüğü üzere, …’ın tasfiye memuru veya şirket temsilcisi olmadığını, huzurdaki davayla ilgisinin bulunmadığını, Ticaret Sicili kayıtlarında da görüldüğü üzere … Ltd. Şti. ünvanlı tüzel kişiliğin ticaret sicilinden terkin edilmediğinden huzurdaki ihya davasının açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, …’ın davada taraf sıfatı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, şirketin iki ortaklı olduğu, vefat eden ortağın tasfiye görevlisi ve %50 hissedar olduğu, sağ kalan ortağın ölenin eşi ve mirasçısı olduğu, şirketin tarafı olduğu davada tasfiye işlemlerinin ve taraf teşkilinin sağlanması için en az maliyetle ve şirketin de menfaatlerini koruyacak bir tasfiye memuru atanmasının gerektiği, şirkete dışardan birinin tasfiye memuru olarak atanmasının şirkete ve ortaklara mali külfet oluşturacağı gibi, şirketin malvarlığının da belli olmadığı, bu durumda isteği olmasa da şirketin ortaklarından …’ın tasfiye memuru olarak atanmasının en adil çözüm olacağı, davalı … müdürlüğünün yasal hasım olduğu, davanın açılmasına davalının sebebiyet vermediği gerekçesiyle davacının davasının kabulüne, …nün 331299 sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Ltd. Şti’nin tasfiye görevlisi olarak şirket ortaklarından …’ın atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili; daha önceden İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde de aynı davanın açıldığını fakat dosyanın akıbetinin araştırılmadığını, davanın derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini, ayrıca …’ın şirketin tasfiye memuru olmadığını, şirketi temsil de etmediğini, tasfiye memuru olmak istemediğini, tasfiyeye mahkemece karar verilmediğinden tasfiye memurun mahkemece atanamayacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, şirketin ihyası ve tasfiye memuru atanması istemine ilişkindir. Mahkemece, şirketin tüzel kişiliğinin devam etmesi nedeniyle ihyası talebinin reddine karar verilmiş olup şirket ortağı … tasfiye memuru olarak atanmıştır. İstanbul 20. İş Mahkemesi’nin 2016/582 esas 2019/133 karar sayılı dosyasında eldeki dava dosyasında davacı … tarafından …Merkezi Ltd. Şti nezdindeki hizmetinin tespiti için dava açıldığı, kararın istinafı aşamasında ise dosyanın İstanbul BAM 33. Hukuk Dairesi’nin 22/09/2021 tarihli 2020/1898 E. 2021/1134 K. Sayılı kararı ile tasfiye halinde olan ve tasfiye memuru ölen şirkete yeni bir tasfiye memuru atanması ve usuli işlemlerinin tamamlanması için geri çevrildiği; Mahkemesince ise 13/10/2021 tarihli muhtıra ile davalı şirkete ihya davası açılması ve tasfiye memuru atanması için kesin süre verildiği ve istinaf incelemesine konu eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. HMK’nın “Çekişmesiz Yargı İşleri” başlığını taşıyan 382. maddesinde ticaret hukukuna ilişkin bir çekişmesiz yargı işi olarak zikredilmediğinden, tasfiye memuru atanmasına ilişkin davanın şirket hasım gösterilerek açılması gerekmekle birlikte tüm ortakların taraf olduğu davalarda ayrıca tüzel kişiliğin hasım gösterilmemesinin sonuca etkisi bulunmamaktadır (Yargıtay 11. HD’nin 15/03/2018 tarihli 2016/9046 E. 2018/2033 K. Sayılı kararı) Her ne kadar eldeki davada husumet şirkete yöneltilmemiş ise de bahsi geçen şirketin iki ortaklı olduğu , tasfiyenin devamı sırasında tasfiye memuru % 50 ortak …’ın vefat ettiği, yargılama sırasında %50 ortak aynı zamanda mirasçı …’ın davaya dahil edildiği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte şirketin veya müteveffa ortak …’ın ölümü sonrasında hayatta bulunan diğer mirasçıların davada taraf bulunmadıkları anlaşılmaktadır.Taraf teşkili sağlanmadan hüküm verilmesi dava şartlarına aykırılık teskil etmektedir. Açıklanan nedenlerle ;istinaf nedeni olarak gösterilmese de re’sen incelenerek taraf teşkili sağlanmadan hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/02/2022 Tarih 2021/653 Esas 2022/98 Karar sayılı kararın HMK’nun 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davalı … tarafından yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/06/2022