Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1043 E. 2022/1044 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1043
KARAR NO: 2022/1044
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/12/2021
NUMARASI: 2018/767 Esas – 2021/1195 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/07/2022
Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin 2018 yılında … nolu … Faydalı Model başvurusunda bulunduğunu, buna bağlı olarak ana sanayide birçok firma ile üretim satış görüşmelerine başladığını, davalının faydalı modeli ile müvekkilinin faydalı model başvurusunun taklit olmaması bir yana benzerliğinin bulunmadığını, davalı tarafın müvekkilinin bahsi geçen ürünle ilgili sözleşme aşamasında olduğu birçok firmaya tek tek ihtarname gönderdiğini ve bu ihtarnameler ile kendi faydalı modellerine tecavüz edildiğinden bahisle müvekkili firma ile iş birliği yapmamalarını aksi halde zarara uğrayacaklarını ihtar ettiğini, karşı tarafın Patent Enstütüsüne faydalı modellerine karşın itiraz dahi etmeden, hiçbir hukuki dayanağı bulunmadan 3. Kişilere böyle bir ihtarname göndermesinin haksız rekabet teşkil ettiğini, davalı firmanın adeta piyasayı tekelinde bulundurmaya çalıştığını, kendilerinden başkaca firmalarının yasal yollarla üretim yapmasını engellemeye çalıştığını, 3. kişilere davacı firma hakkında yanıltıcı beyanlarda bulunarak davacının ticari itibarını zedelediğini belirterek; haksız rekabetin tespiti ile men’ine, yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine, haksız rekabetin tesbiti ve men’i yönündeki mahkeme kararının ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP- KARŞI DAVA: Davalı vekili, davalının … nolu faydalı model belgesine konu buluş ile korunan “Emniyet Kemeri Kullanımını Gösterir Uyarı Sistemi” ayırt edilemeyecek derecede benzerlerinin davacı tarafından izinsiz olarak üretildiğinin ve satışa sunulduğunun, internet sitesinde ve kataloglarda yer verildiğinin tespit edildiğini, ardından davacı firmaya ihtarname gönderildiğini, sonrasında ise 5 adet firmaya bilgilendirme yazısı gönderildiğini, ihtarname gönderilmiş olmasının kanunda aranan anlamda haksız rekabetin gerçekleştiğinin kabulü için tek başına yeterli olmadığını, tarafların ilk olarak Kasım 2017’de müvekkiline ait … isimli ürününde işbirliği yapmak amacıyla bir araya geldiğini, yaklaşık 4 ay süren görüşmelerin nihai karara bağlanamadığını, davacı karşı davalının bu süreç içisinde müvekkiline ait katalogları, fuar listelerini, tedarikçi listelerini, … ürününe ait demo setle ve sistemin çalışmasına ilişkin pek çok ticari sırrı öğrendiğini, müvekkilinin tedarikçileri ile iletişime geçip ve … isimli ürünün tüm …’ını ele geçirdiklerini, görüşmelerin olumsuz neticelenmesinden sonra davacının … ‘ını ve patent, faydalı model belgelerini haksız olarak taklit ederek 28.03.2018 tarihinde … nolu “…” isimli faydalı model başvurusunda bulunduklarını, müvekkilinin … nolu faydalı model belgesine konu buluşu ile korunan “Emniyet Kemeri Kullanımını Gösterir Uyarı Sistemi” ile 14.03.2018 tarihli … nolu “sensör yapısı” ve … nolu “araç koltuğu” isimli patentlerin ayırt edilemeyecek derecede benzerinin karşı davalı tarafından faydalı model belgesine konu edildiğini, ayrıca müvekkilinin TPMK nezdinde tescilli … nolu … markasının davacı karşı davalı tarafça haksız olarak internet ortamında kullanıldığı ve sahiplenildiğini, 21 Aralık 2017 tarihinde Dünya gazetesinde yayınlanan makalede davacıya ait … sisteminin … firmasına ait olduğu ve aylarca süren Ar-Ge çalışması sonucu … isimli ürünü üretildiğinin beyan edildiğini belirterek; öncelikle, esas davanın reddine; karşı dava bakımından, karşı davalı tarafın haksız eylemleri sebebiyle haksız rekabetin tespiti, meni, haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız tecavüzü nedeniyle davacının zararlarının karşılanması bakımından davalıdan şimdilik 1.000-TL maddi ve 20.000-TL manevi tazminatın tecavüz eylemlerinin başlangıç tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline, verilecek kararın masrafları davacı karşı davalı tarafından karşılanmak kaydıyla Türkiye genelinde tirajı en yüksek gazetede ilan yolu ile duyurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, asıl davadaki somut olayda davacı tarafın faydalı model başvurusunda bulunması ve davalı şirketin bu başvurusuna yönelik olarak itiraz etmesi ve dava dışı kişilere bilgilendirme adı altında yazı göndermesi sebebi ile haksız rekabetin tespiti meni ve düzeltilmesi talep edildiğinden; karşı davada da yine faydalı model başvurusunda bulunulması sebebi ile haksız rekabetin tespiti ve meni ile tescil edilen markaya yönelik tecavüzün tespiti ve meni ile ortadan kaldırılması ve buna bağlı uğranılan maddi ve manevi zararın tahsili talep edildiğinden haksız rekabetten doğan iddialar ile faydalı model, marka tecavüzüne ilişkin iddiaların birlikte görülmesinin gerekmesi halinde özel görevli mahkemenin görevli olduğu, uyuşmazlığın çözüm yerinin ihtisas mahkemeleri olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı dava yönünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, dosyanın görevli İstanbul Anadolu Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Asıl davada davacı karşı davada davalı vekili, davalının haksız rekabet eyleminin aynı sektördeki firmalara gönderdiği ihtarnamelerde müvekkili ile çalışılmaması ve iş birliği yapılmaması yönündeki haksız taleplerden kaynaklandığını, kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadan müvekkilinin adını ve itibarını zedeliyici bir şekilde gönderilen ihtarnamelerin haksız rekabet oluşturduğunu, davalının bu davranışlarının TTK m.55/1-a,1 maddesi kapsamında kötüleme niteliğinde olduğunu, taraflarınca SMK uyarınca herhangi bir hukuki koruma talep edilmediğini, mahkemenin karşı dava yönünden verdiği görevsizlik kararının doğru olduğunu, ancak esas ve karşı davanın farklılık arz etmesi nedeniyle davaların tefrikinin zaruri olduğunu, karşı davacının marka tecavüzüne karşı SMK’dan kaynaklanan hukuki koruma talebi bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Asıl dava, haksız rekabetin tespiti, meni, yanıltıcı beyanların düzeltilmesi; karşı dava ise haksız rekabetin tespiti, meni, eski hale getirme, maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, faydalı model ve markadan kaynaklı haklara tecavüz iddiası ile haksız rekabete dayalı iddiaların fikri ve sinai haklar mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. 6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Öte yandan 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’ndan doğan uyuşmazlıkların çözüm yeri aynı yasanın 156. maddesi uyarınca ihtisas mahkemesi olarak Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerine bırakılmıştır. İhtisas Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, görev ilişkisidir. Asıl davada davacı …A.Ş. vekili, müvekkili şirketin müşterilerine davalı tarafından gönderilen ihtarnamelerde müvekkili şirket tarafından davalıya tescilli faydalı modelin benzerinin taklit edilerek üretilip satıldığı yönünde yanıltıcı beyanlarda bulunarak müvekkili şirketin müşterileri nezdinde kötülendiğini ileri sürmekte; asıl davada davalı …A.Ş. vekili ise davacı tarafından piyasaya sunulan ve faydalı model başvurusuna konu ürünün faydalı model belgesi ile müvekkili adına tescilli olduğunu belirterek davanın reddini savunmaktadır. Karşı davada davacı …A.Ş. vekili; karşı davalının, müvekkiline ait faydalı model belgesi bulunan ürünü izinsiz bir şekilde üreterek satışa sunduğunu, ayrıca müvekkili adına marka tescili olan … sisteminin kendilerine ait olduğuna ve kendileri tarafından üretildiğine dair beyanlara, ayrıca müvekkilinin internet sisteminde … ürünün tanıtımı için yapılan açıklamaların birebir kopyasına makalede yer vererek haksız rekabette bulunduğunu ileri sürmektedir. Somut olayda karşı davacı … A.Ş. vekili, müvekkili şirkete ait faydalı model ve buluşlarının benzerinin izinsiz bir şekilde üretilerek satışa sunulduğu, ayrıca tescilli markasına tecavüz edildiği iddiasıyla iş bu davayı açmış olup, asıl davada ise adına tescilli faydalı model belgesine dayanarak davanın reddini talep etmektedir. Bu durumda davacı-karşı davalı …A.Ş.’nin 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda düzenlenen faydalı model tesciline ve marka hakkına dayandığı anlaşıldığından tarafların iddia ve savunmaları itibariyle 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 14/03/2022 tarihli 2019/5189 E. 2022/1852 K.). 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’ndan doğan uyuşmazlıkların çözüm yeri aynı yasanın 156. maddesi uyarınca Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri olduğundan mahkemece davanın görev yönünden reddine dair verilen kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; mahkemece davanın görev yönünden reddine dair verilen kararında bir isabetsizlik bulunmadığından davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Asıl davada davacı karşı davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 11-TL istinaf yargı giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/07/2022