Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/984 E. 2023/1483 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/984
KARAR NO: 2023/1483
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/11/2018
NUMARASI: 2017/393 Esas – 2018/1234 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Antrepo Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/10/2023
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalının alıcısı olduğu ithal edilen malların 15/10/2016’da müvekkilinin depolama sahasına bırakıldığını, 19/10/2016’da mallara savcılık talimatı uyarınca Gümrük Müdürlüğü ekiplerince el konulduğunu ve Bakırköy 7. Sulh Ceza Hakimliği’nin 20/10/2016 tarihli kararıyla el konulma kararı verildiğini, sonrasında eşyaların Kaçak Eşya Ambarına teslim edildiğini, eşyaların müvekkilinin deposunda kaldığı süre boyunca oluşan antrepo ücreti için düzenlenen 122.524,46-TL bedelli faturanın davalıya tebliğ edilmesine rağmen itiraz edilmediğini ancak borcun da ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine girişilen Bakırköy … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı ilamsız icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek, davalının davaya konu icra takibine vaki itirazının iptaline ve alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının davalıya ait eşyalar hakkında 15/10/2016-19/2016 tarihlerinde toplam 5 gün ardiye hizmeti sunduğu, bu nedenle davalıdan 7.499,36-TL alacağının bulunduğu, sulh ceza hakimliğince verilen el koyma kararı kapsamında ardiye hizmeti sunulan diğer günlere ilişkin ücret ve masrafların davalıdan talep edilemeyeceği, davalı takip ile temerrüde düştüğünden takip öncesi işlemiş faiz vs. fazla talebin yerinde olmadığı ve alacağın likit olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davaya konu icra takibine davalının 7.499,36-TL itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, alacağın %20’si oranında hesap edilecek icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde, Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi kaçak zannıyla el konulan eşyaların muhafaza giderlerinden Gümrük İdaresi yanında eşyaların sahibi olan şirketin de müteselsil sorumlu olduğunu ve malların korunması ve saklanması hizmeti sunan müvekkili için tam ücret yerine 5 günlük ücrete hükmedilmesinin doğru olmadığnıı belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, antrepo hizmeti nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı başlatılan ilamsız icra takibine davalının vaki itirazın iptaline ilişkindir. Mahkemece, yukarıda belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyada mevcut Bakırköy 7. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2016/4448 D. İş sayılı dosyasının incelenmesinde, 19/10/2016 tarihli Gümrük Muhafaza Memurları, … Ambar Sorumlusu ve Firma vekilinin imzasını içeren “Eşya Sayım Tespit Savcılık Görüşme Talimat Alma ve El Koyma Tutanağına” göre, davalı şirket adına düzenlenen taşıma belgelerine konu emtiaların davacı şirketin geçici depolama yerindeki sayımında, gümrük istatistik kodu farklı olan 3.333 kg bijuteri cinsi eşyaya el konulduğu, beyana uygun ancak eksik çıkan gümrük işlemleri devam edecek 53 kap 1.125 kg ayna ve anahtarlık cinsi eşyalar ile birlikte davacı şirket ambar yetkililerine teslim edildiği; 20/10/2016’da İstanbul Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü’nce Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan 3.333 kg bijuteri cinsi eşyalara el koymanın onanmasının talep edildiği; Bakırköy 7. Sulh Ceza Hakimliği’nce 20/10/2016 tarihli kararla söz konusu eşyanın suç eşyası ve delil olması kuvvetli şüphe olduğundan Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 127/3 ile Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği’nin 10. maddesi uyarınca el koymanın onanmasına karar verildiği; 09/11/2016’da davalı şirket tek ortağı-yetkilisi … vekilinin el koymanın onanması kararına itiraz edildiği; 10/11/2016’da Bakırköy 1. Sulh Ceza Hakimliği’nce itirazın reddine karar verildiği ve onanma kararının aynı tarihte kesinleştiği görülmüştür. Atatürk Havalimanı Kargo Gümrük Müdürlüğü’nün davacıya gönderdiği 03/01/2017 tarihli yazıda da, el konulan ve depoda bulunan eşyaların Ticaret Bakanlığı Erenköy Tasiş (Tasfiye İşletme) Müdürlüğü Kaçak Eşya Ambarına teslimi istenilmiştir. Davacı, davanın dayanağı olan icra takibinde 23/01/2017 tarihli ve 27.798,28-USD karşılığı (USD kuru=3.8244-TL) 122.524,46-TL bedelli ardiye ve hamaliye ücretine ilişkin faturaya dayanmıştır. Faturada, eşyaların giriş tarihinin 15/10/2016, kap adetinin 158 çuval ve ağırlığının 3.333 kg olduğu yazılıdır. Dosyadaki bilgi-belgeler ile bilirkişi raporuna göre, eşyaların 15/10/2016-03/01/2017 tarihleri arasında davacının deposunda kaldığı anlaşılmaktadır. İstinaf incelemesine konu ihtilaf ise, eşyalara el konulma tarihi olan 19/10/2016 tarihinden sonra depo ücretinden davalının sorumlu olup olmayacağı noktasında toplanmıştır. 5607 sayılı Kaçakçılık Kanunu’nun “Elkonulan Eşyanın Muhafazası” başlıklı 11. maddesinin 6. fıkrası “Kaçak akaryakıt hariç el konulan ve alıkonulan her türlü eşya, yük hayvanı ve taşıtların muhafazası, depolanması, yüklenmesi, boşaltılması, nakliyesi ve imhası gibi sebeplerle el konulduğu andan itibaren yapılan masraflar, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı döner sermaye işletmesi gelirlerinden karşılanır. Bu kapsamda yapılacak her türlü mal, araç, gereç ve hizmet alımlarında 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümleri uygulanmaz.”; 14/11/2013 tarih ve 28821 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa Göre Elkonulan Eşya ve Alıkonulan Taşıtlara İlişkin Uygulama Yönetmeliği’nin “Eşyanın muhafaza süresi ve ücret tarifesi” başlıklı 11. maddesinin 1. fıkrası “5607 sayılı Kanun uyarınca kaçak zannı ile elkonulan eşya ile alıkonulan taşıtın muhafaza edileceği yere teslim edildiği tarihten itibaren; a) Mahkemece sahibine iadesine karar verilen eşyanın, kararın gümrük müdürlüğünce eşya sahibine tebliğ edildiği tarihi takip eden 30 uncu gün dahil, b) Eşyanın müsaderesi veya tasfiyesi yönünde karar verilmesi durumunda, işletme müdürlüğünce teslim alındığı tarihe kadar, c) Eşya veya taşıtın satış suretiyle tasfiye edilmesi durumunda, satın alanın teslim alması için geçen ek süreler hariç, teslim alma tarihine kadar geçen süre eşyanın muhafaza süresidir.” ve “Elkonulan eşya ile alıkonulan taşıt için yapılacak masrafların karşılanması” başlıklı 14 üncü maddesinin 1.fıkrası “(1) Kaçak akaryakıt hariç elkonulan veya alıkonulan her türlü eşya ve taşıtın muhafazası, depolanması, yüklenmesi, boşaltılması, nakliyesi ve imhası gibi sebeplerle el konulduğu andan itibaren yapılan masraflar, döner sermaye işletmesi gelirlerinden karşılanır. Bu kapsamda yapılacak her türlü mal, araç, gereç ve hizmet alımlarında 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümleri uygulanmaz.” hükümlerini havidir. Somut olayda, davalı tarafından ithal edilen eşyaların 15/10/2015 tarihinde davacıya ait ardiyeye konulduğu, 19/10/2016’da el konulduğu, 20/10/2016’da Sulh Ceza Hakimliği’nce el koyma kararının onandığı ve 03/01/2017 tarihine kadar davacının deposunda kaldığı dikkate alındığında, kamu otoritelerince eşya hakkında el koyma kararını takip eden 20/10/2016 tarihinden itibaren, davalının antrepo ücretinden sorumlu olmayacağı kabul edilmelidir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2011/8065 Esas, 2012/14804 Karar sayılı ve 02/10/2012 tarihli ilamı). Zira söz konusu el koyma işleminden sonra kamu otoriteleri tarafından el konulan eşyalar üzerinde davalının herhangi bir tasarruf yetkisi bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, istinaf nedenleri yerinde olmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 128,07-TL harcın mahsubu ile bakiye 141,78-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/10/2023