Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1031 E. 2022/862 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1031
KARAR NO: 2022/862
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/03/2022
NUMARASI: 2020/134 Esas – 2022/215 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Davanın sübut bulunmadığından reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin konserve ürünleri ilk kez sağlıklı cam kavanozda sunan ve reçel, sebze konserveleri,vb. yerli üretimden elde ettiği ürün çeşidini her geçen gün zenginleştirdiğini, davalı tarafın müvekkili şirketin kullanmakta olduğu kavanozun aynısını kullandığını, ayrıca davalı tarafın yine müvekkili ile birebir aynı renkte kapak ve rengi mavi üzerine beyaz yazılı logo rengi kullandığını, müvekkili şirkete ait alt marka veya seri ürün imajı yarattığını, bunun iyiniyet kuralına aykrılık teşkil ettiğini, davalı tarafça müvekkili aleyhine yaratılan ve haksız rekabet teşkil eden fiillerin durdurulmasına, dava konusu haksız rekabet teşkil eden ürünlere el konulmasına ve muhafazasına, müvekkilinin uğradığı zararlar nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000- TL maddi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup, davalı taraf süresinde cevap dilekçesi vermemiş; ancak bilahare sunduğu dilekçe de ;cam kavanozda üretimin davacının uhdesinde olmadığı,ürünlerde … markasının belirgin şekilde gösterildiği ,aynı ambalajın kullanıldığı iddiasının doğru olmadığını,her yaştan insanın anlayabileceği pek çok fark bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacıya ait ürün ile davalıya ait ürünün birebir aynı olmadığını, kavanozlar üzerinde kullanılan görsel ve konumlandırmaların farklı olduğunu ve tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, kavanoz ve kavanoz kapağındaki benzerliklerin davacıya özgülendiğine dair bir delilin bulunmadığından, objektif iltibas ve haksız rekabet koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davalı tarafça ürünlerinin birebir taklit edilip, ambalajlanarak müvekkilinin müşterilerine satıldığını, müvekkili aleyhine haksız rekabet yaratıldığını, müvekkili şirketin kullandığı kavanozun birebir aynısı ile aynı renk kapak ve logo rengi kullanıldığını, ortalama alıcı kitlesinin tamamı karıştırma tehlikesine maruz kalmasa bile bir kısmının bu riski altında bulunması dahi kanştınlma ihtimalinin gerçekleştiğinin kabulü için yeterli olacağını, hükme esas alınan bilirkişi raporu hükme esas alınmaya elverişli olmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava ; davalı şirketin davacı ürünleri ile benzer kavanoz,aynı renkte kavanoz kapağı ve dış etikette aynı renkler kullanılmak suretiyle davacı ürünleri ile iltibas yaratılmak suretiyle haksız rekabette bulunduğu ileri sürülerek ;davalının haksız rekabetinin tespiti ve men’i ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalının birebir aynı renkte kapak ve mavi- beyaz yazılı logo rengi kullandığını,ambalajın benzerliği nedeniyle alt marka ve seri ürün imajı yarattığını, davalının haksız rekabetinin önlenmesine ve müvekkili şirketin uğradığı maddi zararın tazmini istemiştir. TTK m.55/l/a/4 madde hükmüne göre ” başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri ile karıştırılmaya yol açacak önlemleri almak”haksız rekabet hali olarak düzenlenmiştir.Haksız rekabetin önlenmesindeki amaç, serbest piyasa düzeninde herkesin dürüstlük kuralları içerisinde hareket etmek suretiyle rekabet kurallarına uygun olarak piyasada faaliyet göstermesi ve sonuçta; mal ve hizmetlerin nihai tüketicilerinin aldatılmasına izin verilmeksizin kaliteli mal ve hizmetlerin piyasa kurallarına göre oluşan en uygun fiyatla satışa sunulmasıdır. Bu durumda, sonradan aynı sektörde faaliyet gösteren kişiler ticari hayatta dürüstlük ilkesine uygun bir şekilde ve iltibastan kaçınmak suretiyle piyasaya mal veya hizmet ürettikleri takdirde, piyasada ilk kez üretim yapan ürünün tanınmasını sağlayan kişinin üstün hakkı bulunduğundan bahisle, sonradan faaliyete başlayan kişilerin eylemleri haksız rekabet olarak nitelendirilemez.(Yargıtay 11 HD nin 2016/7695 esas,2018/1019 karar sayılı 13.2.2018 tarihli ilamı) Ürün ambalajları arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki yana ait ürün ambalajının bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir. İltibas, iki ayrı marka ile satışa sunulan ancak ambalajın benzerliği sebebiyle sunulan ürünün aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir.İlk derece mahkemesince her iki tarafa ait ürünler kıyaslanarak bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davacıya ait ürün ile davalıya ait ürünün birebir aynı olmadığı, kavanozlar üzerinde kullanılan görsel ve konumlandırmaların farklı olduğu ve tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, kavanoz şeklinin ve kavanoz kapağının piyasada çoklukla kullanılan şekil ve renkde olduğu bu şekil ve renklerin davacının kullanımına özgülenmediği, objektif iltibas ve haksız rekabet koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmakla açılan davanın sübut bulmadığından reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından sarf edilen giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 09/06/2022